Dün akşam saatleriyle milyonlarca insan için başlayan ve bir hafta kadar sürme garantili sendrom: Tatil sonrası sendromu. Gidemeyeninki kadar değil elbet ama yine de bu sendromun da kendine has rahatsız edici, hayata devam etmeyi zorlaştırıcı özellikleri var.
Tatilde değişen uyku düzenimiz, kendini tamamen bırakmış olan kaslarımız, bebekler gibi alıştığımız gün ortası uykuları… Okurken bile gözlerimizin dolmasına sebep olacak bu kelime grupları, şimdi düşmanımız olmuş; bize karşı savaşıyor sanki. Ve bir süre daha böyle olacak gibi görünüyor.
Ama üzülmeyin, nice 9 gün tatil sonrası Pazartesi sendromu gören bedenlerimiz, daha önce olduğu gibi, bu kez de iş hayatına adapte olacak… İnsan nelere alışmıyor ki? 🙁
İşte an itibariyle iliklerinize kadar hissettiğiniz ve on bin Pazartesi sendromu şiddetindeki tatil sonrası depresyonunu atlatmak için uygulayabileceğiniz bazı uzman tavsiyeleri.
Tatil boyunca sorguladığınız yaşamınızı, sorgulamayı -hemen şimdi- bırakın
Yoksa işi bırakırsınız çünkü. Biliyoruz, tatilde bolca vaktiniz oldu hayatınızı sorgulamak için. Böylesine keyifli bir yaşamın aslında mümkün olduğu gerçeği, hala kafanızı kurcalayıp duruyor. Ancak bu düşünce, tatilden sonra hayata yeniden adapte olma sürecini zorlaştırmaktan başka bir işe yaramayacak. Yani en azından şimdilik durum böyle.
Katı değişimler için doğru zaman değil, biraz yavaşlayın
Tatil dönüşü hemen işe güce gömülmek, süreci zorlaştıran bir diğer şey-miş. Biz demiyoruz uzmanlar diyor. Evde vakit geçirmenin bile insanı zorladığı şu günlerde, daha hafif bir başlangıç yapmak, sanıyoruz hepimize iyi gelecek. İş çıkışı dışarda bir şeyler yapmak, kendimize zaman ayırmaya devam etmek gibi şeyler de, bu geçişin daha yumuşak olmasını sağlayacak.
Artan şikayetlerinize kanmayın
Sabah işe giderken bindiğiniz servise, otobüse, metroya sinirlenmek; gereksiz huysuzluklar yapmak; bu dönemde artmadıysa bile artacak olan şikayetler. Bu yüzden kendinizi gözlemleyin; bu şeylerin normalde sizi sinirlendirmeyeceğini, tamamen anlık ruh durumunuzdan kaynaklandığını fark edin. Ve sakinleşin. Geçecek, geçecek…
İş ya da hayat hakkında yeni kararlar alın
Uzmanlar, ısınan havalarla birlikte gelen bu değişimin, tüm vücudumuzu etkilediğini ve bize kendi hayatımızdaki değişim arzusunu hatırlattığını söylüyor. Dolayısıyla da bedenimize karşı durmanın bir anlamı yok. Özellikle tatilden sonra artan bu değişim arzunuzu tatmin etmek için sizi hayata bağlayacak, mutlu edecek kararlar alın; planlar yapın. Çünkü dinlenmiş bir beden, karar almaya da uygun bir bedendir aynı zamanda.
Kararlarınızı ve planlarınızı ertelemeyin
Ertelemek, başlı başına bir depresyon sebebiyken; bu süreçte planlarınızı ertelemeniz size ciddi biçimde mutsuzluk getirecektir. Bu yüzden planlarınızı ertelemeyin, kararlarınızı uygulayın. Bedeninizi ve zihninizi olumsuz düşüncelerle dolduracak faktörlerden uzak durun.
Herkes tatile devam ediyormuş da siz işe dönmüşsünüz hissine kapılmayın
Çünkü böyle bir gerçek yok. Dinleneceğiniz bir tatil yaptınız, vücudunuz gerekli enerjiyi yeniden toparladı. Yani hiçbir şeyden mahrum kalmış değilsiniz.
Gazete ve dergilerde yaz boyu sürecek olan tatil haberlerine aldırmayın
Bu tip haberleri sürekli görüyor olmak, kişinin kendi tatilini kısa bulmasına ve haksızlığa uğradığını düşünmesine sebep oluyor-muş. Bu da hayatı zorlaştırmaktan başka bir şey değil. Kendi hayatımızı, başkalarınınkiyle kıyaslamak yerine, sahip olduklarımıza odaklanmalıyız.
Şu an yaşadığınız motivasyon düşüklüğünün son derece normal olduğunu unutmayın
Şöyle bir düşünecek olursanız, bu isteksizliği, her tatilden sonra yaşadığınızı fark edeceksiniz. Bu yüzden kendinize fazla yüklenmeyin, bunun geçici bir dönem olduğunu ve kısa bir süre içinde eski isteğinizin yerine geleceğini unutmayın. Muhtaç olduğunuz motivasyon, damarlarınızdaki asil kanda mevcut!
Ve buradan sonrası bizden size geliyorrrrrr…
Instagram’da takip ettiğiniz isimleri bir kez daha gözden geçirin
Yoksa tüm yaz tatil yapacak olan yakınlarınız, sıkça sinirinizi bozacaktır.
Gün içinde sinirinizi bozacak insanlara karşı zaman kazanmak için gözlerinizi kapatın ve bir an için Kaş’a geri dönün
Kaş olmak zorunda değil ama olsa iyi olur. Kimse için sinirinizi bozmayın, muhteşem tatilinizi hatırlayarak sakinleşin ve o sakinlikle de karşınızdakini alt edin.
Bir sonraki tatilin çok uzak olmadığını (30 Ağustos), hatta ondan sonrakinin de gayet yakın olduğunu(9 Eylül) sürekli görebileceğiniz bir yerlere büyük harflerle yazın
Bunu yaparken kovulma ihtimalinizi de göz ardı etmeyin. En iyisi siz bunu evinizde bir yerlere falan yazın.