Tarihteki ilginç günler deyince aklınıza ilk gelenler “iltifat günü”, “tersini yap günü”, “evcil hayvanını giydirme günü” gibi şeyler olabilir. Ancak bugün size anlatacaklarımız emin olun bundan çok daha ilginç. Örneğin daha önce hiç bir ayın sıfırıncı günü olduğunu duymuş muydunuz? Ya da bir zamanlar şubat ayının 30 ve 31’nci gününün olduğunu? En iyisi lafı daha fazla uzatmadan tarihteki ilginç günleri öğrenmeye koyulalım?
Tarihteki ilginç günler ifadesini ilk duyduğunuzda aklınıza kutlaması yapılan tuhaf günler geliyor olabilir. Ancak bugün size anlatacağımız şey, gerçekten bir zamanlar var olan ancak şimdi ortadan kalkmış olan ya da varlığından (genellikle) bihaber olduğumuz günler
Örneğin 0 Ocak ve 0 Mart diye bir gün hiç duydunuz mu? Peki 30 Şubat ya da 31 Şubat’ı?
Bunlardan bazılarını tarihte bazı devletler çeşitli sebeplerle kullandılar. Peki neden sonradan yok oldular? Örneğin neden şimdi günümüzde şubat ayının 31’nci gününden söz etmiyoruz?? Her birinin ayrı bir nedeni var…
Açıklamaya önce Şubat’tan başlayalım. Normalde Şubat ayının 28 gün olduğunu ve 4 yılda bir 29 gün çektiğini biliyoruz. Ancak tarihte bir zamanlar 30 Şubat ve 31 Şubat da varmış
30 Şubat gününü İsveç ve Finlandiya kullanmıştı. Takvim düzenlemesi nedeniyle 30 Şubat’ı kabul etmişlerdi
MÖ 46’da kullanılan, Jül Sezar’ın kabul ettiği Jülyen takvimini Batı dünyası 16. yüzyıla kadar kullandı. Ancak Batılılar daha sonra takvimdeki ufak bir hata yüzünden Gregoryen takvimine (miladi takvim) geçtiler. Bu takvimi ise 13. Papa Gregoryen’in kurduğu bir komisyon hazırlamıştı.
İsveç ve Finlandiya ise (Finlandiya, o zamanlar İsveç’in topraklarına dahil olan bir bölgeydi.) Jülyen Takvimi’ni 1700 yılından başlatmayı ve artık yılları sonraki kırk yıl için kaldırarak Gregoryen Takvimi’ne çevirmeyi planlamıştı. Fakat İsveç için artık yıl 1700 senesi yerine plana ters şekilde 1704 ve 1708 yılı oldu. Bu durum ise İsveç takviminin Jülyen takvimine göre 10 gün geride kalmasına neden oldu.
İşte bütün bu karışıklıkları gidermek için takvime 1712’de iki artık gün girdi. Böylece 30 Şubat günü ortaya çıkmış oldu. İsveç, Gregoryen takvimi üzerindeki değişiklikleri ise 1753’te tamamladı.
Ancak 30 Şubat’ı gün olarak kabul edenler sadece İsveçliler değildi. Bir zamanlar bütün ayları eşit kabul eden Sovyetler Birliği de 30 Şubat’ı gün olarak kullanmıştı
Sovyetler Birliği’nde 1929-1932 yılları arasında bütün aylar 30 çekiyordu.? Ayrıca kalan beş ya da altı gün ise hiçbir aya ait değildi ve tatil günü olarak kabul edilmişti. Dolayısıyla Sovyetler Birliği, 1930 ve 1931 yıllarında 30 Şubat gününü kullandı. Fakat bu devrimsel takvim, 1932’de tekrar eski normal haline döndü.
30 Şubat yine biraz da olsa anlayabileceğimiz bir gün. Ancak 31 Şubat ile ilgili ilginç olan şey, onun sadece bir kadının mezar taşında yazıyor olması
Gregoryen takvimdeki hayali gün olan 31 Şubat, Christiana Haag isimli bir kadının mezar taşında yazıyor. Bunun dışında 31 Şubat günü ile ilgili başka bir bilgi kaynaklarda yer almıyor.
Peki bir ayın sıfırıncı günü desek? Kulağınıza garip geliyor değil mi??Örneğin tarihteki ilginç günler arasında 0 Ocak ve 0 Mart diye iki ayrı gün de var
Bunlardan 0 Ocak’ı aslında 31 Aralık gününe alternatif bir isim olarak düşünebiliriz
Örneğin sayısal ortamlarda zamanı kaydetmemizi sağlayan epoch, 0 Ocak 1900’de başlamaktadır. Ayrıca 0 Ocak’ın gökcisimlerinin anlık hareketlerini doğru hesaplayabilmek için kullanıldığını da ekleyelim?
0 Mart da yine 0 Ocak gibi hayali bir tarih. Kimi zaman astronomlar, 0 Mart’ı Şubat ayının son günü ile eş anlamlı olarak kullanabiliyor
Öte yandan 0 Mart’ın başka bir işlevi daha var. Örneğin 0 Mart, Microsoft Excel gibi yazılımlarda artık yılları ve değişken süreli ayları ifade etmek için kullanılabiliyor.