Birçok kişi yara izlerine karşı oldukça ön yargılı davranıyor. Herhangi birinde derin bir yara izi gördüğümüzde kafamızı çeviriyor ya da dikkatli dikkatli bakıyoruz. Her iki hareketimizle de yara izlerini normalize etmekten uzaklaşıyor, yara izine sahip olan kişiyi kötü hissettiriyoruz.
Aslında yara izlerinin her biri birer yaşanmışlık birer hikaye taşıyor. Hepsi bizi birbirimizden ayıran hikayelerimizin birer imzası aslında. Bu yüzden yara izlerinden utanmak yerine onları özgürce göstermek gerektiğini düşünen İngiliz fotoğrafçı Sophie Mayenne, “Behind the Scars” adlı bir fotoğraf serisi başlattı.
Bu projenin yara izleri olan insanlarda olumlu bir etki yaratmasını ve güvensizliklerinden kurtulmalarına yardımcı olmasını düşünerek çıkmış yola. İşte bazı yara izleri ve arkasındaki hikayeler…
1. Maya
“Cildimde şiddeti gittikçe artan değişmeler fark ediliyordu. Ben henüz 18 aylıkken epidermolizis bülloza ( tedavisi olmayan genetik bir deri hastalığı) teşhisi kondu. Bu yıla kadar cildime rağmen neredeyse normal bir hayat yaşayabiliyordum ancak bu yıl hastalığım hızla kötüleşmeye başladı. Artık eskiden yapabildiğim birçok şeyi yapamamaya başladım. Kendime güvenim ve saygım kalmamıştı. Günümün çoğunu cildimle uğraşarak ya da onun verdiği acılara katlanarak geçiriyordum. Ama şimdi kendime hala aynı ben olduğumu hala aynı yaşta olduğumu hatırlatmam gerektiğini biliyorum. Ben hala güzelim ve hayatımın geri kalanında beni tanımlayacak şey bu hastalık olmamalı. Evet, o her zaman hayatımın büyük bir kısmını kaplayacak ama asla hayatımı elimden almasına izin vermemeliyim. Bu çok az görülen bir hastalık ve bu yüzden de farkındalık çok az. Hayati tehlikesi olan bir hastalık ve ben bu yazıyı sadece kendim için değil bu hastalığa sahip tüm acı çekenler için yazıyorum. Farkındalığın az olması sebebiyle tedavi için yapılan araştırmalar ve buna ayrılan bütçeler de oldukça kısıtlı. Belki de bu yüzden hiçbir zaman tedavi olamayacağım. Gelecekte bu hastalığa sahip çocukların daha fazla imkana erişebilmesini umuyorum.”
2. Mercy
“Benim yara izlerim evimizdeki aile içi şiddet olayı sırasında çıkan yangında oldu. Cildim yandığında 29 yaşındaydım ve onu kabullenmek hiç kolay olmadı. Yaralarım sayesinde ben bugün olduğum kişiyim. Onlara sahip olduğum en değerli hazinem diyebilirim.”
3. Tracey
“Benim adım Tracey. 45 yaşındayım ve 2 çocuk annesiyim. 2012 doktorum kötüye giden bir soğuk algınlığım olduğu söyledi. Berbat hissettiren ilaçlar kullandım. 999’u aradım ve biri beni kontrol etmeye geldi. Her şeyin yolunda olduğunu söylediler. Kızıma akşam yemeği yemesi gerektiğini söyledim ve yukarı çıktım. Bayılmışım. Kızım ve arkadaşım beni hastaneye götürdüler. Uyandığımda kafam çok karışıktı, kızımı ve arkadaşımı tanıyamadım. Çekilen tomogrofinin ardından 2 tip menenjit olduğu tespit edildi. 1 ay boyunca komada kaldım. Uyandığımda konuşamıyordum. Kızım her gün beni görmeye geliyordu. Beni sinirlendirense onun her söylediğini duyduğum halde cevap veremememdi. Boğazıma beslenme boruları taktılar. Kalp krizi geçirmeden önceki 2 ay boyunca yoğun bakımda kaldım. Kalp krizi geçirdiğimde doktorlar kalp kapakçığımda büyüme olduğunu gördüler. Kalp kapakçığım yerine yapay titanyum bir kapakçık takıldı. Ameliyat sonrası tekrar yoğun bakıma alındım. Bu defa daha izole bir odada tutuluyordum. 1 ay sonra ailemle ve doktorlarla iletişim kurabilmem için soluk boruma bir delik açıldı. Bir süre düzgün konuşamadım ve iletişim kuramadım. Nisan yeme, içme, konuşma, yürüyüş, giyinme gibi şeyleri yeniden öğrendim ve nöroloji bölümüne geçtim. Birkaç ay sonra yavaş yavaş yürümeye başlayabilmiştim.”
4. Agnes
“1997 yılında, 7 yaşındayken bir gaz patlamsında sağ kalmayı başarabildim. 27 rekonstrüktif (dokuların yeniden şekillendirilmesi) ameliyat geçirdim. Yara izlerim beni hiçbir zaman rahatsız etmedi. Onlar benim için oldukça güzeller ve bir hikayeleri var. Bu yüzden çok özeller.”
5. Megan
“Bir gün başıboş bir atı kurtardım adı Fly’dı. Onu gördüğüm an çok sevmiştim. Bir sabah her zaman olduğu gibi bölgedeki atları besliyodum. Fly başka bir atı tekmelemeye çalıştı ancak ıskaladı ve tekmesi tam suratımın ortasına gelmişti. Önce şok oldum. Boş bir tarlada tek başıma ve kanlar içindeydim. Üstelik çok küçüktüm. Ancak birkaç hastane ziyaretinin ardından artık o yara izi yüzümün bir parçasıydı. Aradan 4 yıl geçti Bu süre boyunca yara izini düzeltebilecek bir çözüm arasam da bulamadım.”
6. Bintu
“Küçükken tezgahın üzerinde duran bir fincan çayı çektim ve sonucunda sol omzum, sol göğsüm ve midem yandı. 11 aylıkken oluşan bu yara o zamandan beri benimle. Tüm bildiğim bu, vücudumun yara izi olmadığı halini hatırlamıyorum bile. Herkesin bir yara izi olduğuna eminim. En kötü günlerimi geride bıraktım, yeni tanıştığım insanlar tiksinerek bakıyorlar. Bu bana vücudumda bir şey mi var diye düşündürtüyor sadece. Sonra hatırlıyorum, ‘yanıklar’.Yara izim vücudumun bir parçası. Ve onlar sadece birer yara izi.”
7. Isabella
“Bugün dünyaya biraz kızgınım. Tam 2 yıl 2 gün önce oldu ama ben hala tam olarak hissedemiyorum. Kesildim, biçildim, tellerle tutturuldum ama bugün tam olarak hissedemiyorum. Hatıralarım, rüyalarım ve bugün olanlar birbirine karıştığı için kızgınım. 2 yıl 2 gün, ben hala iyi değilim. Ama iyi olacağım.”
8. Chloe
“13 yaşımdayken kendime zarar verdim ve o günden beri bununla savaşıyorum. Kendine zarar vermek, her zaman ilk düşündüğünden ve planladığından çok daha kötüsü oluyor. Adeta bağımlılık yaratıyor ve plastik cerrahlar sizi eski halinize getiremeyeceğini söylediğinde tek çareniz yara izlerinizi ve getirdiği tüm acı ve kötülükleri sevmek olur. Yara izlerim hikayemi anlatıyor ve başkalarının söylediği hiçbir şey bu fikrimi değiştiremeyecek.”
9. Zuzanna
“Her iki önkol kemiğim olmadan doğdum. Bir yaşındayken sağ elimden ilk ameliyatımı oldum. Bir yıl sonra doktorlar sol elimi de ameliyat etmeye karar verdiler. İki farklı doktor tarafından operasyon gerçekleşti. İlk ameliyat iyi geçse de ikincisinde bazı komplikasonlar oluştu. Doktorlar sol elimdeki kemiklerin sağ elimdeki kemiklerden farklı olduğunu fark etmemişti. 15 yaşındayken bir şeylerin yanlış olduğunu fark ettim. Bir kez daha ameliyat olmam gerekiyordu. Hastalığın adı hemimelia ve 100 bin kişide bir görülen bir hastalık. Yara izleriyle ilgili büyük problemlerim vardı, onları kabullenemiyordum. Elbette diğer insanların da benim yara izlerimle problemleri vardı. Şimdi ise bunun tümüyle ‘ben’ olduğumu biliyorum. Sonunda bunu gizlemek zorunda olmadığımı düşünüyorum çünkü bu gerçek ben.”
10. Barbara
“2014 yılında nadir görülen ve agresif bir kanser türü olan anjiosarkom teşhisi kondu. 3 ameliyat ve 2 kemoterapi süreci sonrasında bu yara izleri artık benimdi. Ameliyatım, göğüs kemiğim ve 4 kaburgamın da alınmasını içeren bir ameliyattı. Yara izlerimi kabullenmem uzun zaman aldı. Son günlerde kanserin nüksettiğini söyleyebilirim. Şaşırtıcı bir şekilde huzurlu hissediyorum.”
11. David
Sol kolumdaki yara izleri son 7 yıldır kendime zarar verme çabalarımın bir sonucu. Karnımın sağ üst tarafındakiler ise kulağıma konmak üzere alınan kaburgalarımın ameliyat izleri.”
12. Lucia
“Kalbimde 5 delikle doğdum. İkinci kalp ameliyatımı olduğumda 2 yaşındaydım. Ve üçünüyü ise 26 yaşımda tam 6 ay önce oldum. Çünkü kalbim çok büyüktü, hem fiziksel hem de mecazi anlamda… Hayatım boyunca sahip olduğum bu yara izleri bana ne kadar güçlü olduğumu hatırlatıyor.”
13. Gemma
“Vücudum zor zamanlardan kalma yara izleriyle dolu. Vücuduma baktıkça bir savaş alanı gördüm uzun süre, onlarla barışmam kolay olmadı. Büyüdükçe insanların düşüncelerini daha az önemsemeye başladım ve onu bir armağan olarak görmeye başladım.”
14. Leo
“20’li yaşlarımdayken parkın içinden kestirme bir yoldan geçiyordum. Kapıların kilitlendiğini fark ettim ve parmaklıklara tırmanarak çıkmaya çalıştım. Ayaklarım kaydı. Parmaklıklar yüzümü sıyırdı. Neyse ki park görevlisi durumu fark etti ve ambulans çağırdı. İnsanlar çoğunlukla benim bıçaklı bir saldırıya karıştığımı zannediyor ve bu yüzden kötü biri olduğumu düşünüyorlar.”
Kaynak; 1