Baştan aşağı ‘kırmızı’ bir kadın. Dudaklarının yanı sıra, yanakları da kıpkırmızı rujla boyalı. Sultan Özcan, Konya’da yaşıyor ve onun görünenin ötesinde bambaşka bir hikayesi var. İşte Al Jazeera’den Başak Çubukçu’nun konuştuğu Sultan Özcan’ın çok etkileyici hikayesi.
65 yaşındaki Sultan Özcan, Konya merkeze 10 km uzaklıkta olan Parsana Mahallesi’nde yaşıyor
Onun yaşadığı yer, ağabeyinin yaşadığı apartmana bitişik olan bu tek göz oda. Bu odayı farklı kılansa, içinde bulunan her şeyin tıpkı Sultan’ın üzerindeki giysiler gibi kırmızı olması.
Ve Konya’da 7’den 70’e herkes onu ‘kırmızılı kadın’ olarak biliyor; çünkü o baştan aşağı ‘kırmızı’
Makyajı, çantası, giysileri; her şeyi kırmızı. Kırmızı tutkusunu ise şu sözleriyle anlatıyor:
“Kırmızıyı severim. Hakkari’de kaldığımda bir Kürt kızı giymişti kırmızıyı. Orada da çok sevmiştim. Örnek aldım diktim. Makyajım da kırmızı olur, başka renk olmaz.”
Sultan, 25 senedir her sabah 10.30’da yollara düşüyor ve Karatay’daki Kayalıpark’a geliyor
Tek göz oda evini seviyor belki ama evde oturmayı sevmiyor. Çünkü o, her gün aynı saatte Kayalıpark’a geliyor ve gelir gelmez de Şerafettin Camii şadırvanından su içiyor. Ona göre, bu suyun üzerine su yok.
Kimine göre deli, kimine göre leyla; ama onun aslında bambaşka bir hikayesi var
Sultan Özcan, aslında şiddet mağduru bir kadın. 17 yaşında deliler gibi severek evlenmiş çocukluk aşkıyla. “Biz çok sevdik. 13-14 yaşında da nişanlandık. Mektup yazardık gizli birbirimize.” diyor o günleri anlatırken.
16 yıllık evliyken terk edilmiş o çok sevdiği kocası tarafından…
“Çok üzüldüm. Çocuğum olsaydı; imkan mı vardı? Bir trilyon verseler yine de boşanmazdık.”
Bu cümleler, onun yaşadığı acıyı çok net bir biçimde ortayaya koyuyor. Belki de hak veriyor kocasına, kim bilir.
Evliliği boyunca da şiddet görmüş; kocasının kıskançlık nöbetleri, onun hayatını zindana çevirmiş
“Bir çocukla konuşsam mesela, 10-15 yaşlarında, hemen kıskanırdı. Yanına otursam yere çalardı. Şamarlardı bazen beni.” böyle anlatıyor o günleri Sultan.
“Çarşıya hiç getirmezdi, ben 8-10 sene onun yanında cezaevinde gibiydim.”
Severek evlenip adeta gün yüzü görmeyen Sultan, kocası onu terk ettikten sonra bir süre annesiyle yaşamış ve annesi ölünce iyice yalnız kalmış. 8 yıl boyunca kömürlükte yaşamış… Şimdiyse ağabeyinin bitişiğindeki tek göz odada kalıyor.
Şimdi her sabah yollara düşen Sultan, herkes tarafından tanınıyor ve çok seviliyor
Kırmızı’ya sığınmış bir kadın Sultan. Ona ne zaman kırmızıdan vazgeçeceğini soranlara şöyle cevap veriyor: “Kocayıp kurtulduğum zaman geçerim. Kocayınca, süslenmeyiz.”
2006 yılından beri ise “kronik psikoz” tanısıyla raporlu…
“Sağlık olunca dirlik olurmuş. Öyle ya, trilyonluk olsan ne yapacaksın? Sağlık olacak insanda.” diyerek, bize birçoğumuzdan akıllı olduğunu kanıtlıyor.
Ve yaşadıklarına rağmen söylediği bu cümle, aslında her şeyi özetliyor: “Aşık olmayan adam bu dünyadan saman gelmiş saman gider mesela değil mi?”
Çünkü o, aşka aşık bir kadın. Ve belli ki aynı hayatı en başından sunsalardı ona, o yine aşkından vazgeçmezdi.