Bu yazımızda, M. Night Shyamalan’ın yazıp yönettiği ve yapımcılığını üstlendiği; 2016 yapımı bir psikolojik gerilim filminin detaylı incelemesiyle, Split film analizi ile karşınızdayız. Sadece 9 milyon dolarlık bütçesi ile gişede yaklaşık 280 milyon dolar kazanan yapım, hem eleştirmenlerden hem de seyircilerden oldukça olumlu dönütler aldı. 2 film ödülü kazanan yapımın aynı zamanda Satürn Ödülü adaylığı da dahil toplam 16 film ödülü adaylığı da bulunmaktadır. Filmin başrollerinde James McAvoy ve Betty Buckley’in yanı sıra The Menu ve The Queen’s Gambit gibi yapımlarla yıldızı parlayan Anya Taylor-Joy da bulunuyor. Anya Taylor-Joy film çekilirken henüz pek de tanınmayan 19 yaşında genç bir oyuncuydu. Hazırsanız filmin detaylı incelemesine başlayabiliriz.
Keyifli okumalar…
Split film analizi yazımızın ardından bu yazımızı da incelemek isteyebilirsiniz: Split Filmi İle Yeniden Övülme Sezonu Açılan İskoç Yiğidi James McAvoy
Split film konusu
Üç genç kadın, bir doğum günü partisinden eve dönerken kaçırılırlar ve ücra bir bodrum katında uyanırlar. Onları kaçıran Kevin Wendell Crumb (James McAvoy), dissosiyatif yani bilinen adıyla çoklu kişilik bozukluğu hastasıdır (Filmin adı da, İngilizcesi “split identity disorder” olan bu ruh sağlığı hastalığından geliyor).
Kevin’in toplamda 23 farklı kişiliği vardır. Sosyopat Dennis, kibar Patricia ve 9 yaşındaki Hedwig bu kişiliklerden sadece üç tanesidir. Bu kişiliklerin her biri farklı zamanlarda Kevin’in kontrolünü almaktadır. Bu kontrolü alma durumu, filmde Kevin tarafından “ışığa sahip olmak” şeklinde adlandırılır. Tamamı Horde olarak anılan Kevin’in kişilikleri, 24. bir kişiliğin yakında açığa çıkacağını ifade etmektedir.
Bu varlığın, Kevin’in “Canavar” ismi ile bilinen ve isminin hakkını veren bir nihai kişiliği olduğu rivayet ediliyor. Horde, onları neyin beklediğini açıklarken; kaçırılan genç kadınlar ise bu baskın kişilik ortaya çıkmadan önce kaçmaları gerektiğini anlamaya başlarlar.
Split, korku ve gerilim unsurlarının yanı sıra ruh sağlığı ile ilgili kimi yönlere de eğiliyor. (Yine Shyamalan’ın yönettiği 2015 yapımı The Visit ve 2008 yapımı bir diğer gerilim filmi The Happening’de olduğu gibi). Unbreakable üçlemesinin ikinci filmi olan Split’in ardından 2019 yapımı Glass gelirken, üçlemenin ilk filmi ise üçleme ile aynı adı taşıyan 2000 yapımı Unbreakable’dır.
Split film analizi
Split’in en önemli temalarından biri avcı ve av ilişkisidir. Film boyunca çeşitli şekillerde irdelenen bu ilişki, aslında avcı ve av arasındaki çelişkiyi yapı söküme uğratarak; avcı veya av olma kararının yaşam içerisinde karşılaşılan veya karşılaşılmayan olaylardan ve bu olaylara karşıt tepkiler verip vermemekten ileri geldiğini vurguluyor. Yani avcılar, karşılaşılan travmalara karşı “eğilmez, bükülmez, parçalanamaz” kalabilenlerden oluşurken; bu travmaları hiç yaşamamış olanlar ancak av olabilirler, yaşadıklarından ötürü “parçalananlar, dayanıksız olanlar” ise avcının kurtarmak istedikleridir.
Rahatlıkla anlaşılabildiği üzere, kaçırılan genç kadınlar avdır. 23 kişiliğin ortak iradesi olan Horde, kana susamış 24. kişilik olan Canavar’ın gelişine hazırlık olarak onları kaçırma kararı almıştır. Yani esas avcı Horde değil, Canavar’dır. Kevin’in bazı kişilikleri kaçırdıkları genç kadınlara karşı daha nazik olsa da, kadınlar kaçışlarını sağlayabilecek bir imkân bulamamaktadırlar.
Tam bir sosyopat olan Dennis, kaçırdığı genç kadınlara sürekli olarak taciz girişimlerinde bulunmaktadır. Sevimli bir küçük çocuk olarak sunulan bir diğer Horde kişiliği olan Hedwig, kaçırılan kadınlardan birisi olan Casey için bir kaçış umudu olarak görülmektedir; ancak son kertede çocuk ruhu Casey’i acımasız bir kovalamacanın ortasına düşürmüştür.
Bununla birlikte, temaların ve karakterlerin birbirini yansıttığı başka bir örnek olarak Canavar’ın olay örgüsündeki tek avcı olmadığını görüyoruz. Casey’nin (kaçırılan üç genç kadının aralarında en gizemli olanı) çocukken avlanmayı öğrendiğini geri dönüşlerle öğreniyoruz. Diğerleri, onları kaçıran Kevin’e ve Horde kişiliklerine reaktif ve temelsiz karşılıklar verme girişimleriyle sınırlı kalırken; Casey ise avcılık deneyimlerinden yararlanarak bir süre bekleyip neler olacağını izler, diğerlerine de böyle davranmaları gerektiğini söyler (tıpkı babasının ona hayvanları takip ederken öğrettiği gibi). Son sahnelerde, Casey’nin Canavar’dan kaçarken aynı zamanda onu bir pompalı tüfekle yaralaması bu metaforlar dizisini pekiştirir.
Film, Kevin’in birden fazla kişiliğinin çocuk istismarına bir tepki olarak ortaya çıktığı fikrini öne sürüyor, yani geliştirdiği çoklu kişilik bozukluğu aslında onu annesinden korumak için bir özsavunma mekanizmasıydı. Yani, tamamen şeytani bir figür olmaktansa, Canavar’ı (elbette Horde’un geri kalanıyla birlikte) Kevin’in çocukluk travmalarına bir yanıt olarak görmek de mümkün.
Canavar’ın görevi saf olanı (yani hiç acı çekmemiş insanları) yok etmek ve ‘parçalanmışları’ kurtarmaktır. Bu, Canavar ve Casey arasındaki başka bir bağlantıdır, ikisi de avcıdır ve her ikisi de oldukça kötü travmalar atlatmıştır. Aslında, Casey bu şekilde kaçmayı başarır; çünkü Canavar, ortak deneyimlerini Casey’nin bedenindeki yara izlerinden tanır.
Film hakkında bilinmeyenler
-20.000’den fazla kişi, filmin psikiyatrik rahatsızlıklar hususundaki olumsuz klişeleri desteklediğini ve akıl hastalığı ile şiddet arasında temelsiz ve yanlış bir korelasyon ortaya koyduğunu iddia ederek filmi boykot etmeye çağırdı.
-M. Night Shyamalan, bu filmin üretim sürecinin kariyerinin en zorlu dönemi olduğunu belirtti.
-Olası sızıntıları önlemek için final sahnesi çekim senaryosuna dahil edilmedi ve ayrıca tüm test gösterimlerinden çıkarıldı.
-Filmde, Kevin’in hatırladığı son şey 18 Eylül 2014’te bir otobüste olduğuydu. Bu, İskoçya’nın Birleşik Krallık’tan ayrılıp ayrılmayacağına karar vermek için referandum yaptığı tarihtir. Kevin’i İskoçya’dan gelen ve bağımsızlık yanlısı olarak açıkça konuşulan James McAvoy canlandırıyor.
-Yine filmde, Kevin’in bilgisayarında çeşitli kişiliklerinin ses ve görüntü kayıtlarını da içerek dokümanları var. Bu sahnede sağ alt köşedeki Bay Pritchard ismini görüyoruz. Bu isimlendirme, M. Night Shyamalan’ın yönettiği 2002 yapımı İşaretler filmindeki Lionel Pritchard karakterine bir göndermedir.
-Filmin yönetmeni M. Night Shyamalan, filmde Dr. Fletcher’ın çalıştığı apartmanın fast-food seven kapıcısı Jai olarak karşımıza çıkıyor.
Split filmi gerçek mi?
Film kuşkusuz doğrudan gerçekleri olduğu gibi yansıtmıyor. Ancak gerçek olaylardan esinlendiği biliniyor. Bir çoklu kişilik bozukluğu hastası olan Billy Milligan’ın gerçek yaşamından unsurlar taşıyan filmi bu yönü ile ele almak mümkün…
13 Şubat 1955 tarihinde doğan Billy Milligan, gençlik yıllarında üç farklı tecavüz suçlamasıyla yargılandı ve dissosiyatif kişilik bozukluğu kavramını savunmasında kullanan ilk isim oldu. Savunması neticesinde işlediği suçlardan beraat etti. Billy Milligan’ın da toplamda 24 farklı kişiliği bulunmaktaydı. Bu ve benzeri pek çok yönden, Billy Milligan’ın, filmin yönetmeni olan Shyamalan’ın yarattığı Kevin karakterine ilham olduğu açıktır.
Kaynak: 1