Telefonlar, insanların iletişim kurma şeklini değiştirdi. Mesafeler, artık aileleri ve arkadaşları birbirinden eskisi kadar ayıramıyor. Ancak bugün telefonun faydalarını değil telefonların yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan rahatsızlığı irdeleyeceğiz. Telefonofobi ismindeki bu kaygı bozukluğuna yakından göz atalım.
Telefonlarımızı her gün kullanıyoruz. Çoğu kişi için hayatın önemli bir parçası olan bu cihazlar, bazı insanlar için ise sürekli bir stres kaynağıdır. Nedeni ise aslında hiç görüldüğü kadar karmaşık değil, telefonun en orijinal işlevi olan çağrı alması; bu insanlar için muazzam bir stres kaynağı…
Telefonda konuşma korkusuna telefonofobi deniyor ve telefonofobi sosyal kaygının bir tür tezahürüdür. Topluluk önünde konuşma fobisi gibi, bu fobi de köklerini alay edilme, yanlış anlaşılma veya kabul edilmeme korkusundan alıyor. Bundan etkilenen insanların neredeyse tamamının yüz yüze görüşmekten yana bir kaygı bozukluğu bulunmuyor. Çünkü yüz yüze bir konuşmada ima edilen şeyler, tarafların mimik ve jestleri; kısacası beden dilleri aracılığıyla çok daha kolay algılanabiliyor. Peki bu rahatsızlığın yaşamınıza etkileri neler olabilir? Hep beraber inceleyelim.
Bu yazımızı da incelemek isteyebilirsiniz: Uzmanlar Açıkladı! Daha Dayanıklı Bir Psikoloji İçin Her Gün Yapmanız Gereken 4 Şey
Telefonofobi hayatı nasıl zorlaştırır?
E-postalar ve yazılı mesajlaşma iletişim kurmak adına yer yer oldukça işlevsel olabiliyor. Ancak, genellikle daha hızlı bir iletişim aracı gerektiğinde, aklımıza gelen ilk şey telefon aramalarıdır. Ancak telefon fobiniz varsa, iş görüşmelerinde, kişisel ilişkilerde veya kendi işinizi büyütmede büyük olasılıkla bir dezavantaja sahipsinizdir. Telefonofobisi olan insanlar için bu kaygıyı yönetebilmek ise, oldukça sıkıntı verici durumları basitleştirecek bir özelliktir.
2019’da yapılan bir araştırma, İngiltere’deki ofis çalışanlarının %63’ünün telefonda konuşmak zorunda kaldıklarında paniğe kapıldıklarını ortaya çıkardı. Şaşırtıcı bir şekilde, bu rahatsızlıktan en çok muzdarip olan toplumsal kategorilerin başında; cep telefonu gibi teknolojik aygıtlarla yaşamlarının neredeyse tamamında haşır neşir olabilme imkânına sahip olan gençler geliyor.
Bu rahatsızlık durumunun tezahürü karşısındaki stres yoğunluğu da insandan insana değişiyor, yani telefonofobi mağduru bir insan, telefonunun çaldığını duyduğunda panik atak da geçirebilir sadece küçük bir rahatsızlık hissi de yaşayabilir. Bu korkunun derinliği ne olursa olsun, iş hayatı başta olmak üzere insanların yaşamının ciddi bir bölümünde olumsuz bir etkisi olabilir. Tam olarak bu yüzden telefonofobi ile mücadele edebilmek ve etkilerini azaltmak önemli bir yerde duruyor.
Maalesef, telefon korkusunu iyileştiren sihirli bir iksir yok. Özgüven sorunlarına eğilmek iyi bir çözüm yolu olsa da insanı duygusal yönden zayıflatan bu korkuya nasıl yaklaşılacağı, nasıl iyileştirileceği hakkında kimi genel geçer öneriler de bulunuyor.
Telefonofobi ile nasıl mücadele edilir?
İşte telefonofobiyle mücadele edebilmeniz için, telefonofobiyi atlatmış bazı insanların beyanları ve önerileri doğrultusunda sizlere sunacağımız bazı tavsiyeler?
1. Utancı kabullenmek yerine yüzleşmeyi seçin
Telefonofobiden muzdaripseniz, korkularınızın ve kaygılarınızın gerçek hisler olduğunu bilin. Telefonofobi, psikiyatristler ve diğer profesyoneller tarafından sosyal kaygının bir alt kümesi olarak kabul edilmektedir. Sık sık acı çekenleri anlamakta başarısız olan (ve hatta alay eden) bir dünyada bu gerçekliğin farkında olmanız önemlidir.
Bazen insanlar endişelerinizi dikkat çekmek, yalan söylemek veya yetişkin sorumluluklarınızdan (randevu almak veya iş görüşmeleri yapmak gibi) kaçınma girişimi olarak görebilirler. Birçok telefonofobi mağduru bu hususlarda kendisini açıklamakta zorlanıyor. Belirli durumlarda, insanların beyanlarınıza inanma imkânı oldukça düşüyor. Bunun yarattığı utanç hissi, “Seninle ilgili bir sorun var, diğer herkes telefonunu açar.” gibi söylemler telefonofobi sahibi insanları psikolojik olarak oldukça sarsıyor ve kendilerini suçlamalarına sebebiyet verebiliyor.
Utancın, bir şeyleri telafi edici niteliği yoktur. Fobileri düzeltemez. Bu duygu ne kadar güçlü hissedilse de sizler için tamamen yararsız olduğu size söylendiğinde karşınızdaki insanın haklı olduğunu bilin. Utanç duygusunu rafa kaldırabilirsiniz:
– Telefonofobi hakkındaki toplumsal görüşün yanlış olduğu fikrine alışın.
– Toplumsal görüşün her durumda olumlu bir yöne evrilemeyeceğini kabul edin.
– Telefonofobi ile mücadele yolculuğunuza başladığınızda, birilerini memnun etme kaygısını taşımayın, kendi gelişiminizi önemseyin.
– Tam bir “iyileşme”nin herkes için geçerli olmadığını anlayın, ancak etkilerini minimalize edebilmenin de yaşamınıza sağlayabileceği yararları hafife almayın.
2. Kendinizi eğitin
İnternette telefonofobi ve tedaviler hakkında bir sürü ücretsiz bilgi var. Göz atmaya başladığınızda yalnız olmadığınızı anlayacaksınız. Bu korku, insanların düşündüğünden çok daha yaygın. Araştırmaya başlamak için bir kaynak arıyorsanız, genel bir bakış, semptomlar ve tedaviler içeren mükemmel bir makaleyi inceleyebilirsiniz.
Bir diğer harika haber, telefonofobinin iradi bir tedaviye de iyi yanıt verebildiğidir. Sinirlerinizi tırmalayan her şeyden kaçınmanız ve doğru hissettiren, olumlu sonuçlar getiren bir yol seçmeniz oldukça önemli. Ayrıca, tavsiyelerin konunun uzmanlarından geldiğinden emin olmanız da vurgulanması gereken bir diğer nokta.
3. Rahat bir tempoda, kendi iyileşme yolculuğunuza başlayın ve kendinize hedefler belirleyin
İnsanlar olarak, oldukça karmaşık bir duygu dünyamız var. Deneyimler, düşünceler ve koşullara bağlı faktörler, herkesin yaşadıkları psikolojik tedavi süreçlerine farklı tepkiler vermesine neden olur. Aşağıdaki durumlardan sakınmanız oldukça önemli:
- Kendinizi kendi yolculuklarında olan başkalarıyla karşılaştırmak.
- Kendinizi son derece rahatsız edici bir şey yapmaya zorlamak.
- Mükemmel olma kaygısına kapılmak.
Ayrıca, günlük tutmak gibi yöntemler, kişinin kaygısının her bir köşesini irdeleyebilmesi için güçlü bir araçtır. Hiç kimse telefon korkusunu tamamen aynı biçimlerde yaşamadığından, telefonofobinizin nerede başladığını ve bugün onu neyin tetiklediğini yazarak kayıt tutmanız oldukça yararlı olacaktır.
İyi olacaksınız
Bu sosyal kaygıyı tamamen yenmeyi amaçlarken, kaygınızı tamamen yenemeseniz ve sadece kontrol etmeyi öğrenseniz de, sonunda çok daha az dezavantajlı bir yaşama sahip olacağınızı unutmayın. Telefon korkusuyla başa çıkmak, mükemmel olmak, başkalarının beklentilerine göre yaşamak veya telefon çaldığında mutlu olmak zorunda hissetmek ile ilgili değildir!
Günlük hayatınızı iyileştirmek için arama yapabileceğiniz ve cevaplayabileceğiniz bir zaman ve mekân keşfetmek için elinizden yapın. Bunu kendiniz için yapın. Sadece bugünlük küçük bir değişiklikle başlayın.