Yoğun ve yorucu hayatlar, gelecek kaygısı, yoğun politik ve siyasi gündem, geçim kaygısı ve özel yaşam. Avcı toplayıcı, tek derdi yiyecek bir şeyler ve günübirlik barınacak bir yerler bulmak olan insanlarken aradan geçen yüzyıllarla birlikte ne ara bu kadar dert edindik kendimize? Sonunda tükendik ve hayatımıza Tükenmişlik Sendromu girdi.
Çağımızın en büyük sorunlarından biri psikolojik rahatsızlıklar. Teknoloji ve insanlığın gelişmesiyle hayatımız kolaylaşıyor fakat günden güne mutsuzlaşıyoruz. Her şeye sahip olmanın saf mutluluk olmadığını öğreniyoruz. Her şeye sahip olmak için ödediğimiz bedellerin, harcadığımız zamanların ve verdiğimiz emeklerin sonunda mutsuz oluyoruz. Tükeniyoruz…
Tükenmişlik Sendromu, ülkemizde Meryem Uzerli ile bilindi desek yanlış olmaz. Kariyerinin zirvesindeyken bir anda Almanya’ya giden Meryem Uzerli tükenmişlik sendromuna yakalanmıştı…
Aylar sonra verdiği röportajlarda yaşadıklarını anlatan Meryem Uzerli sayesinde tüm Türkiye nedir bu tükenmişlik sendromu diye merak etmeye başladı.
Bir anda ülkede herkesin diline düşen bu sendroma son olarak Burak Özçivit’in yakalandığı haberleri çıktı
“Ben bu hayatta istediğim her şeyi elde ettim. Canım kahve içmek istedi Paris’e gittim. Gezmek istedi, Ortadoğu’ya gittim ama artık hiçbir şeyden zevk alamıyorum” dediği iddia edildi ancak daha sonra kariyerini düşünmüş olacak ki “Yeni sezona tam motiveyim, bir sıkıntı yok” diyerek yalanladı.
Tükenmişlik sendromu aslında bir hastalık olarak gösterilmiyor. Tam olarak bir tanımlaması da yapılamıyor ancak depresyonun en önemli tetikleyicilerinden biri
İlk olarak 1974’te Herbert Freudenberger tarafından ortaya atılan “tükenmişlik” kavramı “kişinin mesleki yaşamının neden olduğu zihinsel ve fiziksel bitkinlik durumu” olarak açıklandı
Peki tükenmişlik sendromunun sebepleri neler?
Tükenmişlik sendromunun en temel sebepleri arasında stres yer alıyor. Birçok kişi günlük hayatında kısmen alıştığı stresi benimsiyor ve stres yaşadığının farkına bile varmıyor. Zamanında bitirilmesi gereken işler, planlar, sorumluluklar ve diğer her şey bir baskı yaratıyor. Diğer sebepler arasında ise işte aşırı zorlanma, yalnızlık, özel hayata vakit ayıramama, ağır sorumluluk hissi gibi nedenler bulunuyor.
Fiziksel, duygusal ve zihinsel olmak üzere pek çok belirtisi var
Fiziksel olarak yorgunluk, kalp ve mide problemleri, eklem ağrıları, şiddetli uyku problemleri gösteriliyor ancak bunlar başka birçok rahatsızlığın da sebebi olabilir. Duygusal olarak ümitsiz, özgüvensiz, kaygılı ve huzursuz hissetmek; sık sık hayal kırıklığına uğramak, kendini değersiz hissetmek, aşırı şüpheci olmak ve eleştirilere katlanamamak gibi belirtilerin yanı sıra eskiden zevk alınan şeylerden çabuk sıkılma, unutkanlık, karar verememe ve dikkat dağınıklığı gibi zihinsel belirtileri de var.
Belirtileri oldukça benzer olduğu için tükenmişlik sendromu sık sık depresyonla karıştırılıyor
Aslında bu ayrımı yapabilmek hayati önem taşıyor. Depresyon ilaç ve psikolojik destek gerektirirken tükenmişlik sendromu daha basit yöntemlerle atlatılabilir. Ancak bir ayrım yapabilmek için sorunların sebeplerine bakmak gerekir. Tükenmişlik sendromu daha çok işten kaynaklı sorunlardan doğar. Depresyon hayatın her alanıyla ilgilidir, intihar eğilimi daha fazladır. Tükenmişlik sendromuna yakalanan insanlar problemleri çözdüklerinde daha iyi hissedebilirler ancak depresyonun sebebi daha derinler ve daha ağırdır. Dikkat edilmesi gereken nokta ise tükenmişlik sendromunun depresyona dönüşme riskidir.