İnsanın tabiatla ilişkisinde yaşadığı ilk şey kimilerine göre imgedir. Öyle ki ilk insanı anlatmak için de ‘’Önce imge vardı’’ denir. Bu, şiirin de ne zaman başladığını bize anlatır mı? Çünkü şiir madem bir imgelem işi, imge varsa şiir de vardır. Şiir varsa imge de. Bu denli kadim ve köklü bir yazın türü insan var oldukça coşkusunu, anlamını korumaya devam edecektir. Bugünkü kitap derlememiz şiir listesinden oluşuyor. İşte gerek Türkiye gerekse dünya çapında bilinen yerli yabancı şairlerin raflardaki şiir kitapları!
1. Beni Öp Sonra Doğur Beni (Cemal Süreya)
İkinci Yeni’nin öncü isimlerinden Cemal Süreya’nın ilk baskısı 1973’te yapılan şiir kitabı, 2019’la beraber yenilenerek tekrar basıldı. Türk şiirinin modernleşmesinde önemli payı olan Süreya aynı zamanda usta bir çevirmendi.
BENİ ÖP SONRA DOĞUR BENİ
Şimdi
utançtır tanelenen
sarışın çocukların başaklarında.
Ovadan
gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan
çeviriyor o küçücük güneşimizi.
Taşarak evlerden taraçalardan
gelip sesime yerleşiyor.
Sesimin esnek baldıranı
sesimin alaca baldıranı.
Ve kuşlara doğru
fildişi: rüzgarın tavrı.
Dağ: güneş iskeleti.
Tahta heykeller arasında
denizin yavrusu kocaman.
Kan görüyorum taş görüyorum
bütün heykeller arasında
karabasan ılık acemi
– uykusuzluğun sütlü inciri –
kovanlara sızmıyor.
Annem çok küçükken öldü
beni öp, sonra doğur beni.
2. Kim Bağışlayacak Beni? (Birhan Keskin)
‘’Şiir yazmak benim için son derece kişisel bir serüven, benim bireysel serüvenim. Tabii aslında bir insan olarak bireysel serüveniniz ‘ortak payda’ya dair bir şeyler söylüyorsa, her ne kadar bireysel olsa da, o başkalarına da dokunur. İşte asıl önemli olan bu.’’ Böyle tarif ediyor şiiri Birhan Keskin. ‘’Kim Bağışlayacak Beni?’’ şairin 6 şiir kitabından bir derleme.
İZ
Acıyla, geçtiğim yoldan geçiyorsun
izlerime rastlıyorsun, bıraktıklarıma,
o yolda çekmiştim ruhumu paylatan fitili, orada
benden savrulan parçalar kurusa da
izleri var hala, yolun kenarında.
İzini sür yolun, acının ormanı büyütür insanı
vakit geniştir, ufuk sandığından daha yakın.
Acıyla, geçtiğim yoldan geçiyorsun
ustası olacaksın içine gerdiğin tellerin
hangi sızıyla titrer içinde, hangi sesle
büyür bir aşk, hangi sesle ölür, bileceksin
…
3. Aşka Dair Nesirler (Ümit Yaşar Oğuzcan)
Aşk şiirlerinin en bilinen isimlerinden biridir Oğuzcan. Türk şiirine özlem, aşk, ayrılık, ölüm temalı şiirleriyle kendine has bir ahenk getirmiştir.
Gelme diyecektim, geldin. İyi ettin geldiğine. Nerdeyiz? Bir şehir yanıyor, dikkat et. Tutuşabiliriz, işte ilk ateş gözlerine düştü, sonra dudaklarına, saçlarının arasına kıvılcımlar doldu ışıl ışıl. Yanıyorsun, yanıyorum, yanıyoruz. Aramakla yetinsek bunlar gelmeyecekti başımıza. Yine de memnunum. İyi ettin geldiğine. Taş olup kalmaktansa, ağaç olup yanmak iyi. Ellerini ver, ellerini. Öpüşmeye susadım. Tırnak uçlarından öpmeye başlayacağım seni. Titreme, yanıyorsun.
4. İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına (Furûğ Ferruhzâd)
İranlı şair, yazar, yönetmen ve oyuncunun son kitabıdır. Kadının özgürlüğü üzerine, yaşadığı toplumun sistemiyle de çatışmış ve içinden geldiği gibi davranmayı başarmıştır. Kitapta şiirlerin Farsça asıllarını da bulabilirsiniz.
Ve bu benim
Yalnız kadın
Soğuk mevsimin eşiğinde
Toprağa bulanmış varlığı anlamanın başlangıcında
Ve sade ümitsizlik ve gökyüzünün hüznü
Ve bu çimentolu ellerin güçsüzlüğü
Zaman geçti
Zaman geçti ve saat dört kez çaldı
Dört kez çaldı
Bugün Dey ayının ilk günü (21 Aralık)
Mevsimlerin sırrını biliyorum ben
Ve anların sözünü anlıyorum…
5. Pulbiber Mahallesi (Didem Madak)
Kanser sebebiyle 41 yaşında aramızdan ayrılan, önemli kadın şairlerimizden Didem Madak’ın son kitabıdır Pulbiber Mahallesi. Ah’lar Ağacı yapıtıyla da oldukça meşhur olan Madak’ın bu kitabında da kendine özgü bakış açısı ve ruh halini görebiliyoruz.
128 Dikişli Şiir
Doğdum, doğurdum
Bir insan nasıl büyüyor gördüm
Hayatta kalmak için
Ve hayatta kalmanın yanında
İnandım şiir bir gevezelikti
Şimdi 128 harfli bir şiir var karnımda
Satırlar artık bomboş
Karnımda hissiz bir şiir var
İçimde durmadan bölünen şiirler
Birlikte yok olacağımız şiirler
Birlikte unutulacağımız şiirler
Ve bu yüzden çok acıyan şiirler
6. Sen Bana Bakma Ben Senin Baktığın Yönde Olurum (Özdemir Asaf)
Cumhuriyet dönemi Türk şairlerimizden Özdemir Asaf’ın kitabında oldukça ilginç özellikler de var. Kitabın yanında verilen CD, şairin kızı Seda Arun’un babasının sesini kaydettiği kayıtlardan oluşuyor. Ayrıca kitabın önsözlerinden biri yazan Doğan Hızlan da şairin ses kayıtları hakkında şunları söylüyor: “Şimdiye kadar birçok şiiri şairin kendi sesinden dinlediyseniz, Özdemir Asaf’ın ne kadar iyi bir şiir seslendiricisi, okuyucusu olduğunu anlayacak ve onun şiirlerine, sesine bir kere daha hayran kalıp ayrı bir gözle değerlendireceksiniz.”
Öyle çabuk geçiyor ki günler
Hele sen de bir bak hayatına.
Daha dün doğmuşuz sanki
Yeni okula başlamışız
Yeni sevmişiz
Öyle çabuk geçiyor ki günler
Hele sen de bir bak hayatına
Yarın bitecek sanki her şey
Yarın ölecek gibiyiz.
Daha doymamışız yaşamasına
Günlerimiz dün bir, bugün iki
Sakın bir şey bırakma yarına
Yarın yok ki.
7. 40 şiir ve Bir (Haydar Ergülen)
1980 sonrası Türk şiirinin en bilinen isimlerinden Haydar Ergülen’in yeni kitabıdır.
Bu sabah şu denizi kirala, mavi mavi hatırlayalım birbirimizi, bu öğlen güneşi kirala da bir daha soğukluk girmesin aramıza, bu ikindi tembelliği kirala, belki gölgesinde kedin olurum senin, bu akşam bahçeyi kirala, elimizde büyüsün gül, menekşe, yasemin, bu gece uykuyu kiralarsan, rüyama yalnız senin gözlerini konuk ederim, bu bahar bu gövdeyi kirala, vücut kitabında tozlandı kelimelerim.
8. Bütün Şiirleri 2 (Şükrü Erbaş)
Şiirlerinde toplumsal hadiselere, sosyal gerçekliklere yer vererek kendisinden önceki büyük şairlerden mirası devralan Erbaş, günümüz Türk şiirinin önemli temsilcilerinden biri. 2016’da çıkan bu şiir kitabı çok satanlar listesindeki yerini koruyor.
Babam gelirdi ve akşam olurdu.
Bahçedeki akasya ağacı, gün boyu biriktirdiği kuşları,
birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza.
Siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam.
Kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi.
Ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım.
Yalnızca gaz lambasıyla konuşan bir diş gıcırtısıydı babam.
Kapılar titreyerek açılır, titreyerek kapanırdı.
Tanrıyı ve uzun konuşanları sevmezdi hiç.
Babamdan yapılmış bir korkuydu dünya.
9. Gidiyorum Bu (Ah Muhsin Ünlü)
Yönetmen koltuğunda da, şiir evreninde de gördüğümüz ve özgün yapısıyla kendini belli eden Ünlü’nün 22. basıma ulaşan kitabı. İlk defa 2005’te basılan ‘’Gidiyorum Bu’’ son baskısıyla beraber daha önce yayımlanmamış şiirlerini de bir araya getiriyor.
Kadınımın Hayatı
Kediler raflara düşüyor baba
Kabr üşüyor, damar paslı, koma lütufkâr
Ki tedbir dahi kemik ve mutlaka kar
Yağıyor, kitleniyor bana bir terzi.
Seviyorum çölde çana gerek yok, mersi.
Zift çözülmüş baba derim sıyrılıyor bu taşra
Çok aşık bir polis geçse, vakit daralsa
Ağlamayın kediler
Zina
Sîna
Si.
10. Çimen Yaprakları (Walt Whitman)
Amerika’nın büyük şairlerinden Whitman bu kitabında işçiler, kadınlar, köleler ve küçük insanların hayat öykülerini sunuyor bize. Evrensel değerleri öncüleyen şairin dizelerinde umut ve coşkuyu göreceksiniz.
Senin gibi bir insana , benim gibi bir şair ne diyebilir?
Iyisi mi bırak şiirlerimi elinden,
Git, anlayacağın şeylerle uyut kendini, yumuşak seslere gömül,
Ben ninni söylemiyorum, sen hiçbir zaman anlayamazsın beni.
11. Ariel ve Seçme Şiirler (Sylvia Plath)
Hüzün dolu yaşamı ve intiharıyla çok bilinen, 32 yaşında aramızdan ayrılan Plath, tüm dünyada olduğu gibi bizde de pek çok şairi, özellikle de kadın şairi etkilemiştir. Şairin ölümünden sonra 1965’te ilk defa yayımlanan Ariel’deki şiirleri onu edebiyat sahasında şöhrete kavuşturan şiirleri olmuştur.
Durur karanlıkta.
Sonra maddesiz mavi
Boşalır kayalıktan ve uzaklardan.
Dişi aslanı Tanrı’nın,
Nasıl da birlikte büyüdük,
Topukların ve dizlerin ekseni! – Alında kırışıklık
Böler ve geçer, gerdandaki
Ele geçiremediğim
Kahverengi kavisin bacısıdır,
Zenci gözü
Böğürtlenler fırlatır
Kara kancaları-
Siyah şirin kan ağız dolusu,
Gölgeler.
Başka bir şey
Çeker havada beni –
Kalçalar, saçlar;
Kar taneleri topuklarımdan.
Beyaz
Godiva, giyinirim –
Ölü elleri, ölü terbiyeleri.
Ve şimdi ben
Köpürürüm buğdaya, denizlerin bir ışıltısına.
O çocuk çığlığı
Erir duvarda.
Ve ben
Okum.
Uçan kırağı
Canına kasdeden, gezintilerde
kaçışan kırmızıyla eş
Göz, sabahın kazanı.
12. Düello (Behçet Aysan)
2 Temmuz 1993’te Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren, Türk şiirinin büyük aydın ve kalemlerinden biri olan Aysan, şiirlerinde sevgiyi ve bunun kutsiyetini ön planda tutar.
Bir Eflatun Ölüm
kırgınım, saçılmış
bir nar gibiyim
sessiz akan bir ırmağım
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım.
git
dersen
kuşlar da dönmez, güz kuşları
yanıma kiraz hevenkleri alırım
ve seninle yaşadığım
o iyi günleri,
kötü
günleri bırakırım.
13. 835 Satır (Nâzım Hikmet)
Gerek yaşam öyküsü gerek dizeleri başlı başına bir şiir olan Nâzım Hikmet, Türk şiirine getirdiği biçim ve içerik yenilikleriyle kalmaz. O, yerli yabancı pek çok büyük şairin de kabul ettiği gibi bir dünya şairidir.
Açların Gözbebekleri
Değil birkaç
değil beş on
otuz milyon
aç
bizim!
Onlar
bizim!
Biz
onların!
Dalgalar
denizin!
Deniz
dalgaların!
Değil birkaç
değil beş on
30.000.000
30.000.000!
Açlar dizilmiş açlar!
Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız
sıska cılız
eğri büğrü dallarıyla
eğri büğrü ağaçlar!
Ne erkek, ne kadın, ne oğlan, ne kız
açlar dizilmiş açlar!
…
14. Kuzgun (Edgar Allen Poe)
Amerikalı şair, editör ve edebiyat eleştirmeni Edgar Allen Poe, Amerikan edebiyatında Romantizm akımının öncü isimlerinden biri olmuştur. Kendi ülkesinde kısa öykünün de ilk isimlerinden biri olan şair gotik edebiyat dediğimizde kulaklarını çınlatmamız gereken bir büyük sanatkâr.
Ortasında bir gecenin, düşünürken yorgun, bitkin
O acayip kitapları, gün geçtikçe unutulan,
Neredeyse uyuklarken, bir tıkırtı geldi birden,
Çekingen biriydi sanki usulca kapıyı çalan;
“Bir ziyaretçidir” dedim, “oda kapısını çalan,
Başka kim gelir bu zaman?”
Ah, hatırlıyorum şimdi, bir Aralık gecesiydi,
Örüyordu döşemeye hayalini kül ve duman,
Işısın istedim şafak çaresini arayarak
Bana kalan o acının kaybolup gitmiş Lenore’dan,
Meleklerin çağırdığı eşsiz, sevgili Lenore’dan,
Adı artık anılmayan.
…
15. Günün Geç Vakitleri (Ursula Le Guin)
Geçtiğimiz sene yitirdiğimiz, bilim kurgu ve fantazya edebiyatının başat isimlerinden Ursula Le Guin çok yönlü bir yazardı. Mülksüzler, Karanlığın Sol Eli gibi bilim kurgu eserleriyle dünyaca meşhur olan yazar bunun yanı sıra çocuk edebiyatı ve şiir alanında da yetkin eserler verdi. Yazarın yeni çıkan bu şiir kitabı kendi ön söz, son söz ve ek metinleriyle beraber Türkçeye kazandırıldı.
16. Yedi Güzel Adam (Cahit Zarifoğlu)
20. asrın ikinci yarısındaki önemli Türk şairlerinden Cahit Zarifoğlu’nun ilk baskısı 2013’te yapılan kitabıdır. O günden bugüne çok satanlar listesinde yer almayı başaran Yedi Güzel Adam şairin hem en meşhur şiirlerinden hem de kitaplarından biridir. Kitaba adını veren şiirden bir parça:
I.
Bu insanlar dev midir
Yatak görmemiş gövde midir
Bir yara açar boyunlarında
Kolkola durup bağırdıklarında
-Ya kurbanın olam
Dağlar önüme durmuş
Ki dağlanam
Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden
Durdular ite çakala karşı yarin kapısında
17. Sevgi Duvarı (Can Yücel)
Mizahın, mücadelenin, sivri dilin üstadı Can Yücel, tüm bu özelliklerinin yanında bir o kadar da insan ve dünya sevgisiyle dolu bir şairimizdi. Görece uzun bir süredir kendisine ait olmayan ama onunmuş gibi paylaşılan sahte şiirlerden arınmak isteyenlere önerim, Sevgi Duvarı’nı almaları gerektiği. Kitaba adını veren şiirden:
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
18. İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü (Tim Burton)
‘’Alis Harikalar Diyarında’’, ‘’Noel Gecesi Kabusu’’ gibi filmleriyle bilinen ünlü yönetmen Tim Burton, edebiyat sahasında da eserler vermiştir. Dilimize kazandırılan İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü yazarın karanlık yanlarını gösteren, içinde gotik unsurların da bulunduğu önemli bir eser.
bir muma dokunduğumda hiç acı duymam
bıçak batırsanız hiçbir şey olmaz,
güneşte ve yağmurda hepsi aynı
onun kalbi atıyorken ben burada ölüyüm
ve de içim sızlıyor.
kalbimde derin bir yara çarpmıyor ama sızlıyor
içimdeki bu sızı gerçek değil sanırım
evet bir ölüyüm fakat hala dökecek gözyaşım var