Uzun bir günün ardından, duş alıp tüm günün kirini ve yorgunluğunu geride bırakmanın verdiği rahatlama duygusunu hepimiz biliriz. Sabun ve köpük, temizlik rutinimizin vazgeçilmez parçaları haline gelmiş durumda. Ancak çoğumuz, sabunun tarih sahnesine ne zaman ve nasıl girdiğini bilmiyoruz. Aslında sabunun kökeni, insanlık tarihinin çok eski dönemlerine kadar uzanıyor. İnsanlar, sabunu keşfetmeden önce su, bitki özleri, kil ve odun külü gibi doğal malzemelerle temizlik ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Sabun icat edildiğinde ise sadece hijyenin değil, aynı zamanda tekstil temizliğinin de vazgeçilmezi oldu. Bu yazımızda, sabunun köklü tarihine, farklı medeniyetlerin temizlik anlayışlarına ve sabunun kişisel hijyenin ana aracı haline gelme yolculuğuna detaylı bir bakış atacağız. Bakalım, sabundan önce insanlar temizlik için ne kullanıyordu?
Sabundan önce insanlar için en yaygın temizlik aracı suydu
Örneğin, İndus Vadisi Uygarlığı’nda (MÖ 2600-1900) Mohenjo-daro’da bulunan Büyük Hamam, insanların buhar banyosu yaptığı en eski halka açık hamamlardan biriydi. Ancak buhar banyoları, hijyen konusunda belli bir noktaya kadar etkiliydi.
Mississippi Eyalet Üniversitesi’nden tarihçi Judith Ridner’ın belirttiği gibi, sabun yaygınlaşmadan önce, “çok sayıda insan kötü kokuyordu.” Sabun kişisel hijyen için kullanılmaya başlamadan önce insanlar, temizlik konusunda zorluk yaşıyordu.
Bugün kullandığımız modern sabunlarda pek çok ekstra bileşen olsa da, sabunun temel formülü oldukça basit: Yağ asidi ve alkali bir bileşik
Bu basit formül, eski medeniyetlerde kullanılan sabunların da temelini oluşturuyordu. O dönemde bitkiler, hayvansal yağlar, kum ve odun külü gibi doğal maddeler sabun yapımında kullanılıyordu. Ancak sabunun izini sürmek tarihçiler için zor olabiliyor çünkü sabun zamanla bozuluyor. Kuzey Dakota Eyalet Üniversitesi’nden kimya tarihçisi Seth Rasmussen, sabun benzeri maddelerin MÖ 2500’e kadar uzandığını söylüyor. Sümerler, kendilerini temizlemek için su ve sodyum karbonat kullanırken, yaraları iyileştirmek için bira ve sıcak su karışımına başvuruyorlardı.
Mezopotamya’daki Akad İmparatorluğu sabundan önce; hurma, çam kozalağı ve tamarisk gibi bitkilerden elde edilen karışımları temizlik amacıyla kullanıyordu
Bu karışımlar, modern sabunun alkali, yağ ve aşındırıcı bileşenlerine benziyordu. Bu tür karışımların kullanımı zamanla yaygınlaştı, hatta sabun, Mısır’da banyo ritüellerinin bir parçası olarak da kendine yer buldu. Mısırlılar ayrıca natron, kil ve talk gibi maddeler kullanarak vücut temizliğini sağlıyorlardı.
Antik Yunanlılar ve Romalılar banyo yaparken biraz daha farklı bir yol izliyorlardı. Suyla yıkandıktan sonra vücutlarına kokulu zeytinyağları sürüyorlardı
Daha sonra, strigil adı verilen bir aletle ciltlerindeki kiri kazıyarak temizliyorlardı. Ancak bu yöntem, daha çok kirin üzerini örtmek için kullanılan bir teknikti. O dönemde yağlar, genellikle bitki özleriyle karıştırılarak parfüm işlevi de görüyordu.
Antik zamanlarda sabun, büyük ölçüde tekstil temizliği için kullanılıyordu
Bitkilerle yapılan antik sabunlar daha çok tekstil ürünlerini temizlemek için kullanılırdı. İnsanlar çoğu zaman suyla yıkanmayı tercih ederlerdi.
Tarihçilere göre, sabunla banyo yapma alışkanlığı çok daha sonra, özellikle 1800’lerin başlarında yaygınlaştı. Bunun nedeni, sabun üretiminde kullanılan ucuz yağların daha yaygın hale gelmesiydi
Sanayi devrimi de sabun üretimini evlerden fabrikalara taşıyarak sabunun kitlesel üretimini mümkün kıldı. Ayrıca, savaşlar sırasında hastanelerde hijyenin ve sterilizasyonun önem kazanması, sabunun daha fazla kullanılmasına yol açtı. Tüm bu gelişmeler, sabunun günlük hayatta daha fazla yer bulmasını sağladı ve bugün dünya çapında sabun üreten dev markalar ortaya çıktı.
Kaynak: 1