Dünyanın herhangi bir yerinde gezip görülmesi gereken muhteşem lokasyonlar bulunuyor. Fakat bazı yerler tehlikeli olmalarıyla ön plana çıkıyor. Bu tehlikeli yerler, adalar, yollar ve su yolları gibi çeşitli risk ve tehditleri içinde barındırıyor. Bu risk ve tehditleri kabul edecek kadar cesur olsanız da birazdan göreceğiniz tehlikeli yerler tüm cesaretinizi kırabilir. İşte sizler için hazırladığımız dünyadaki en tehlikeli yerler…
1. Kuzey Sentinel Adası’nın yakınına gitmek bile çok tehlikeli olabilir
Andaman Adaları’ndan biri olan Kuzey Sentinel Adası, Bengal Körfezi’nde yer almaktadır. Burası Hindistan tarafından denetlenmektedir ve ziyaretçilerin adanın kıyılarına ayak basabilmesi için izne ihtiyacı vardır. Adanın yerli halkı ile olan bu sınırlı temas, adayı ve nüfusunu korumanın yanı sıra geçmişteki ziyaretçilerin sebep olduğu şiddet eylemlerini önleme amaçlıdır.
19. yüzyılın sonlarında Avrupa’nın adayı keşfetmesi sonuçsuz kalırken, Sentinel ile 20. yüzyıldaki etkileşimler, Hint hükümetini ve antropolog TN Pandit’i dostluk kurmaya mecbur bıraktı. Pandit adaya yaptığı gezileri şöyle anlatıyor: “Hediye olarak tencere ve tavalar, bol miktarda Hindistan cevizi, çekiç ve uzun bıçak gibi demir aletler getirmiştik. Ancak Sentinel savaşçıları, bizi öfkeli ve asık suratlarla karşıladılar. Uzun oklar ve yaylarla silahlanmışlardı, hepsi bölgelerini savunmak için hazırdı.”
1991’de başarılı bir temas kuruldu, ancak 2004’teki tsunamiden sonra adaya yardım etmeye yönelik çabalar saldırganlıkla karşılandı. 2006’da yerliler adaya çok yaklaştıkları için iki balıkçıyı öldürdü ve 2018’de John Allen Chau’nun ölümü, adanın kıyılarına yaklaşmanın ne kadar tehlikeli olabileceğini gösterdi.
Chau, Hristiyanlığı Kuzey Sentinel Adası’nda yaymaya çalıştı. Adaya ilk yaklaştığında oklarla vuruldu, ancak ertesi gün geri dönmek gibi bir hata yaptı. Yerliler Chau’yu öldürdüler. Chau’nun ölü bedeni, adanın barışını ve bütünlüğünü korumak için orada bırakıldı. Pandit, Chau’nun 2018’deki ölümü hakkında şunları söyledi: “Etkileşimlerimiz sırasında bizi tehdit ettiler ama hiçbir zaman öldürmeye veya yaralamaya çalışacakları bir noktaya gelmedi. Ne zaman endişelenseler ve telaşlansalar geri adım attık. Onca yolu Amerika’dan gelen bu gencin ölümüne çok üzülüyorum. Ancak büyük bir hata yaptı. Kendini kurtarmak için bir şansı vardı ama o ısrar etti ve bedelini hayatıyla ödedi.”
Tehlikeli yerler listemizin ikinci sırasında Kamçatka Yarımadası yer alıyor. 1930’larda Rusya’nın uzak doğusundaki Kamçatka Yarımadası’nda yürürken iki avcı, hayvan kalıntılarıyla dolu bitkisiz bir alana rastladı. Anlatılana göre, kendilerini hasta hissetmeye başladıktan sonra kaçtılar ve diğer insanlar hayvanların ölüm nedenini bulmaya çalışırken bölgeye girseler de kimse bir cevap bulamadı. Daha da kötüsü, efsaneler 80 kadar insanın asla geri dönmediğini söylüyor.
1975’te volkanolog Vladimir Leonov bölgeyi incelemeye başladı. Bölge soğuk ve sert kışlardan muzdarip olsa da aktif volkanlarla doluydu. Hem Leonov hem de korucu Vladimir Kalyaev, beş ayı leşini barındıran tek bir dağ geçidi de dahil olmak üzere çok sayıda hayvan kalıntısıyla karşılaştı. Testler hayvanların boğularak öldüklerini ortaya çıkardı. Daha sonra bu yere “Ölüm Vadisi” adını verdiler.
2020’de çok sayıda ahtapot, fok, deniz kestanesi ve diğer deniz canlılarının Kamçatka Yarımadası’nın kıyılarına vurduktan sonra araştırmacılar, ölümlerinin nedeninin alg zehirlenmesi olduğunu belirlediler. Bunun Ölüm Vadisi üzerinde herhangi bir etkisi veya bağlantısı olup olmadığı hala belli değil.
3. New York’taki Love Canal, on yıllardır zehirli buharlar yayıyor
1890’larda girişimci William T. Love, New York’ta bir arazi satın aldı. Hidroelektrik teknolojisiyle çalışan büyük ve modern bir yer inşa etmek istedi. Projesi çökmeden önce öngörülen kanalın bir çukurunu bitirmeyi başardı. 1920’de şehir, kimyasal atık boşaltma alanı olarak kullanmak için çukuru satın aldı. Yirmi yıl sonra, bir kimyasal üretim şirketi araziyi satın aldı ve içine 20.000 tondan fazla tehlikeli madde bıraktı. Şirket, neredeyse dolu olan çukuru kil ve toprakla kapladı ve inşaat için güvenli olduğunu ilan etti.
Geliştiriciler, orijinal Love arazisine evler ve bir ilkokul inşa ettiler, ancak bölgedeki sakinler kısa süre içinde hastalandı; bebekler öldü veya ciddi doğum kusurları yaşandı. Zehirli Maddeler ve Hastalık Kayıt Dairesi bölgede 400’den fazla tehlikeli madde tespit etmesine rağmen, okul 1978’e kadar kapanmadı; Bunun üzerine bu yerde yaşayanlar tahliye edildi.
4. Yılan Adası olarak da bilinen Brezilya’daki Queimada Grande Adası, binlerce zehirli yılana ev sahipliği yapıyor
Tehlikeli yerler listemizin dördüncü sırasında Queimada Grande Adası yer alıyor. Brezilya’nın Sao Paulo eyaleti açıklarında Atlas Okyanusu’nda bulunan Queimada Grande Adası, 4000’den fazla zehirli çıngıraklı yılan türünü barındırdığı için bölge halkı tarafından “Yılan Adası” olarak tanımlanıyor.
Altın mızrak başlı engerekler (Bothrops insularis), dünyadaki en ölümcül yılanlar arasındadır; ısırıkları birçok olası komplikasyon içeriyor. Ada çok tehlikeli olduğu için Brezilya hükümeti, insanların burayı ziyaret etmesini yasakladı. Elbette istisnalar yapılıyor, ancak oraya ayak basan herkese bir tıp uzmanının eşlik etmesi gerekiyor.
1910’larda adanın deniz feneri insan bakımı gerektiriyordu. Yerel efsaneye göre, son deniz feneri bekçisi ve ailesi, yılanlar tarafından öldürüldü. Deniz feneri, 20. yüzyılın başlarından ortalarına kadar otomatikleştirildi, ancak buna rağmen Brezilya donanmasının deniz fenerinin bakımı için adayı ara sıra ziyaret etmesi gerekiyor.
5. ABD-Meksika sınır bölgesi tehlikelerle doludur
Meksika sınır şehirleri hakkındaki “hepsinin çok şiddet içerdiği” iddiaları, dünyanın en tehlikeli şehirlerinin 2020 yılına ait bir raporu tarafından destekleniyor. Listenin ikinci sırasında 100.000 kişi başına 105.15 cinayet oranıyla Tijuana yer alıyor. 100.000 kişi başına 103.61 cinayet oranı olan Ciudad Juarez ise üçüncü sırada bulunuyor.
Meksika sınır şehirlerindeki tehlikeler kartel faaliyetleri yüzünden kaynaklanıyor. Uyuşturucu ticaretiyle bağlantılı şiddetli saldırılar, adam kaçırma ve cinayetler, sakinlerin, göçmenlerin ve turistlerin hayatlarını mahvediyor. Meksika’nın Baja California eyaleti valisi Jaime Bonilla, “cinayetlerin %99’unun uyuşturucu kartelleri ve uyuşturucu ticaretiyle ilgili olduğunu” doğruladı. Bölgedeki yollar da benzer şekilde tehlikeli, özellikle de US Route 101. Onu tehlikeli yapan şey ise haydutlar, silah ve uyuşturucu taşıyıcılarının otoyoldan geçen sürücülerin hayatını tehdit etmesidir.
2016’da kaçırılan bir kamyon şoförü, “Yollar giderek daha tehlikeli hale geliyor, durmamaya çalışıyorsunuz. Sürekli aynaya, araba plakalarına ve yanımdan geçenlere bakıyorum. Her şeye bakıyorum.” dedi.
6. Bikini Atolü, aldatıcı bir güzelliğe sahiptir
Tehlikeli yerler listemizin altıncı sırasında Bikini Atolü yer alıyor. 1940’larda ve 50’lerde, Pasifik Okyanusu’ndaki Marshall Adaları zincirindeki bir ada olan Bikini Atolü, ABD’nin nükleer test alanıydı. O zamanlar, adanın yerlileri 1948’de Kili Adası’na gelmeden önce yakındaki Rongerik ve Kwajalein atolllerine yerleştirildi. Bikini Atolü’nün yerlileri, 1960’ların sonlarında adaya geri döndüler ve nüfus 1970’lerde arttı. Radyasyon seviyeleri, yiyecek ve suyun çoğunu insan tüketimi için çok tehlikeli hale getirdi ve bölge sakinleri de radyasyondan olumsuz etkilendi.
Devam eden temizlik, yer değiştirme çabaları ve parasal yardım, Bikini Atolü’nün yerlilerinin büyük bir kısmının ada dışında yaşamasına neden oldu. Günümüzde adada dalış ve sportif balık avı yaygındır, ancak dikkatli bir şekilde yapılması gerekir. Outside dergisinde yazar olan SC Gwynne 2012’de atolü ziyaret ettiğinde adanın aldatıcı güzelliğinin nasıl olabileceğini kendi gözleriyle gördü ve adayı şu kelimelerle anlattı: “Adanın doğal güzelliğe rağmen, bir yere yürümek, bir yere bakmak, Bikini’nin kabus tarihinden kaçmak imkansız. Adadaki her insan yapımı nesne, ya bomba testlerinin ya da Bikinililerin evlerine dönmelerine yardım etmeye yönelik bazı başarısız girişimlerin bir eseridir. Bikini Atolü’ndeyken dünyanın sonundaymış gibi hissettim.”
7. Kabil-Celalabad yolu, dünyanın en tehlikeli yollarından biridir
Tehlikeli yerler arasında bulunan yol, yaklaşık 152 kilometre uzunluğundadır. Birçok trafik kazası nedeniyle Celalabad ile Kabil arasındaki yol, dünyanın en tehlikeli yollarından biri olarak kabul ediliyor. Kabil-Celalabad yolu, yüksek kayalıkları geçen keskin dönüşlere sahip dar yollardan ve Kabil Nehri’nin paralel ilerlediği bir vadiden oluşuyor.
Yolun manzarası “nefes kesici” olarak kabul edilirken, bölgedeki sakinler, sayılar çok yüksek olduğu için yoldaki ölümleri takip etmeyi bırakmış durumdalar. Kabil-Celalabad boyunca balık satan Muhammed Nabi, “Burada oturup bütün gün insanların kaza yapmasını izliyorum.” diyor.
8. Coiba Adası, dünyanın en kötü hapishanelerinden birine ev sahipliği yaptı
Tehlikeli yerler listemizde sekizinci sırasında kötü şöhretli Coiba Adası yer alıyor. 1919’da, suçlu ve siyasi mahkumlar Panama’daki Coiba Adası’nda bulunan “en şiddetli hapishaneye” getirildiler. Burası, 1919’dan 2004’e kadar 3.000’den fazla kişiyi barındırdı ve onlarca yıldır işkence, vahşet ve korkunç koşullara sahne oldu.
Zamanla Coiba’daki mahkumlar, içlerinde mobilya, pencere veya banyo bulunmayan yaklaşık 30 kamp kurdular. Gardiyanlar, mahkumlara fiziksel işkence etmenin yanı sıra zihinsel sağlıklarıyla da oynadılar. ABD Ordusu Korucusu Chuck Holton’a göre: “Yeni mahkumlar için bir ritüel vardı. Gardiyanlar onları ormana götürür, gözlerini bağlar, sıraya dizer ve sahte bir infaz yaparlardı. Onların kafalarına silah dayayıp üçe kadar saydıktan sonra ateş edeceğiz der ve onları korkuturlardı.”
Holton, Coiba Adası’nı ilk kez ziyaret ettiğinde gördüklerini anlattı: “Orada adada tutulan bazı siyasi mahkumlar vardı, ama bilmediğimiz şey, sıradan insanlarla dolu birkaç hücre olduğuydu. Adada kalan gardiyanlar, içeri girmememizi söylediler. bu sıradan insanların hepsinde AIDS vardı. Biz oraya varmadan birkaç gün önce hücredeki adamlardan birkaçının öldüğünü anladık. Ölü bedenler, yaşayanların arasında bırakılıyordu. Çürüyen birkaç cesedin kokusunu hayal edebilirsiniz.”
9. Danakil Çölü, dünyadaki en sıcak yerlerden biridir
Birçok kişi tarafından dünyanın en zorlu bölgesi olarak kabul edilen Danakil Çölü, Afrika’da Eritre, Etiyopya ve Cibuti arasında yer alıyor. Sıcaklıklar genellikle 50 derecenin üzerine çıktığından çöl, gezegendeki en sıcak noktalardan biridir. Ayrıca deniz seviyesinden onlarca metre aşağıda olduğu ve çok az yağış aldığı için bitki örtüsü seyrektir. Danakil Çölü, çeşitli renklerde hidrotermal alanlar, geniş tuz düzlükleri ve lavla dolu göller oluşturan üç tektonik plakanın kesiştiği noktada yer almaktadır.
Çöldeki sıcaklık tek başına birkaç saat içinde sıcak çarpmasına ve ölüme neden olabilse de, Afar halkı orada yaşamaya devam ediyor. Uzun yıllar boyunca, topraklarına giren turistlere karşı temkinli davrandılar ve ara sıra onlara karşı saldırgan eylemlerde bulundular. Son birkaç yılda bu kısıtlamalar gevşetilmiş olsa da ziyaretçilerin silahlı eskortlarla seyahat etmesi şart koşuluyor.
10. Belize’deki Büyük Mavi Çukur, olağanüstü görüntüsünün aksine oldukça tehlikelidir
Tehlikeli yerler listemizi onuncu sırasında yanıltıcı bir güzelliğe sahip olan Büyük Mavi Çukur yer alıyor. Dünyanın en büyük obruğu olan Belize’deki Büyük Mavi Çukur 120 metreden daha derindir. Adı, topolojik yapısından gelir. Çukur, dalgıçlar için sıcak bir nokta gibi görünse de maceracılar çok derinden keşfetmemelidir. Yüzeyin altında, köpekbalıkları ve mercanların ötesinde, zehirli bir hidrojen sülfür tabakası bulunur.
Çukurun engin derinliği, ölümcül deniz yaşamı ve bulanık su, onu hem deneyimsiz hem de deneyimli dalgıçlar için son derece tehlikeli kılıyor. Öyle ki, çukura dalan insanlardan birçoğu ölüyor.
11. Bolton Strid, tehlikeli suları yüzünden ölümlere neden oluyor
İngiltere, Yorkshire’da bulunan Bolton Strid’in suları boyunca uzanan yürüyüş parkuru, hem turistleri hem de yerli halkı cezbeden pitoresk bir mekandır. Ancak, burası İngiltere’deki en tehlikeli yerlerden biridir. Strid, daha yaygın olarak bilindiği gibi Wharfe Nehri’nin oldukça sığ bir kısmıdır. Ziyaretçiler yaklaştıkça şunları yazan tabelalarla karşılaşıyorlar: “Strid tehlikelidir ve geçmişte can aldı. Lütfen rahatınıza bakın ve kaygan kayalara dikkat edin.”
Su yolunun dar bölümü sakin görünse de, efsaneye göre %100 ölüm oranına sahip. Strid, birkaç dakika içinde 1,5-2 metre kadar yükselebilir ve kaygan kayalar ve ani bir akıntı ile insanları bir anda düşürebilir. Öte yandan su yolu da yönünü aniden değiştirebilir.
12. Centralia, içerdiği tehlike yüzünden hayalet kasaba haline gelmiştir
Tehlikeli yerler listemizin son sırasında Centralia yer alıyor. Centralia, 1800’lerin sonlarında bir madencilik topluluğu olarak gelişti, ancak 1960’larda birçok maden kapandı. 1962’de terk edilmiş bir maden ocağında yangın çıktı. Sakinler konunun belli belirsiz farkındaydı, ancak tehlikenin boyutu, 1979 yılına kadar belirginleşmedi. Daha sonra 1981’de, 12 yaşındaki bir çocuk arka bahçesindeki bir obruğun sekiz metre içine düştü. 150 metreden daha derin olan obruk, ölümcül miktarda karbon monoksit içeriyordu. Çocuk şans eseri bir ağacın köklerine tutunmayı başarmıştı ve güvenli bir yere çekildi, ancak hükümet devreye girerek orada yaşayanları başka yerlere yerleştirdi. Günümüzde Centralia, hayalet bir kasaba haline gelmiştir ve orada yaşayan sadece 5 kişi vardır.
Adım Caner Cem Martı, 1996 yılında Bartın'da doğdum. 2010 yılında geçirdiğim kaza sonucunda vücudumun %99'u felç kaldı. 2015'ten bu yana bazı cihazlar yardımıyla internet ortamında çalışabiliyorum. İçerik editörlüğü ve sosyal medya uzmanlığı gibi alanlarda tecrübe sahibiyim, ancak asıl uzmanlık alanım SEO uyumlu makale yazmak. Ayrıca front-end tasarımlar yapıyorum. Sinema, spor ve tarih gibi konular çok dikkatimi çekiyor. Özellikle sinema tutkunuyum.
