Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden Tomris Uyar, verdiği eşsiz eserlerle günümüzde de etkisini sürdüren bir isim. O, gerek hayat hikayesi gerek başarılarıyla Türk edebiyatının hala en ilgi çekici isimlerinden biri. Gelin bugün Tomris Uyar’ı daha yakından tanıyalım?
Tomris Uyar, 15 Mart 1941 – 4 Temmuz 2003 tarihleri arasında yaşadı
Tomris Uyar, 15 Mart 1941’de İstanbul’da doğmuştu. Yazarın kabri, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır.
İleride çağdaş Türk öykücülüğünün önde gelen isimlerinden biri olacak olan Tomris Uyar, İngiliz Kız Ortaokulu’nda eğitim almıştı. Ardından eğitim hayatına Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde (şimdiki ismiyle Robert Kolej’de) devam etti
Yazar, üniversiteyi ise İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne bağlı Gazetecilik Enstitüsü’nde okudu.
Yazar olma kararını ise ortaokul yıllarında vermişti
Daha sonra Cemal Süreya ve Ülkü Tamer ile birlikte “Papirüs” dergisini kurdu
Derginin toplam 53 sayısı çıkmıştı. Ancak ne yazık ki derginin yeni sayıları 12 Eylül Darbesi’nden dolayı bir daha basılmadı.
Tomris Uyar, 1963’te kolej aşkı Ülkü Tamer ile evlendi ancak evlilikleri boşanma ile sonuçlandı. Daha sonra Tomris Uyar’ın Cemal Süreya ile bir süre ilişkisi oldu
Tomris Uyar, eserleri kadar özel yaşamıyla da dikkat çeken bir isim. “Paylaşılamayan” ve “ulaşılamayan” bir yazar olarak hala dikkat çekiyor. Yazar, ilk evliliğini Ülkü Tamer ile yaptı. Daha sonra Cemal Süreya ile kısa bir ilişkisi oldu. Ancak en uzun soluklu birlikteliğini Turgut Uyar ile yaşadı.
Cemal Süreya ile ilişkisi bittikten sonra Tomris Uyar, İkinci Yeni şairlerinden Turgut Uyar ile evlenmişti. Hatta bu evlilik, epey uzun soluklu oldu
Hatta Tomris Uyar’ın Turgut Uyar ile evliliği, şairin 1985’teki vefatına kadar devam etti. Öyle ki Turgut Uyar, 7 yıl şiir yazamadığı bir dönemde Tomris Uyar sayesinde şiir yazmaya başlamıştı. Daha sonra Turgut Uyar’ın en yakın arkadaşlarından İkinci Yeni şairi Edip Cansever, Tomris Uyar’a platonik olarak aşık oldu. Hatta her seferinde ona aşkını ilan etti, ancak karşılık göremedi.
Tabii Tomris Uyar’ın özel hayatıyla ilgili şimdilik sadece özet geçtik. Ama şairlerin bu konuda yazdığı şiirler ve daha fazlası var. Eğer daha detaylı öğrenmek istiyorsanız şuraya tıklayın➡️ Dört Büyük Şair ve Paylaşılamayan Bir Kadın: Tomris Uyar
Ancak Tomris Uyar’ı sadece özel hayatıyla gündeme getirmek ona çok büyük haksızlık olur. Zira kendisi Türk edebiyatı için çok önemli bir isim✨
Örneğin yazarın eleştiri, deneme ve kitap tanıtımı alanlarındaki yazıları Varlık, Yeni Dergi, Soyut gibi dergilerde yayımlanmıştı. Hatta daha sonra iki kez Sait Faik Hikaye Armağanı’nı kazandı
On hikayeyi derlediği “Yürekte Bukağı” ile 1979’da, “Yaza Yolculuk” isimli eseriyle 1986’da Sait Faik Hikaye Armağanı‘nı kazandı. Öte yandan yaptığı 60’tan fazla çeviri, bir kitap haline getirilmiştir. Yazarın günlükleri ise “Gündökümü” adı altında okuyucu ile buluştu.
Öte yandan dünyadaki eserlerin nasıl olduğunu merak etti ve senelerce çeviri yaptı. Çağdaş Türk öykücülüğünün en önemli isimlerinden biri olan yazarın eserlerinde herkesin kendinden bir şey bulması mümkün. Belki, onu en özel yapan şey de buydu?
Zira o “yaşayan öyküler” yazardı. Öykülerinde tekrara düşmekten hep kaçınmış ve hep “içimizden biri” diyeceğimiz kahramanlar kurgulamıştı.
Ayrıca her fırsatta kadının toplumdaki konumunu eleştirmiş; aile, evlilik gibi kurumları sorgulamıştır
Üretken yazar, yaşamı boyunca 60’tan fazla çeviri, 10 öykü kitabı ve 4 günlük yazmıştır
İşte Tomris Uyar’ın eserleri:
- İpek ve Bakır (1971)
- Ödeşmeler (1973)
- Dizboyu Papatyalar (1975)
- Gündökümü 1975 (1976)
- Yürekte Bukağı (1979)
- Yaz Düşleri/Düş Kışları (1981)
- Sesler, Yüzler, Sokaklar (1981)
- Gecegezen Kızlar (1983)
- Büyük Saat (1984)
- Rus Ruleti- Dön Geri Bak (1985)
- Günlerin Tortusu 1980 – 1984, günce (1985)
- Yaza Yolculuk (1986)
- Babayasaları, Anasözleri (1989)
- Yazılı Günler 1985 – 1988, günce (1989)
- Sekizinci Günah (1990)
- Otuzların Kadını (1992)
- İki Yaka İki Uç (1992)
- Tanışma Günleri, Anları, günce (1995)
- Aramızdaki Şey (1997)
- İstanbul’da Zaman (2000)
- Gündökümü I – II (2003)