Tarihin tozlu sayfalarında çok sayıda ilginç, sıra dışı ve hatta inanılmaz olaya rastlamak mümkün. Elbette pek çok gizemli olaya da! İşte Truva Savaşı da, hakkında oldukça detaylı bilgiye sahip olduğumuz halde, tarihteki en gizemli olaylardan biri olmaya devam ediyor. Kimileri, Truva Savaşı’nın yalnızca antik dönemlerdeki edebi eserlere konu edildiğini, hiçbir zaman böyle bir savaşın yaşanmadığını düşünüyor. Kimilerine göre ise Truva Savaşı, onlarca insanın yaşamını kaybettiği üstelik antik dönemde önemli değişikliklere neden olan, “son derece” gerçek bir savaştı! Peki, gerçek ne? Truva Savaşı gerçekten yaşanmış mıydı yoksa binlerce yıl öncesinden günümüze ulaşan, başarılı bir “kurgudan” mı ibaretti? Gelin, bu kadim sorunun yanıtını birlikte arayalım…
Truva Savaşı’nın ilk izlerine Homeros’un İlyada ve Odysseia eserinde rastlanıyor
Antik Yunan’ın en önemli ozanı, Truva Savaşı hakkında son derece detaylı bilgileri, binlerce yıl öncesinden günümüze aktarıyor. Homeros, bugün Çanakkale sınırları içerisinde yer alan Truva antik kentindeki oldukça ilginç bir savaştan bahsediyor. Hikâyeye göre Truvalı Paris ile Sparta Kralı Menelaus’un güzelliği dillere destan eşi Helen birbirlerine âşık oluyor. Paris, Helen’i kaçırıyor ve yasak aşk hikâyesi, kanlı bir savaş hikâyesine dönüşüyor…
Paris’in Helen’i kaçırması üzerine Akalar (Homeros’un eski Yunan halklarının bütünü için kullandığı isim) Büyük bir orduyla Truva şehrine saldırıyor. Ancak şehrin aşılmaz surları şehrin Akalar tarafından ele geçirilmesini engelliyor. Bunun üzerine Akalar, savaş tarihindeki en ilginç stratejilerinden birini devreye sokuyor. Devasa bir tahta at inşa ediliyor, Antik Yunan’ın en seçkin askerleri bu atın içerisine gizleniyor. Truvalılar, savaş meydanında Aklar yerine devasa bir at gördüklerinde, düşmanlarının geri çekildiğini düşünüyor. Bu sıra dışı “hediyeyi” şehre aldıklarında ise Truvalı erkeklerin hemen hepsi, Akalar tarafından katlediliyor…
19. yüzyıldan önce Truva Savaşı’nın gerçekliği hakkındaki tartışmalar, bugünkü kadar şiddetli değildi
Pek çok tarihçi, savaşın büyük oranda Homeros’un “hayal gücünün” bir ürünü olduğunu düşünüyordu. En azından, binlerce yıl önce bölgede gündelik yaşamın dışında bir takım gelişmelerin yaşanmış olabileceğini ancak bildiğimiz anlamdaki Truva Savaşı’nın, Homeros’un abartılı cümleleriyle bir “savaşa” dönüştüğü düşünülüyordu. Ancak 19. yüzyıldaki bazı arkeolojik gelişmeler, Truva Savaşı’nın gerçek olabileceği ihtimaline daha fazla tarihçinin ikna olmasına neden oldu…
1868 yılında, antik Truva şehrinde korkunç olayların yaşandığını ortaya koyan bazı keşifler yapıldı!
Bölgede yapılan kazı çalışmalarında, çanak çömlek gibi antik dönemin gündelik eşyalarıyla birlikte (ki bunlardan bazılarında devasa bir at tasvir ediliyordu) korkunç şekillerde can verdiği anlaşılan insan kalıntıları, ok uçları, savaş aletleri ve şehrin “yakıldığına” dair ipuçları barından materyaller ortaya çıkarıldı.
Bununla birlikte bölgede bulunan tarihi eserler, milattan önce 13. yüzyıla tarihlendiriliyordu. 13. yüzyıl, Antik Yunanlı tarihçi Herodot’a göre Truva Savaşı’nın yaşandığı dönemdi… Peki, elde edilen veriler Truva Savaşı’nın binlerce yıllık bir efsaneden çok daha fazlası olduğuna inanmak için yeterli miydi? Truva Savaşı gerçekten yaşanmış mıydı?
Bilim insanları, antik Truva bölgesinde milattan önce 1200-1300 yılları arasında, gündelik yaşamın akışına aykırı bir şeylerin yaşandığı konusunda hemfikir
Korkunç bir doğal felaket, acımasız yağmacılar, belki de büyük bir yangın. Ancak Antik Yunanlılar, devasa bir at vasıtasıyla Truvalıları katletti mi, Truva Savaşı gerçekten yaşandı mı, kesin bir şey söylemek zor. Bununla birlikte tarihin tozlu sayfalarında Truva Savaşı’nın izlerini ararken dönemin “süper güçlerinin” arşivlerine bakmak faydalı olabilir!
Antik Mısır ve Hitit medeniyetlerine ait arşivler, Ege’nin iki yakasında birbirleri ile mücadele halinde olan iki farkı güçten bahsediyor
Bu kadim iki uygarlık, Truva Savaşı’nın -eğer gerçekse- yaşandığı dönemin önde gelen medeniyetleri arasındaydı. Bu nedenle hem Antik Yunanlar hem de Truvalılar ile siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan ilişki içerisindeydiler. Yani Ege’nin, birbirlerini pek de sevmeyen ve savaşma ihtimalleri bulunan iki önemli topluluğun mücadelesine tanık olduğu söylenebilir. Ancak ne Hitit ne de Antik Mısır kaynaklarında doğrudan Truva Savaşı hakkında bir kaynağa rastlanmış değil.
Truva Savaşı gerçekten yaşandı mı karar vermek zor!
Bu nedenle aradan geçen yüzlerce yıla rağmen bugün dahi bu kadim anlatı kimilerine göre, bir parça antik toplumlardaki sözlü hikâyelere bir parça, yetenekli bir ozanın hayal gücüne ve belki bir parça da aynı bölgede birbirine rakip iki medeniyet arasındaki çekişmeye dayanıyor. Kimilerine göre ise Truva Savaşı, antik dönemin en ünlü, sebepleri ve sonuçları açısında da en etkili “gerçek” savaşlarından biri. Bu nedenle “Truva Savaşı gerçekten yaşandı mı” sorusuna net bir yanıt vermek mümkün değil, en azından şimdilik. Ancak Truva’nın tarihin en ünlü ve gizemli savaş anlatılarından bir olduğu hakkında hiçbir şüphe yok…
Kaynak: 1