Martin Scorsese ve Leonardo Dicaprio’nun beraber iş yaptığında ortaya nasıl muazzam bir şey çıkacağının en unutulmaz örneği Shutter Island’dır. Bazı kesimler tarafından konu itibarıyla, klişelerle dolu olduğu gibi eleştirilere maruz kalsa da, oyunculuklar, senaryo, görüntüler, kullanılan replikler ve mekan seçimleri bu etkileyici filmin hakkını vermeyi gerektiriyor. İzleyenler ne demek istediğimizi zaten anladı. Eğer henüz bu muhteşem filmi izlemediyseniz akıllara kazınan bu replikler, size bir an önce izlemeniz gerektiğine dair güzel ipuçları verecektir.
1. “Akıllılık bir seçim değildir. Ona sahip olmayı seçemezsiniz.”
2. “Hangisi daha kötü olurdu; bir canavar olarak yaşamak mı, yoksa iyi bir insan olarak ölmek mi?”
3. “Göründüğünden daha zekisin Marshall, ki bu muhtemelen hiç iyi bir şey değil.”
4. “Arzu ettiğin şeyler, beklemekten vazgeçtiğin anda gerçekleşir. Bu; hayatın ‘sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir.”
5. “Yaralar canavarlar yaratabilir ve sen bir yaralısın.”
6. -“İnsanları tanırım. O adama güveniyorum.”
+”O halde desene, çoktan kazandılar.”
7. “Deliler mükemmel dava konularıdır. Konuşurlar ama kimse dinlemez.”
8. “İnsanlar sana deli olduğunu söyler. Sen aksini iddia ettiğinde de sana katılırlar.”
9. “Adın bir kez deliye çıktı mı yaptığın her şey bu deliliğin parçası olarak görülür. Mantıklı iddiaların veya itirazların gerçek korkuların, paranoya.”
10. -“Acı, vücuda nasıl girer dedektif, biliyor musunuz?”
+”Nereden yaralandığına mı bağlı?”
-“Hayır, etle alakası yok. Acıyı beyin kontrol eder. Korkuyu, empatiyi, uykuyu, öfkeyi, açlığı, her şeyi beyin kontrol eder. Beyni kontrol edebilseydin, yeniden bir insan yaratırdın. Böylece acı hissetmezdi ya da sevgiyi, şefkati. Hatırası olmadığı için sorgulanamayacak bir insan olurdu.”
11. “Öfkelisin, eğitimlisin, tehlikelisin. Elimizdeki en tehlikeli hastasın.”
12. “Şöyle bir düşüncem var ki, bir hastayı saygıyla tedavi eder ve onu dinlerseniz, anlamaya çalışırsanız, ona ulaşabilirsiniz.”
13. “Dünyayı artık tanımıyorum. Bütün şehirleri küle çevirecek bombalar olduğunu söylüyorlar. Bir de televizyon dedikleri şey var. Bir kutuda insanlar ve sesler var. Ben yeterince ses duyuyorum zaten.”
14. “Biz de yaşamış, sevmiş ve gülmüştük. Bizi unutmayın.”
