Tophane’deki merdivenlerin hikayesini hatırlarsınız. İnsanların rengarenk hale getirdiği merdivenler belediyenin gri renk sevdası yüzünden aynı gece gıpgriye boyanmıştı. Bunun üzerine tepki gösteren insanlar (Nasıl göstermesinler?) yeniden ellerine boya kutularını, fırçalarını alıp merdivenlerini renklendirmiş; olay sonra Tophane’den çıkıp tüm ülkeye yayılmıştı.
Tek örnek bu değil tabii. Gezi sırasında orantısız zeka olarak adlandırdığımız o duvar yazıları da bu sansürden nasibini gördü. Düşünce ve ifade özgürlüğünün hiçbir türlüsüne dayanamayan ve sansürlemek için elinden geleni yapan büyüklerimiz duvarlardaki yazılara bile tahammül edemiyorlar ve emirleri doğrultusunda belediye işçilerine bu duvar yazılarının üzerini boyatmak suretiyle sansürletiyorlar.
Uluslararası Af Örgütü ise kelimelere uygulanan bu sansürü vurgulamak amacıyla “Sansürün Tipografisi” isimli anlamlı bir kampanya yayınladı. Detaylar ise hemen aşağıda.
Özellikle Gezi sonrası duvar yazıları artık neredeyse yazıldığı gün gri boya ile kapatılıyor
Elimizde kalan sınırlı özgür ifade alanlarından biri de böylelikle sansürden payını alıyor
Uluslararası Af Örgütü ise ifade özgürlüğüne dikkat çekmek için İstanbul’un 15 farklı semtinde binlerce sansürlü duvar fotoğrafı çekmiş
Üstelik yazıları kapamak için kullanılan boyaların ortaya çıkardığı şekillerin içinden bir alfabe çıkarıp bu yazıları yeniden hayata döndürmüşler
Ve böylelikle sansürün tipografisini tasarlamışlar
Bu tipografiyi kullanarak hazırladıkları posterleri sansürlenen duvarlara asan Af Örgütü’nün mesajı ise gayet açık
“Kelimeler sansürü yener”
Sansürün Tipografisi’ni buradan ücretsiz indirip detaylı inceleyebilirsiniz