Dünyaca ünlü Secratt dergisinin yaptığı bir araştırmaya göre sanat ve bilim dünyasının son 100 yıla damgasını vuran isimleri belli oldu. Listede herkesin iyi tanıdığı pek çok sima bulunuyor.
1 – Alan Turing
İngiliz matematikçi ve bilgisayar biliminin kurucusu Turing, bugün kullandığımız bilgisayarların atası olan Turing makinelerinin yaratıcısı olarak tarihe geçmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Almanların Enigma şifrelerini kırma amacıyla oluşturulmuş ekibin başını çekmiş, gösterdiği başarı sayesinde binlerce insanın hayatının kurtulmasını sağlamıştır. Alan Turing’in hayat hikayesi The Imitation Game filmi ile 2014 yılında sinemaya uyarlanmıştır.
2 – Yves Saint Laurent
Kariyerine Dior’da başlayan Laurent, Dior’un baş tasarımcısı olarak ilk büyük çıkışını yapmıştır. Daha sonra kendi adını taşıyan markasını kuran stilist, 1960’lı yıllar da ünlü ressam Piet Mondrian’ın tablolarını tasarımlarına uyarlamasıyla başarısına başarı katmıştır. Mini kolsuz elbiselerini, kırmızı mavi sarı renklerinde aynı tablolardaki gibi yapmış olan ünlü modacının bu koleksiyonu, tüm moda dünyası tarafından hala en fazla esinlenilen çalışma olmaktadır.
3 – Freddie Mercury
İngiliz Queen grubunun efsane solisti Freddie Mercury, opera ile rock müziği harmanlayarak yeni bir müzik anlayışıyla dünyayı kasıp kavurması ile tanınır. Queen grubunun kurucusu ve bugünlere gelmesindeki en büyük etkenlerinden biri olarak adlandırılan Mercury, dış görünüşü, sahne kostümlerinin yanı sıra ne kadar büyük bir cesarete sahip olduğunu tüm dünyaya müziğiyle de hissettirmiştir. Queen, tüm dünyada The Beatles’den sonraki en önemli rock grubu olarak kabul gördüğü gibi, Freddie Mercury de dünyanın gelmiş geçmiş en iyi vokalleri arasında gösterilmektedir.
4 – Ferzan Özpetek
1976 yılında Roma La Sapienza Üniversitesi’nde sinema tarihi öğrenimi için İtalya’ya gitmiştir. İlk filmi ‘Il Bagno Turco – Hamam’ eleştirmenler tarafından büyük beğeni toplamış ve hem İtalya’da hem de diğer ülkelerdeki festivallerde ilgiyle izlenmiştir. New York Modern Sanat Müzesi, 2008 yılında yönetmenin yedi filmi için özel gösterim organize etmiştir. Ferzan Özpetek Türkiye’den ilk, İtalya’dan da bu şerefe nail olan çok az sayıdaki yönetmenden biridir. Aynı yıl ‘Un Giorno Perfetto – Mükemmel Bir Gün’ filmi çok ses getirirken, 3 milyon ciroluk bir başarı elde etmiştir.
5 – Tom Ford
1994’te Gucci’nin creative director’lüğünü yapmış ve İtalyan markasını dünyanın en önemli markaları arasına sokmuştur. Gucci’den ayrılmasının Wall Street Journal, Financial Times, New York Times, Le Monde gibi gazetelerin ekonomi sayfalarında yer almasından yola çıkarak, moda dünyasındaki ağırlı hakkında bilgi sahibi olabiliriz. 2007 yılında adını taşıyan kendi markasını oluşturan Ford, Oscar adaylığı da bulunan A Single Man filminin de yazar ve yönetmenidir.
6 – Jodie Foster
Bugün 53 yaşında olan Jodie Foster, hem oyunculuk, hem de yönetmenlik başarısı ile sinema tarihinin yaşayan efsanelerinden biridir. Bir çok kere prestijli sinema ödüllerine de aday gösterilen Foster, Oscar heykelciğini 2 kere, Golden Globes’u 3 kere, BAFTA ödülünü 2 kere kucaklamıştır.
7 – Andy Warhol
Pop Art kültürünün en önemli temsilcisi olan Warhol, resimlerini afiş tekniği ile çoğaltarak yeni bir akımın başlamasına sebep oldu. Bu radikallik aslında bir tepkiydi ve çağın toplumsal olaylarıyla bir bütünlük içindeydi. Sinemayla da ilgilenen Warhol’un 1966’da yaptığı “Chelsea Girl” adlı filmi, ticari salonlarda gösterilen ilk underground film olarak tarihe geçti. 67 yılında Warhol üniversitelerde konuşmalar yapmaya başladı. Konuşmaları o kadar başarılı olmuştu ki, bazı üniversiteler, onun yerine konuşma yapması için Warhol’a benzeyen tiyatrocularla anlaşmaya başladı.
Peki bu insanların ortak özelliği nedir?
Cevabınız “sanata, zanaate, bilime olan katkıları” ise başımızın üzerinde yeriniz var. Oysa bazıları için bu isimlerin eşcinsel olmaları her şeyin üstünde. Yazıyı dikkatli okuyan okuyucularımızın tahmin edebileceği üzere Secratt dergisinin böyle bir araştırması yok… Bu insanlar, “eşcinsel ünlüler” başlığı dışında hiç bir araya gelmediler. Hatta Secratt diye bir dergi de yok…
Biz bugün birileri çirkin etiketlemeler yapmadan önce sahtesine bile dünyanın parasını verdikleri o çantanın, parfümün kim tarafından tasarlandığını…
“Ayol biz bu bilgisayarlar yokken ne yapıyorduk acaba” diyenlerin o bilgisayarı kimin icat ettiğini…
Karaköy sokaklarında gezerken önünde selfie çektirmeden duramadığınız pop art duvar çalışmaların atasının kim olduğunu…
“Bir gay’i hayatta oynamam” gibi komik açıklamalar yapmak yerine çıkıp oyunculuğun hakkını vermenin nasıl bir şey olduğunu bilin istedik…
Belki bir gün hepimiz konunun sadece “aşk” olduğu anlayabiliriz…