Gözünden hayat, konuşmalarından yüzleşemediğimiz gerçekler, mimiklerinden muziplik fışkırıyor. Ne sorulsa olması gerekeni değil olanı söylüyor ama nedense bize gelene kadar metamorfoza uğruyor. Sinemada, tiyatroda roller almasına ve o roller için ödüllendirilmesine rağmen hâlâ yurdum insanının bir kısmının tercüman olarak bildiği, her bir bildiği dili tane tane konuşan, tanıyan bilenin takip edenin sevmekten başka seçeneği olmadığı Serra Yılmaz’ı irdeledik, listeledik.
Paşazadelerin torunu Serra
Serra Yılmaz 13 Eylül 1954’te dünyaya gelir. Baba Semih Tuğrul gazeteci, sinema eleştirmeni, Kültür ve Turizm Müdürü, Avrupa film festivallerinde jüri üyesi, TRT ve Sinematek kurucusu… Yani aydın, yani zaman zaman sürgün. Anne ise ev tarafındaki süreçlerin yöneticisi. Paşazade dedelerin çocukları olan ve erken cumhuriyet dönemini temsil eden bir ailesi var diyebiliriz Yılmaz için.
Dede ile babanın arası iyi değildir; çekişmeleri senelerce sürer. Semih Bey’in babasına 1947’de yazdığı bir mektubu seneler sonra Serra Yılmaz, Kafka’nın Babaya Mektup’undan daha acıklı olarak tanımlar.
Fransızcasını kavgalara borçlu
Paşazade bir aileden gelen Serra Yılmaz, sürekli tartışan ve evde küçük kız etkilenmesin diye bu işi Fransızca yapan baba ve dedesinin dertlerinin ne olduğu anlamak için dili çözmek ve anlamak konusunda ekstra bir çaba sarf eder. Bu çabanın bir diğer motivasyonu da her kız çocuğunda olan babayı baştan çıkarma ve onu cezbetme isteğidir. İlkokuldan sonra, babasının uyarılarına rağmen, eğitimine Sainte Pulchérie’de başlar, ardından da yine bir Fransız okulu olan Saint Benoît’ya geçer.
İtalyanca ise bambaşka bir hikâye
11 yaşında Cihangir’e taşınırlar ve Serra Yılmaz için keşfedilecek bambaşka bir dünya ortaya çıkar. En yakın iki arkadaşını, ikinci ailesini ve ikinci yabancı dilini burada bulur. Serra, Francesca ve Beatrice’den oluşan ekip Yeşil Gözlü İtfaiyeciler Derneği’ni kurar. Yangın filan söndürmeyen bu itfaiyeciler neden bu ismi almıştır, ayrıca neden geceleri çıkıp kuşkulu gördükleri adamları takip etmek gibi işler yaparlar bilinmez, bilinmesi de şart değildir.
Delirdi bu kız!
İzlediği oyunlarından etkilendiği karakterleri evde anneannesine taklit eden Serra Yılmaz numara yaptığını genelde kıymetlisine belirtir ama bazen de muzurluğuna yenik düşerek tavırları konusunda hiçbir açıklama yapmaz. Bu noktada sevgili anneannesinin geçmişte La Paix Hastanesi ile babanın aile arasındaki yakınlaşmalar sebebiyle ciddi bir endişeye kapılmasına, kaygı dolu dakikalar yaşamasına sebep olur.
Bildiğiniz psikologlardan değil
Fransız hükümetinden aldığı burs ile Caen Üniversitesi’nde psikoloji eğitimi alırmış gibi yapar. Çoktan tiyatro tarafından ayartıldığı için sadece bursu kaybetmemek derdindedir ve bu sebeple akademik eğitimi -mış gibi yapmanın ötesine geçmez. Kenardan kenardan tiyatro eğitimi almaya bu dönemde başlamıştır bile.
Ve perde!
1977-79 arasında Dostlar Tiyatrosu’nda sahneye çıkar. Genco Erkal, Mehmet Akan, Ruhi Su, Arif Erkin, Afife Batur gibi ustalardan ders alır. Önce Şehir Tiyatroları’ndaki yerini, sonra da gıybetten nasibini alır ve 16 yıl hizmetten sonra kovulur. Kariyerinin yurtdışında kazandığı ivme bu süreçte başlar.
İlk filmi bir klasik: Şekerpare
Her ne kadar filmografisindeki de ilk film Faize Hücum görünse de aslında beyazperde ile tanışması Şekerpare ile gerçekleşir.
Papalara üfleyen kadın
Eee tabii bir kadın ülkeye gelen iki Papa’nın da çevirmenliğini yaparsa Vatikan tarafından işe alınmış olur. Ha bi de tabii ki Hıristiyan değilse kutsal adamın kutsal cümlelerini çeviremez. Kimse, “Bu görevi veriyorlar, vardır herhalde hatunun bildiği bir şey” diye düşünmez, basarlar yaftayı, atarlar tweet’leri.
İtalya’da meşhur, Türkiye’de bilen bilir
Serra Yılmaz Floransa’nın ünlü tiyatrosu Teatro Di Rifredi’de 11 senedir L’ultimo Harem oyunu ile izleyicileri ile buluşurken bu sene ilk kez sahnelenen ve Elif Şafak’ın Baba ve Piç romanından sahneye uyarlanan La Bastarda Di İstanbul’daki performansı ile büyük övgü topladı, oyun kapalı gişe oynandı.
Yazmazsak çatlarız! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir toplantıda İtalyanca çeviri yapacak Serra Yılmaz için şu ifadeyi kullanarak bir kere daha tarihe geçer; “Tiyatrocu var ya bir tane, işte o.”
Modern zamanların büyücüsü
Mavi saçları, yeşil gözleri, sıcacık gülümsemesi ile insanlara sahneden, kürsüden, beyazperdeden aktardığı enerjisi Serra Yılmaz’ı olsa olsa modern zamanların büyücüsü yapar. Beyoğlu’nda veya Cihangir’de sokakta, manavda, kafede karşılaşabilirsiniz kendisi ile sıklıkla. Bu anlarda selam verin ve bir hal hatır sorun ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Bu arada söylemeden geçemeyeceğiz Serra Yılmaz İtalya’da değil, İstanbul Cihangir’de yaşamaktadır.
Kardeşim kendisini bir de sahnede görün
Serra Yılmaz’ı Türkiye’de uzun bir aradan sonra 2014 İstanbul Tiyatro Festivali’nde -İkinci Kat’ın sayesinde- FÜ ile izleme fırsatı bulduk. Oyunun bir diğer başrol oyuncusu da kıymetli Deniz Türkali. Gerçek hayatta da kız kardeş gibi olan bu ikili, bunca yıllık arkadaşlıklarına rağmen ilk defa bir oyunda bir araya gelmiş. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazdığı oyunda ikiliye genç neslin dikkate değer iki oyuncusu Canan Atalay ve Aziz Caner İnan eşlik edince ortaya çıkan performans muhteşem. 2015 yılında da sahnelenen oyunu umarız ki gelecek sezon da izleyebiliriz.
Hazzetmeyeni de var
Aslında filmografisinde hepimizin bildiği Milyarder filmi de yer alabilirdi Serra Yılmaz’ın ama yönetmen Kartal Tibet ile birbirlerinden hoşlaşmamaları, montaj sırasında aktrisin tüm sahnelerinin filmden çıkarılmasına sebep oldu.
“Sadece seks”
Serra Yılmaz söz konusu olduğunda kafaları karışan halkımız, Ferzan Özpetek söz konusu olduğunda hepten bir abandoneleşir. Uzun senelerdir devam eden dostlukları, beraber gerçekleştirdikleri projeler, birbirleri hakkında sarf ettikleri iltifat dolu cümlelerin altında sevgi yerine bit yeniği arayanları biraz kıskançlığa gark eder. Serra Yılmaz aralarında ne olduğunu soranlara “Sadece seks” cevabını vererek yüreklere bir nebze de olsa su serper.
Sosyal medya fenomeni
Serra Yılmaz ile gerçek hayatta kurulabilen rahat iletişim sosyal medya üzerinden de aynı kolaylıkta sağlanabiliyor. Twitter ve Instagram da hayli aktif olan aktrisin yaptığı paylaşımlar yeni nesle taş çıkartır türden. O kadar fenomendir ki her bir şeyden kendine vazife çıkaranlar tarafından arada hesapları bile hack’lenir.
Tatil, yemek, tasarım, sanat, sosyal sorumluluk projeleri… Hesapları takip ederseniz bunların birçoğu hakkında çok sıkı ve güncel bilgi edinme şansına sahip olursunuz, bizden söylemesi.
Mutfakta da çok maharetli
Mutfaktaki becerileri ile de nam salan Serra Yılmaz’ın elinden direkt olarak yemek yiyemeyebilirsiniz ama mönüsüne katkıda bulunduğu Leyla’da buna biraz yaklaşabileceğinizi söyleyebiliriz. Yakın arkadaşı Deniz Türkali’nin işlettiği mekân Cihangir’in en keyifli noktalarından biri, tavsiyemiz olur.