Korkunç bir hayatta kalma simülasyonu oyunu olan The Outlast Trials’da, ilk iki oyundaki gibi, Murkoff Corporation’ın korkunç deneyleri devam ediyor ve sizi tedirgin edecek görsellikler oyunun dört bir yanında dolup taşıyor. Oyunun oynanışını ve detaylarını öğreneceğiniz birinci seviyeyi oynarken dahi son derece gergin bir deneyim yaşayacaksınız. Ancak bu deneyimi yalnız yaşamak istemiyorsanız, Outlast serisine yeni eklenen kooperatif modu ile üç arkadaşınızı daha yanınıza alabilirsiniz. Söylemek gerekir ki, The Outlast: Trials ile ileriye dönük potansiyeli oldukça yüksek bir kooperatif hayatta kalma oyunu üretilmiş.
Bu listemize de bir göz atabilirsiniz: The Quarry’den Madison’a: 2022 Yılının En İyi 6 Korku Oyunu
“The Outlast: Trials”ın hikayesi
İlk iki Outlast oyununun hikayeleri, karanlık bir gizemi ortaya çıkarmak üzere bir akıl hastanesini gözlemlemeye giden bir araştırmacı gazetecinin yaşadıkları etrafında şekilleniyordu. Ancak “The Outlast: Trials” ilk iki oyundan da daha eski bir tarihte gerçekleşen ve hayatta kalmak için mücadele eden bir mahkum olarak oynadığınız bir hikaye örgüsüne sahiptir.
Bu nedenle The Outlast Trials’ta; yeri geldiğinde diğer mahkum arkadaşlarınızı geride bırakmanız, gözlem ve araştırmalar yapmanız birer zorunluluktur. Murkoff Corporation’un hain planlarını zekice alt etme girişiminiz esnasında yolunuz birbirinden ürkütücü pek çok jumpscare’la kesilecek.
Outlast tarzı korku oyunları, örneğin Silent Hill gibi psikolojik korku oyunlarından çok Amerikan tarzı slasher türü korku oyunlarıyla kesinlikle daha uyumludur. Bunun sebebi kuşkusuz oyun boyu süren hayatta kalma mücadelesi ve sürekli bir kaçış-kovalayış hâlidir. Bununla birlikte, The Outlast Trials, ürkütücülük yayan mükemmel ses efektleri ile etkileyici ve korkutucu bir deneyim taahhüt eder.
İlk iki oyundaki gibi rastladığınız mekânları gece görüş gözlüğünüzü kullanmadan ayırt edebilmek oldukça zordur. Hızla tükenebilen pil kaynağı gece görüşünü kullanabilmeniz için sizlere çok uzun zaman vermeyecektir. Bu da, yalnızca kesinlikle gerekli olduğunda gece görüşünü kullanabilmeniz için sizi baskılayacak bir faktördür.
Öte yandan, açık aydınlatmalı mekânlar dışardan bakıldığında biraz daha rahatlık sağlıyor gibi görünse de yalnızca karanlık alanlarda etkili bir şekilde gizlenebildiğiniz için sizi oldukça zora sokabilir. Outlast serisinde rakiplerinizle asla kafa kafaya savaşamayacağınız için gizliliği kendi avantajınıza kullanmanız mutlak bir zorunluluktur.
The Outlast: Trials yenilikler
The Outlast Trials’da, toplamda üç yuvadan oluşan çok sınırlı miktarda envanter alanınız da olacak. Bu da oyun tarzınızı desteklemek için sürekli olarak hangi eşyaları taşıyacağınızı düşünmeniz gerekeceği anlamına geliyor. The Outlast Trials, envanterinizi kendi oyun tarzınıza göre belirli bir yönde değiştirebilen, envanterinizde öncelik vermeyi seçtiğiniz öğelerle olan ilişkinizi değiştirebilen ekipman özelleştirme sistemi ile etkili bir şekilde dengeler.
“Polis Karakolu seviyesi” olarak tanımlanan kolay modda oynarken, oyun haritasının içinde iyileştirici öğelere, pillere ve kilitlere ulaşmanız daha kolay bir hâle getirilmiştir. Daha zorlu modlarda ise bu öğeler oldukça az olacak ve kendinizi hayatta kalmak için her şeyi düşünmeniz gereken psikolojik bir savaşın ortasında bulacaksınız.
İyi haber şu ki, deforme birer bedene ve o kadar da parlak olmayan zihinlere sahip düşmanlarınızdan kurtulmanın birçok yolu var. Bu saldırgan varlıklara karşı asla nefsi müdafaa hakkınızı kullanamıyorsunuz, ancak daha önce de belirtildiği gibi kendinize bir avantaj sağlamak için çok sayıda imkâna sahipsiniz.
Örnek vermek gerekirse, The Outlast: Trials’ın ilk seviyesinde gece görüş pilinizi tüketmeden size geçici olarak duvarların arkasını görme ve karanlıkta görme yeteneği veren X-Ray teçhizatını kullanabilirsiniz. Bu teçhizatta bu pil alıcısına ihtiyaç duymamanız sebebiyle çok daha az zorluk yaşarsınız. Bu, oyunun başlangıcında seçilebilecek mevcut birkaç teçhizattan sadece birisidir, ancak oyunun ilerleyen aşamalarında çok daha farklı envanter öğeleriyle karşılaşacağız gibi görünüyor.
Hayatta kalmayı başarsanız da başaramasanız da her zaman oyunun merkez alanına geri dönebilirsiniz. Bu, hikayenin ilerlemesine sıkı sıkıya bağlı bir özellik gibi görünüyor. Çünkü merkez alan aynı zamanda diğer oyuncularla karşılaşabileceğiniz ve Trials’ın çok oyunculu kooperatif moduna erişebileceğiniz yerdir.
Geliştirici Red Barrels’e göre, serinin hayranları bu merkez alanında oyunun daha ileri kısımlarından geri dönen karakterlerle dahi tanışabilirler. Ancak The Outlast; Trials’taki ayırt edici özellik, karakterinizi oyun boyunca bulduğunuz özel ganimetler ve teçhizatlarla kişiselleştirebilmenizdir. Hatta arkadaşlarınıza gösteriş yapmak isterseniz, oyunun merkez alanında size ayrılan kişisel hücrenizi dahi özelleştirebilirsiniz.