İttihat ve Terakki’nin kurucularından olan Talat Paşa, oldukça önemli bir Osmanlı devlet adamıdır. Hal böyle olunca, devlet adamı ve siyasetçi olan Talat Paşa kimdir sorusu çok merak ediliyor. Osmanlı Devleti için çok değerli bir figür olan Talat Paşa, Berlin’deki evinin önünde vurularak öldürülmüştür. Sizler için Talat Paşa kimdir ve Talat Paşa ne yaptı gibi soruların cevabını bu listede topladık.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Lozan Antlaşması Ne Zaman Bitiyor? Lozan Antlaşması’nda Gizli Maddeler Var Mı?”
Talat Paşa kimdir?
Mehmed Talat, 1874 yılında Edirne Vilayeti’nin Kırcaali şehrinde doğdu. İlk eğitimini Vize’de aldı, daha sonra ise Edirne Askerî Rüştiyesi’ni bitirdi. Babası hayatını kaybettikten sonra evin sorumluluğunu üstlendi. 1898 ile 1908 yılları arasında Selanik Postanesi’nde posta memuru olarak çalıştı. Burada 10 yıl hizmet verdikten sonra postane müdürü oldu. Rumca konuşabilen Talat, memur olarak görev yaptığı sırada Fransızca dersleri aldı.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “2023 Yılı Geldi, Lozan Antlaşması Hâlâ Yürürlükte! “Lozan Yalanları” Hakkında Neler Biliniyor?”
Jön Türk hareketine katıldı
Talat Bey, Jön Türk fikrinden genç yaşta haberdar oldu, alt düzey zabit ve bürokratların bulunduğu bir muhalefet örgütlenmesine katıldı. Talat Bey, 1896’da arkadaşıyla birlikte tutuklandı ve 3 yıl hapse mahkum edildi. Edirne Hapishanesi’nde 1,5 yıl hapis yattıktan yattıktan sonra 1898 yılında affedildi. Fakat Edirne’de yaşamasına izin verilmedi ve Selanik’e gönderildi.
1899’da 1907’ye kadar Selanik Vilâyeti Posta ve Telgraf İdaresi’nde katip olarak görev yaptı. 1906 yılının Temmuz ayında, muhalifler yeni bir örgütlenme gerçekleştirmeye karar verince, İsmail Canbulat, Mithat Şükrü Bey ve Talat Bey’den oluşan bir heyet, ismi sonradan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti olacak olan örgütü kurdu. İsmail Canbulat, Mustafa Rahmi Bey ve Talat Bey, örgütün idaresinde yer aldı. Düşük rütbeli subaylardan oluşan cemiyet, 17 Eylül 1907 yılında “Osmanlı Terakkî ve İttihat Cemiyeti” ile birleşti. Talat Bey bu yeni teşkilatta katip olarak görev aldı. 1907’de Posta İdaresi’ndeki görevinden azledilince, bütün zamanını cemiyet için kullanmaya başladı. Meşrutiyet’in ilanından önce iki kez İstanbul’a gitti ve cemiyetin İstanbul’da şubesinin kurulması için çaba gösterdi.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Amaçları, Destekçileri, Faaliyetleri: Tüm Yönleriyle Milli Varlığa Zararlı Cemiyetler”
1908 İhtilalinden sonra Osmanlı Devleti’ndeki en önemli siyasetçilerden biri oldu
1908 ihtilalinden sonra cemiyetin ismi “Osmanlı İttihat ve Terakkî Cemiyeti” oldu. Talat Bey, cemiyetteki en önemli idarecilerden biri haline geldi. Bununla birlikte, 1908-1918 yılları arasında Osmanlı Devleti’ndeki en önemli siyaset yapıcılardan biri oldu. Ayrıca, 1909 yılında kurulan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nın ilk büyük üstadı oldu ve bu unvan ile bir yıl görev yaptı.
Talat Bey, 1908 seçimlerinde Edirne’den aday oldu ve aldığı 90 oy ile Meclis-i Mebusan’a girdi. Meclisin açılışında Ahmet Rıza Bey 205 oy aldı ve başkan seçildi. Talat Bey ise 116 oy aldı ve birinci reis vekili seçildi.
Talat Paşa, 31 Mart İsyanı’nda isyancıların hedefi haline geldi
Talat ve Nazım Bey, 31 Mart İsyanı’nda isyancıların hedefi haline geldiler. Talat Bey, isyanın üçüncü gününde Meclis-i Mebusan ve Ayan azalarını toplayabilmek ve Hareket Ordusuna katılmak için Doktor Nâzım Bey ile beraber Ayastefanos’a gitti. Yat kulübünde toplanan diğer mebusan ve ayanla beraber padişahın “Kanun-u Esasi”ye sadık kaldıkça saltanat haklarının korunacağını belirten sadarete çekilen telgrafa imza attı. Talat Bey, Sultan Abdülhamit hal edildikten sonra, Gazi Ahmet Muhtar Paşa ile beraber Reşat Efendi’ye tahta çıktığını söyleyen heyette başkanlık yaptı.
3 Şubat 1917’de sadrazam oldu
Said Halim Paşa, 3 Şubat 1917 tarihinde sağlık sorunlarından dolayı istifa edince, Talat Bey vezir rütbesiyle sadrazamlığa getirildi. Böylece Talat Bey, Osmanlı’da sadrazamlığa getirilen ilk mebus oldu. Talat Paşa, Bolşevik Devrimi sonrasında savaştan çekilen Rusya ile barış görüşmelerine bizzat gitti. Çiçerin ile Lev Mihayloviç Karahan gibi Sovyet diplomasisinde önemli rol oynayacak olan kişiler ve Lev Troçki, Karl Radek gibi ihtilalcilerle tanıştı. Talat Paşa, 3 Mart 1918’de imzalanan Brest Litovsk Barış Antlaşması’na Osmanlı Devleti temsilcisi olarak imza attı. Talat Paşa’nın çabaları sayesinde Rusya, 93 Harbi’nde işgal ederek eline geçirdiği bütün toprakları (Artvin, Ardahan, Kars ve Batum) Osmanlı Devleti’ne geri verdi.
Osmanlı’nın savaşta yenilgiye uğraması üzerine Talat Paşa, 8 Ekim 1918’de sadrazamlıktan istifasını sundu.
Talat Paşa’nın ölümü
Ermeni suikastçı Soğomon Tehliryan, 15 Mart 1921 yılında Talat Paşa’yı Berlin’deki evinin önünde yakın mesafeden başından vurdu. Talat Paşa’nın Berlin’deki cenaze namazına büyük bir katılım oldu.
Yakalanan suikastçı işlediği cinayeti itiraf etti. İki gün süren yargılamanın sonunda, Türk taraflarının gösterdiği savunma tanıkları dinlenmedi ve suikastçı Tehliryan’ın beraatına karar verildi. Karara gerekçe olarak Tehliryan’ın tehcir yüzünden cinnet ve travma geçirmesi gösterildi.
Talat Paşa’nın öldürülmesinden sonra TBMM’nin 1926 yılında bir kanun kabul etti. Kabul edilen bu kanun sayesinde ailesine ev tahsis edildi ve şehit aylığı bağlandı.
Talat Paşa ve Atatürk
Talat Paşa’nın ölümünün ardından Atatürk göz yaşları döktü ve şu kelimeleri söyledi: “Vatan büyük bir evlâdını, inkılâp büyük bir teşkilatçısını kaybetti.”
Atatürk’ün söylediği bu kelimeler Talat Paşa’nın Türk milleti için çok önemli bir insan olduğunu kanıtlıyor.
Kaynak: 1