Gotik edebiyatı bir ruh hali olarak düşünün. Gotik olarak kabul edilen çoğu kitap, geçmişe bir bakış gibi aynı motiflerden birkaçını paylaşır; yıkılan eski konaklar, doğaüstü unsurlar, uzak yerler, aile lanetleri ve devam eden gizemler. Fakat Gotik edebiyat somut bir bilim değildir ve çoğu zamanda okuduğunuzda hissettiklerinizle anlaşılacak bir türdür. Çok kötü bir şeyin olmak üzere olduğunu mide bulandırıcı derecede ve kapana kısılmış şekilde hissediyorsanız; kitap içinize bir korku veriyor ama ne olacağını da aşırı merak ediyorsanız; Gotik gelenekten esinlenmiş bir eser okuyorsunuz demektir. Viktorya döneminde popülerlik kazanan Gotik edebiyat, Dracula’dan Frankenstein’a kadar birçok kült romanı bünyesinde barındırır. İşte Gotik edebiyatının yapı taşı sayılan 10 eser…
Otranto Şatosu – Horace Walpole
İlk olarak 1764’te yayınlanan Otranto Kalesi, Viktorya Dönemi’nde Gotik edebiyatın ortaya çıkmasından bir yüzyıl önceye dayanmasına rağmen, yaygın olarak “ilk” Gotik roman olarak kabul edilir. Perili bir şatoda geçen roman, ortaçağcılığı ve terörü o zamandan beri devam eden bir tarzda birleştirdi. Kitabın estetiği, günümüzün gotik kitaplarını, filmlerini, sanatını, müziğini ve gotik alt kültürünü şekillendirdi. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Dracula – Bram Stoker
Vampir öyküleri denince akla gelen ilk kitap kuşkusuz Bram Stoker’in Dracula’sıdır. Sayısız kez hem edebiyatta hem de sinemada tekrar ve tekrar uyarlanan Dracula, Kont Dracula’nın asla tam olarak anlaşılamayan gizemi ve sahip olduğu canavar kimliği ile onu Gotik edebiyatın yapı taşlarından birisi yapar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Udolf Hisarı – Ann Radcliffe
Ann Radcliffe, Udolf Hisarı ile birlikte Gotik edebiyatında işlenen romantizmi bambaşka bir seviyeye çıkararak bu kategoride daha sonraları yazılacak olan birçok esere de ilham olmuştur. Kahramanının iç yaşamını resmeden, yoğun bir korku atmosferi yaratan ve okuyucuları bugün de heyecanlandırmaya devam eden sürükleyici bir olay örgüsü sunan Udolf Hisarı, sevdiği adamdan ayrı kalan ve halasının yeni kocası Montoni’nin orta çağ kalesinde hapsedilmiş Emily St. Aubert’in hikayesidir. Emily, kalenin içinde, istenmeyen bir talip, Montoni’nin tehditleri ve onu bunaltmakla tehdit eden vahşi hayaller ve dehşetlerle başa çıkmak zorundadır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Dr. Jekyll ile Bay Hyde: Tuhaf Bir Vaka – Robert Louis Stevenson
Robert Louis Stevenson’ın insanın doğasındaki iyilik ve kötülüğün ikiliğine ilişkin şaheseri Dr. Jekyll ile Bay Hyde, karısının onu uyandırdığı bir kabus sırasında çığlıklarla uyandığı, kendi bilinçaltının en karanlık noktalarından doğdu. Stevenson’ın bu eserinde Gotik edebiyat, ikiye katlama motifiyle kendini gösterir. Herkesin içinde bir dereceye kadar sakin yapılı bir Dr. Jekyll ve onun saf kötülükten ibaret olan başka bir kişiliği olan Bay Hyde vardır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hayaletgören – Friedrich von Schiller
Hayaletgören, romantik ve gotik düşünce geleneği üzerinde önemli etkiler bırakan Alman oyun yazarı ve şair Friedrich Schiller’in tek roman denemesidir. Schiller’in okültizm, spiritizma ve ruh çağırma motifleriyle dönemin komplo teorilerini ustalıkla harmanladığı Hayaletgören, Venedik’te bir Alman prensinin başından geçen çetrefil bir maceraya odaklanır. Ciddi, içine kapanık ve melankolik biri olan prens, kimsenin onu tanımadığı Venedik’te sessiz sedasız bir yaşam sürmektedir. Oysa Venedik baştan çıkarıcı zevklerin, karanlık arzuların şehridir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Uğultulu Tepeler – Emily Brontë
Uğultulu Tepeler’in ana karakterlerinden Heathcliffe, karanlık, bilinmez ve sürekli düşünen ruh haliyle Gotik geleneğin en önemli liderlerinden biridir. Tüm dünya tarafından işkence gören yetim bir çingene çocuğu olan Heathcliffe, Earnshaws ailesi tarafından evlatlık olarak alınır. Oldukça karmaşık bir karaktere sahip olan Heathcliffe, aynı zamanda hem büyük bir zulüm hem de nezaket yeteneğine sahiptir. Byron’ın şiirlerinden esinlenen Brontë kardeşlerin eserlerinde, aşk işkencenin ana faktörlerinden biri olarak kullanılır. Karanlık, şehirden uzak manzaraların zemin hazırladığı, gökyüzündeki ve karakterlerin içlerindeki fırtınalarıyla Uğultulu Tepeler, Gotik klasiklerdendir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Jane Eyre – Charlotte Brontë
Brontë kardeşler, Gotik roman dünyasında çığır açtılar. Jane Eyre, ürkütücü ve izole bir İngiliz malikanesinde işe giren ve sahibiyle bir aşk ilişkisi geliştiren, sessiz ama iradeli genç bir kadın olan Jane Eyre’nin hikayesidir. Viktorya döneminde geçen bu hikaye, içinde barındırdığı gizem, sır ve her an patlamaya hazır skandallarıyla Gotik edebiyatının klasikleri arasında yer alıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Frankenstein – Mary Shelley
Mary Shelley’nin tüm zamanların en klasik eserlerinden sayılan Frankenstein, ilk gerçek bilim kurgu romanı olarak görülmesinin dışında, aynı zamanda bir Gotik roman olduğu için de inanılmaz bir eserdir. Karakterlerin dört tarafı yalnızlıklarıyla çevrilmiş olan bu karanlık hikaye, bir bilim adamının vicdan sınırlarını aşarak işkence görmüş bir yaratığı hayata getirmesini anlatır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Rebecca – Daphne Du Maurier
Rebecca, yeni kocası Maxim’in evi olan Manderley’in karanlık, tehlikeli dünyasına anlatıcımızla derin bir duygusal bağlantı kurması bakımından mükemmel bir Gotik romantizmdir. Roman, Rebecca’nın, cesur dul Maxim de Winter ve onun ani evlilik teklifi tarafından ayaklarının yerden kesildiği Monte Carlo’da başlar. Bir hanımın hizmetçisi olarak çalışırken şansına zar zor inanan Rebecca, Maxim’in merhum eşinin hayatları üzerine ne kadar büyük bir gölge düşüreceğini ve evliliklerini mezarın ötesinden yok etmekle tehdit eden kalıcı bir kötülükle karşı karşıya kalacağını ancak onun devasa taşra malikanesine vardıklarında fark eder. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Biz Hep Şatoda Yaşadık – Shirley Jackson
Amerikan Gotiği’nin klasiklerinden sayılan Biz Hep Şatoda Yaşadık, dünyadan gizlenerek yaşayan iki kız kardeş ve gölgesini geçmişten bugüne, onların üzerine düşüren gizemli bir olayı okurla buluşturuyor. Romanın açılışındaki olaylardan altı yıl önce Blackwood hayatta kalan üç kişiyi küçük köylerinden izole edecek bir olay yaşar. Merricat ve kız kardeşi Constance ile yıllar önce arsenikle zehirlenmiş Julian Amca, hayaletlerin değil hatıraların musallat olduğu tarihi Gotik bir konakta yaşarlar ve manipülasyon, zulüm ve trajedinin hâkim olduğu bir olay örgüsüne sahiptir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İlk olarak 1764’te yayınlanan Otranto Kalesi, Viktorya Dönemi’nde Gotik edebiyatın ortaya çıkmasından bir yüzyıl önceye dayanmasına rağmen, yaygın olarak “ilk” Gotik roman olarak kabul edilir. Perili bir şatoda geçen roman, ortaçağcılığı ve terörü o zamandan beri devam eden bir tarzda birleştirdi. Kitabın estetiği, günümüzün gotik kitaplarını, filmlerini, sanatını, müziğini ve gotik alt kültürünü şekillendirdi. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Vampir öyküleri denince akla gelen ilk kitap kuşkusuz Bram Stoker’in Dracula’sıdır. Sayısız kez hem edebiyatta hem de sinemada tekrar ve tekrar uyarlanan Dracula, Kont Dracula’nın asla tam olarak anlaşılamayan gizemi ve sahip olduğu canavar kimliği ile onu Gotik edebiyatın yapı taşlarından birisi yapar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Ann Radcliffe, Udolf Hisarı ile birlikte Gotik edebiyatında işlenen romantizmi bambaşka bir seviyeye çıkararak bu kategoride daha sonraları yazılacak olan birçok esere de ilham olmuştur. Kahramanının iç yaşamını resmeden, yoğun bir korku atmosferi yaratan ve okuyucuları bugün de heyecanlandırmaya devam eden sürükleyici bir olay örgüsü sunan Udolf Hisarı, sevdiği adamdan ayrı kalan ve halasının yeni kocası Montoni’nin orta çağ kalesinde hapsedilmiş Emily St. Aubert’in hikayesidir. Emily, kalenin içinde, istenmeyen bir talip, Montoni’nin tehditleri ve onu bunaltmakla tehdit eden vahşi hayaller ve dehşetlerle başa çıkmak zorundadır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Robert Louis Stevenson’ın insanın doğasındaki iyilik ve kötülüğün ikiliğine ilişkin şaheseri Dr. Jekyll ile Bay Hyde, karısının onu uyandırdığı bir kabus sırasında çığlıklarla uyandığı, kendi bilinçaltının en karanlık noktalarından doğdu. Stevenson’ın bu eserinde Gotik edebiyat, ikiye katlama motifiyle kendini gösterir. Herkesin içinde bir dereceye kadar sakin yapılı bir Dr. Jekyll ve onun saf kötülükten ibaret olan başka bir kişiliği olan Bay Hyde vardır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Hayaletgören, romantik ve gotik düşünce geleneği üzerinde önemli etkiler bırakan Alman oyun yazarı ve şair Friedrich Schiller’in tek roman denemesidir. Schiller’in okültizm, spiritizma ve ruh çağırma motifleriyle dönemin komplo teorilerini ustalıkla harmanladığı Hayaletgören, Venedik’te bir Alman prensinin başından geçen çetrefil bir maceraya odaklanır. Ciddi, içine kapanık ve melankolik biri olan prens, kimsenin onu tanımadığı Venedik’te sessiz sedasız bir yaşam sürmektedir. Oysa Venedik baştan çıkarıcı zevklerin, karanlık arzuların şehridir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Uğultulu Tepeler’in ana karakterlerinden Heathcliffe, karanlık, bilinmez ve sürekli düşünen ruh haliyle Gotik geleneğin en önemli liderlerinden biridir. Tüm dünya tarafından işkence gören yetim bir çingene çocuğu olan Heathcliffe, Earnshaws ailesi tarafından evlatlık olarak alınır. Oldukça karmaşık bir karaktere sahip olan Heathcliffe, aynı zamanda hem büyük bir zulüm hem de nezaket yeteneğine sahiptir. Byron’ın şiirlerinden esinlenen Brontë kardeşlerin eserlerinde, aşk işkencenin ana faktörlerinden biri olarak kullanılır. Karanlık, şehirden uzak manzaraların zemin hazırladığı, gökyüzündeki ve karakterlerin içlerindeki fırtınalarıyla Uğultulu Tepeler, Gotik klasiklerdendir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Brontë kardeşler, Gotik roman dünyasında çığır açtılar. Jane Eyre, ürkütücü ve izole bir İngiliz malikanesinde işe giren ve sahibiyle bir aşk ilişkisi geliştiren, sessiz ama iradeli genç bir kadın olan Jane Eyre’nin hikayesidir. Viktorya döneminde geçen bu hikaye, içinde barındırdığı gizem, sır ve her an patlamaya hazır skandallarıyla Gotik edebiyatının klasikleri arasında yer alıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Mary Shelley’nin tüm zamanların en klasik eserlerinden sayılan Frankenstein, ilk gerçek bilim kurgu romanı olarak görülmesinin dışında, aynı zamanda bir Gotik roman olduğu için de inanılmaz bir eserdir. Karakterlerin dört tarafı yalnızlıklarıyla çevrilmiş olan bu karanlık hikaye, bir bilim adamının vicdan sınırlarını aşarak işkence görmüş bir yaratığı hayata getirmesini anlatır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Rebecca, yeni kocası Maxim’in evi olan Manderley’in karanlık, tehlikeli dünyasına anlatıcımızla derin bir duygusal bağlantı kurması bakımından mükemmel bir Gotik romantizmdir. Roman, Rebecca’nın, cesur dul Maxim de Winter ve onun ani evlilik teklifi tarafından ayaklarının yerden kesildiği Monte Carlo’da başlar. Bir hanımın hizmetçisi olarak çalışırken şansına zar zor inanan Rebecca, Maxim’in merhum eşinin hayatları üzerine ne kadar büyük bir gölge düşüreceğini ve evliliklerini mezarın ötesinden yok etmekle tehdit eden kalıcı bir kötülükle karşı karşıya kalacağını ancak onun devasa taşra malikanesine vardıklarında fark eder. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Amerikan Gotiği’nin klasiklerinden sayılan Biz Hep Şatoda Yaşadık, dünyadan gizlenerek yaşayan iki kız kardeş ve gölgesini geçmişten bugüne, onların üzerine düşüren gizemli bir olayı okurla buluşturuyor. Romanın açılışındaki olaylardan altı yıl önce Blackwood hayatta kalan üç kişiyi küçük köylerinden izole edecek bir olay yaşar. Merricat ve kız kardeşi Constance ile yıllar önce arsenikle zehirlenmiş Julian Amca, hayaletlerin değil hatıraların musallat olduğu tarihi Gotik bir konakta yaşarlar ve manipülasyon, zulüm ve trajedinin hâkim olduğu bir olay örgüsüne sahiptir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.