İnsanoğlu ve insankadını sinemayı icat ettikten hemen sonra sizce neyi filme almaya başlamış? Bu yazıya girmişseniz cevabı zaten biliyorsunuz.
Pornografi, Porne (fahişe) ve graphein (yazmak) sözcüklerinin birleşiminden oluşmuş. Kökeni Yunanca. Zaten batı medeniyetinde ne varsa kökü biliyorsunuz komşudan geçme. İnsanın pipili adamlar, memeli kadınlar şeklinde heykellerini yapan ve bireyselleşmenin ta antik çağdan yolunu yapan da Yunanlılar.
Bir rivayete göre Doğu Roma yani Bizans’ın şanı günümüze kadar gelmiş ünlü prensesi Theodora da tam bir pornocudur. Bizim oraların kızıdır, hakkında ileri geri konuşmak istemem ama az buz bi güzellik değildir yani Theodora. Bugün Sultanahmet Meydanı’nda duran Aya Sofya’yı onun anlı şanlı kocası imparator Justinyen yaptırmıştı. Nereden nereye geldik ama var bir bağlantısı bakın dinleyin.
Bu Theodora’ya başlarda fahişe bile dediler ama kadın aslında dansözdü. Tabii o devirlerde de pek matah meslek sayılmazdı dansçılık. Sizin eskiden at meydanı dediğiniz Sultanahmet’in tam göbeğinde Bizans zamanında hipodrom vardı. At yarışlarından ve savaş gösterilerinden önce bu dansçılar civarda dans eder halkı eğlendirirdi. İşte bunların dans ettiği sokağın adıda da Pornai sokağıydı. Theodora oraların en meşhur kızıydı. Bugün Türkler porno aramasında en yukarılarda çıkıyorsa var bunun bir tarihsel aslı 🙂 Kelimenin kökeni resmen İstanbul daha ne olsun. Pornai Sokağı denilen yer bugün meydanın batı tarafında kalan Asmalı Çeşme Sokağı’nın olduğu yerdir.
İşin ilginçli bilgi kısmını da verdiğimize göre filmlere geçelim. Ne demiştik film çekmeyi öğrenen insanın ilk işlerinden biri acilen porno oldu. Hem de 1900’lerin başından beri. Yani sinemada porno endüstrisi denince olay biraz da kendi içinde turluyor. O halde sektörün kendi kendini konu ettiği filmlere bir bakalım.
Orgazmo (1997)
Aslında daha çok bir komedi filmi olmasına rağmen NC-17 kategorisinde. Yani Amerikan sistemine göre 17 yaş ve altı izleyemez. Bu demek ki gişede para yapamaz. Büyük bir stüdyonun 17 yaşından küçüklerin izlemeyeceği bir filmi göstermesi bu sebeplerden büyük bir risk olarak kabul ediliyor.
Peki bu durum South Park yaratıcılarının umurunda mı, tabii ki değil. İşin içinde Trey Parker ve Matt Stone var ve bunların kafaya birşey takınca sonuna kadar gittiklerini biliyoruz. Filmde kötülere karşı mücadelede orgazm silahını kullanan bir süperkahramanımız var. Bir şekilde porno sektörüne bulaşıyor, nasıl olduğunu anlatmayacağız çünkü aşırı saçma. Tam Southpark kafası. Kahramanımız kötü kalpli, pis insanları orgazmın zevkü sefa sularına alıştırarak onları ekarte ediyor. Nasıl fikir? South Park ekibi epiküryen takılırsa ne olur ve nasıl bir iş ortaya çıkar = Orgazmo.
Zack And Miri Make A Porno (2008)
Sadece ismiyle bile gişe yapacak bu eseri Porno Olmayan Ama Anne Baba Yanında da İzlenemeyen 23 Film listemizde de konu etmiştik. Hayat insanı nelere mecbur ediyor, kader insana neler neler yaptırıyor temalı filmde ucundan kıyısından porno işlerine bulaşan iki şirin elemanla tanışıyoruz. isimleri bile ne kadar masum: Zack ve Miri.
İşin içinde loserlık kültüründen sanat çıkarma konusunda eksper olan Kevin Smith olmasa hiç dokunmayın derdik ama o kadarı boyumuzu aşar. Çok işi var ama Good Will Hunting’i falan bu Smith yaptı aslında. O olmasa Matt Damon ve Ben Affleck panpalar ne bi yapımcı ne de stüdyo bulabilmişlerdi.
Film ise konusunu adından veren net yapımlardan. Sinema aleminin son sistem loserı Seth Rogen çocukluk arkadaşıyla biraz para yapabilmek için amatör porno işine girmeye karar veriyor. Sonrası komiklikler şakalar.
The Girl Next Door (2004)
Anlaşılan komşunun kızı konsepti dünyanın her tarafında kendine yer buluyor; ama Amerikalıların bu hususla ilgili ayrı bir takıntısı var. Tıpkı büyük meme fetişi gibi komşu kızı kalıbı da bu ırkın bir etiketi gibi. Ama işin o kısmı çok da önemli değil çünkü filmde Elisha Cuthbert var. Bir liselinin bir porno yıldızına vurulması gibi hayli liseli bir konuya eğilen film aslında daha çok romantik komedi. Ama ablanın mesleğinden ötürü tabii ki sektöre dönük geyikler de var. Bir de Elisha Cuthbert var. Elisha Cuthbert. Eli…
Boogie Nights (1997)
Konu porno sektörüyse filmimiz budur. Bir kere yönetmen alemlerin en kral hikaye anlatıcısı, en sıkı olay örgüsü kurucusu Paul Thomas Anderson. Başrolde olmasa da Heather Graham var. 1500 yıl önce yaşasa prenses olacak kadın, net. Ama işte yazık bu devirde porno sektörünü anlatan bir filmde patenci kızı oynuyor. Nerede Sultanahmet’li Theodora nerede Hollywood’lu Heather Graham. Geyik tatlı ama kesmek gerek; çünkü filmimiz gerçekten de nadide ve önemli bir eser.
Burt Reynolds, Julianne Moore, Luis Guzmán, John C. Reilly, Don Cheadle, Rico Bueno, William H. Macy ve Mark Wahlberg’den oluşan dev bir kadro bu film için biraraya geldi. Film ülkemizde de festivalde gösterime girmiş dünya festivallerinden de 30’un üzerinde ödül toplamıştı.
70’ler porno endüstrisinin 80’lerin sonuna doğru yıkılışını sektörün tecrübeli isimlerinin hayatı ekseninde izliyoruz. O zamanlar internet yok, sektörün dallanacağı başka bir alan kalmamış ve erimeye başlamış. Günümüzün brazzers’daki kel abisi o dönem Dirk Diggler isimli bir eleman. Film de onun çevresinde gelişiyor. Eğlenceli kurguya ara ara patlayan bel altı espriler cila oluyor. Boogie Nights dönemin sıcak dekor ve aksesuarlarının yanında (porno anlamında değil ev aksesuarı, pisleşmeyin hemen) harika soundtrack’iyle de izleyeni çabucak yakalıyor. Bu yakalamada Paul Thomas Anderson’ın tek planları ve ne kadar övsek eksik kalacak unutulmaz yönetmenlik performansının altını da bir kere daha çizmek gerek. Adam bu filmi çektiğinde 27 yaşındaydı, saygı.
The People Vs Larry Flynt (1996)
Filmin afişlerinden birinde bikini bölgesinde çarmıha gerilmiş İsa şeklinde adam figürü koymuşlardı da o afiş yasaklanmıştı. Aslında çok da güzel filmdir. Gerçek bir hayat hikayesine dayanır. Hikayenin kahramanı olan abi meşhur ayıplı dergi Hustler’ın sahibi Larry Flynt’dır. Yani Hustler’ın sahibinin başından geçenleri izleriz. Flynt’ın dergisi için verdiği hukuk mücadelesinde Edward Norton ve Courtney Love gibi kişiler de yanındadır. Başrolde Woody Harrelson belki de kariyerinin en iyi performanslarından birini sergiler. (her manada)
Lovelace (2013)
Aslında hadise çok eskilere dayanıyor. Deep Throat 1972 temalı oral seksi anlatan çook eski bir film. Savaş dönemleri, sosyo kültürel yapı, muhafazakarlık falan derken filmin başına gelemeyen kalmıyor. Büyük gürültüler kopuyor, iş çığrından çıkıyor. Devlet filmi yasaklamak ve film kadrosuna dünyayı dar etmek için elinden geleni yapıyor. Sonuç?
Bu film dünya sinema tarihinde en çok seyredilen ilk 3 film arasında. İşte Lovelace de Deep Throat’ın kadın oyuncusu olan 70’lerin yıldız porn starı Linda Lovelace’ın hayatını anlatıyor. Linda’yı dünyanın en koca gözlü ve en koca kafalı kadını Amanda Seyfried canlandırıyor. Haliyle fazlaca kostüme ihtiyaç duymamış. Lovelace güzel film, yararlı film ama bu konu hakkında daha iyi bir iş isterseniz “”Inside Deep Throat” adlı belgeseli izlemelisiniz deriz. Hadisenin tüm ayrıntıları orada. O dönem neler yaşanmış ve bir porno film yüzünden ortam nasıl karışmış hayretler içinde kalacaksınız.
Finding Bliss (2009)
Sen git dünyanın en seksi isimli kadını (kendi de fena değil hani) Leelee Sobieski’yi filmde oynat yanına da küresel ısınmanın zamanındaki en büyük sorumlusu olan kişi Denise Richards’ı koy ama filmi bir türlü bağlayama, bir uzat, bir cinsellik romantizm bikbikleri. Romantik komedi olacakmış da tam karar verememiş diyelim.
Konu kısaca şöyle, 25 yaşında sinema mezunu Sobieski’nin porno film sektörüne girişini ve daha sonra olayın romantik komediye bağlanabilme ihtimallerini izliyoruz.
Bucky Larson: Born To Be A Star (2011)
Listemizin belki de en tırt filmi ama olsun sonuçta konu dahilinde. Bucky Larson adlı karakter her Türk gencinin hayali gibi “doğuştan porn starım tutmayın beni” diyerek Hollywood yollarına düşer.Başrolde
Nick Swardson isimli sürekli tırmalayan ama bir türlü bir baltaya sap olamayan aktör kişi var. Onun yanındaysa şaşırtıcı ama Christina Ricci ve 80’ler klasiği Don Johnson abi yer alıyor.
Wonderland (2003)
Büyük beyaz diye bir o vahşi köpekbalığına deniliyor bi de John Holmes adlı 88 yılında aramızdan ayrılan porno yıldızına. Büyük beyaz çünkü Holmes bir beyaz. Zencilerin beyaz ırka bakıp pişkin pişkin sırıtmalarına sebep malum hadisede sektörün gurur kaynağı hep bu John abi olmuş. Kendisine 34,29 John da diyolarmış diyim ve filme döneyim.
Bir cinayet işlenir ve kanıtlar hiç beklenmeyen birine döner, John Holmes’a. Büyük beyazı filmde Val Kilmer oynuyor. Val’da ne yaşlandı bu arada. Nerede kaldı Top Gun’da Tom Cruise’nin kankası Iceman ya da Heat’teki beyaz spor arabalı cool eleman. Kilmer’a filmde dünyanın en güzel yaratıklarından Kate Bosworth eşlik ediyor. Ayrıca sene 2003 olduğu için dönemin her yandan fırlayan gereksiz kişiliği Paris Hilton’a da Wonderland’de bir rol verilmiş.