İlk üç bölümü geçtiğimiz haftalarda Puhu TV’de yayınlanan Şahsiyet, daha ilk gecesinden sosyal medyanın gündemine oturmuştu. Bunda en çok pay şüphesiz ki muazzam oyunculuğuyla Haluk Bilginer’de olsa da dizi, sinematografisi gereği daha önce Türkiye’deki dizilerde neredeyse hiç rastlanmayan bir görselliğe sahip. Dizinin reyting sistemine tabi tutulmaması, süresinin kısa olması ile birlikte gelen yönetmenin özgürlük alanın daha fazla olması bu konuda önemli role sahip.
Yönetmenliğini Onur Saylak’ın senaristliğini Hakan Günday’ın üstelendiği dizinin öne çıkan bir kısmı ise dizinin replikleri oldu. Burada Hakan Günday’ı hakkını vermek lazım. Bazı noktalarda çok göstererek yapsa da ince düşünülerek hazırlanmış replikler izleyicilerin kalbini orta yerinden vurmayı başardı. Son haftaların en çok konuşulan dizisi Şahsiyet’ten ince ayar içeren 8 repliği listeledik.
1. Altmış beş yaşıma geldim. Geçen doğum günümde yine bir dilek tuttum…çocuk gibi. Yine imkânsız bir dilekti. Ne diledim biliyor musunuz? İyi bir insan olmayı.
2. Mesele o değil mi? İnsanlar adam gibi dinlemiyor birbirini. Cümleyi bitirmeden otomatik cevap… Her şey otomatik zaten. Sonra anlaşamıyoruz. Anlaşamazsın tabi!
3. Türkiye’de insanlar seri katil olmaz. Türkiye’de insanlar cinnet geçirir.
4. Sakın bana ben de sevdim deme. Seninki sevgi değil, hınç. Hınçla sevilmez. Yok haksız tahrik, yok iyi hal… İndire indire bir madalya takmadıkları kalmış sana. Her zamanki gibi gereği düşünülmüş de gereği yapılmamış o mahkemede.
5. -Neden polis oldun? Neden bir faşist oldun?
-Neden senin gibi üniversitede devrimcilik oynayıp sonrada zengin bir herif bulup hiç çalışmadan kıçımın üstüne oturmadım. Söyleyeyim… Canım istemedi!
6. Ne güzel olurdu değil mi? Yanlış bildiğimiz her şeyi unutsak… Sadece doğrular kalsa…
7. Yaşıyorsun ama yoksun. İnsan nasıl dayanır buna?
8. Ama er geç, ben de unutacağım, değil mi? Bütün hatıralarım silinip gidecek. Peki ben ne olacağım? Telefon numaraları bir şey değil de. Benim şahsiyetim ne olacak?