Hayatımızı kolaylaştıran teknoloji aynı zamanda hayatımızı tehlikeye atıyor olabilir mi? Bu soruyu duyduğunuzda aklınızdan birçok ihtimalin geçebileceği gibi size çok anlamsız bir sorgulama olarak da gelebilir. Biraz daha dikkatli düşünüp hayatlarımıza uzaktan bakmaya çalıştığımızda teknolojinin insanların arasındaki iletişimin formunu tamamen değiştirdiği gibi hayatlarını da tehlikeye attığını fark edeceksiniz.
Teknoloji en ilkel zamanlardan günümüze her zaman insanların hayatını kolaylaştırmasıyla öne çıktı ve bunu büyük ölçüde de başardı. Ancak şu anda hayatlarımız yeterince kolay değil mi yoksa biz “kolay” kelimesinin tanımını değiştirerek gelişen teknolojiyi konforumuz ve lüks denebilecek ihtiyaçlarımız için mi kullanır olduk? Bu konuya da bir çok açıdan bakılıp farklı yargılara ulaşılabilir elbette.
Sanayi Devrimi ile ivme kazanan teknolojik gelişmeler ve ard arda gelen keşif ve buluşlar adeta insanlığı hızla ileri taşırken bir yandan da sonunu hazırlıyor gibi hissediyoruz çoğu zaman. Black Mirror dizisinin bu kadar sevilmesinin sebeplerinden biri de bize hiç uzak hissettirmeyen, içten içe olacağına inandığımız yakın gelecekten sahneler sunması. Peki ya şu anda da bir Black Mirror bölümünden farkımız yoksa?
1. Biz fark etmesek de internet üzerinden hakkımızda sürekli veri toplanıyor olması
Bu sadece isim, soyisim, telefon ve adres bilgileri değil. Aslında biraz daha ilkel düşünecek olursak çöpümüzü karıştıran birinin hakkımızda çok fazla şey öğrenebilmesi gibi. Bizim çöp olarak gördüğümüz tüm veriler bir araya geldiğinde aleyhimize kullanılabilecek değerli bilgilere dönüşüyor. Tarayıcılar üstünden yaptığımız tüm aramalar, girdiğimiz siteler, izlediğimiz videolar, yaptığımız alışverişler, konuştuğumuz kişiler, aldığımız notlar, depolanan fotoğraflar… Kısacası internet aracılığıyla attığınız her adım, bıraktığınız her ayak izi hayatınızın birer yansıması. Ve bu bilgilere ulaşmak sandığınız kadar zor değil. Hiç tanışmadığınız bir insanın sizi en yakınınızdan bile iyi tanıması mümkün!
2. Telefonumuzun GPS özelliği ile konumumuzun sürekli takibe açık bir halde olması
Birçok uygulama ve aracı kullanabilmek için telefonumuz bizi aslında konum özelliğini açmaya mecbur bırakıyor diyebiliriz. Bu da bizi adeta açık bir hedef ve kolayca ulaşılabilir bir hale getiriyor. Teknoloji elbette bu özelliklerle hayatımızı kolaylaştırıyor. Ancak bu bilgilerin kötü ellerde ne amaçla kullanılacağını bilemiyoruz.
3. Hayatımızı kolaylaştıran kargo ve kuryelerin aynı zamanda ev-iş yeri adresi ve telefon numarası gibi çok önemli ve kişisel bilgilere sahip olması
Birçok insana sorulduğunda teknolojinin en güzel yanlarından birinin online alışverişler olduğunu söyleyebilir. İstediğimiz an yemeğimizin kapımıza gelmesi, seçtiğimiz kıyafetlerin, teknolojik aletlerin, eşyaların hiç uğraşmadan 3 gün içinde elimize ulaşması… Peki onları getirenlere ne kadar güveniyoruz. Bu bilgilerimiz ne kadar güven altında?
4. Buna en yakın örneklerden biri yemek siparişi verdiği restoranın kuryesi tarafından tacize uğrayan Michelle Midwinter
Yemeğini teslim aldığı kurye tarafından telefonuna taciz mesajları gelen ve evinin adresini bilen kuryenin yapabileceklerinden korkan kadının yaşadıkları oldukça ürkütücü. Şikayet ettiği restoranın konuyu sadece 5 poundluk bir hediye çekiyle geçiştirmeye çalışması ise aslında bilgilerimizin hiç de emin ellerde olmadığının bir kanıtı.
5. Sosyal medyanın insanları gerçeklikten kopararak yalnızlaştırması ve sebep olduğu intiharlar
İnsanlar teknolojiyle birlikte daha kolay iletişim kurabileceklerini düşünürken aslında gerçek dünyanın kötü bir taklidi olan sanal dünyada yok oluyorlar.
6. Aslında yüzlerce beğeni ve arkadaş içerisinde ne kadar yalnız olduğumuzun en büyük örneği Simone Back adlı kadının intihar edeceğini Facebook’dan yazdıktan sonra 1082 Facebook arkadaşından hiçbirinin onu kurtarmayarak sadece acımasız yorumlar yapması
Fazla miktarda hap aldığını ve yakında öleceğini Facebook sayfasına yazan kadına hiçbir Facebook arkadaşı yardım etmedi. Bazıları yalan söylediğini bazıları ise kendi seçimi olduğunu söylerek sadece yazının altına yorum yapmakla yetindiler.
7. Gerçeklikten koparan ve intihara sürükleyen bilgisayar oyunları
8. Bilgisayar oyunlarının ne kadar tehlikeli olabileceğinin en büyük kanıtı yüzlerce gencin intiharıyla bağlantılı olabileceği düşünülen Mavi Balina oyunu
Türkiye’de de 142 gencin intiharıyla oyun arasında bağlantı olduğu düşünülen oyunda çoğu şiddet içeren 50 talimat var. 50 günde tamamlanması gereken bu talimatların sonunda ise oyuncudan intihar etmesi isteniyor. Oyunda kişisel bilgiler elde edilerek oyunculara şantaj yapıldığı da ifade ediliyor. Oyunu oynayanlardan bazılarının eğer oyunu tamamlamazlarsa sevdiklerinin öldürüleceklerini söyledikleri biliniyor.
9. Beğenilme ve daha çok izlenme tutkusu
Birçok insan artık gerçek dünyadaki değil sanal ortamda yarattığı profili daha çok önemsiyor. Hatta birçoğumuz sosyal mecralardan tanıdığımız kişileri sokakta gördüğümüzde tanımaz hale geldik. Bu uğurda da ne yazık ki oldukça tehlikeli ve sonu kötü bitebilecek şeyler yapılıyor. (İllüstrasyon-1, İllüstrasyon-2, İllüstrasyon-3)
10. Daha çok izlenme ve fenomen olma uğruna bir silahla Youtube için video çekerken yanlışlıkla sevgilisini öldüren kadın da bu insanlardan biri
19 yaşındaki Monalisa Perez, 22 yaşındaki sevgilisi Pedro Ruiz’i Youtube videosu çektiği anda göğsünden vurarak öldürdü. Sevgilisi Ruiz’in yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetmesi sonucu talihsiz kadın Perez tutuklandı. Çiftin silah sahnesi de dahil, Youtube için yaptıkları çekimlere mahkeme kanıt olarak el koydu. İşin bir diğer trajik yanı; genç kadının ateş ettiği esnada odada bulunan 3 yaşındaki çocuğunun olaya tanık olması.