Çıldırmaya az kalmışken bu önerilere hepimizin çok ama çok ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Fakat birçoğumuz için ruh sağlığı öncelik sıralamasında gerilerde kalıyor. Daha da ötesinde, teorik olarak önemli bir konu olduğunu kabul etsek de iş pratiğe geldiğinde mutlaka bir bahanemiz oluyor, son teslim tarihleri hep sarkıyor. “Çok yorgunum, çocuklar hastalandı” bahaneleri ve maalesef telefon, bilgisayar, televizyon karşısında kaybolup gitmelerimiz…
“Anksiyete Çağı” ya da “Ruhsal Sağlık Krizi” şeklinde adlandırılan çağda bile pek çoğumuz sonu gelmeyen listelerle ruh sağlığını korumak için çabalıyor ve bu listelerde ruh sağlığı kim bilir kaçıncı sırada geliyor. Fark etmiyoruz ya da aldırmıyoruz, ancak bir gün ruh sağlığımız sinyal vermeye başlıyor.
Amerikan Psikologlar Derneği bu gerçeği ortaya koyuyor: Fiziksel sağlık semptomları ortaya çıkana kadar ruhsal sağlık sorunlarımıza karşı hassasiyet göstermiyoruz. 2030’a gelindiğinde Dünya Sağlık Örgütü’nün strese bağlı hastalıkların bulaşıcı hastalıkları aşacağıyla ilgili acımasız raporu, gerçekleri sert bir şekilde yüzümüze vuruyor.
Modernliğe bürünmüş taleplerimizin üzerimizde yarattığı baskıları tamamen kontrol edemiyor veya yaşamın kaçınılmaz hüznünü kaldıramıyorsak ruh sağlığımızı korumanın bilimsel destekli bazı yolları var.
Şimdi bu yöntemlerin hangileri olduğunu inceleyelim.
1. Terapiyi deneyin
Bilişsel davranışçı kuram gibi kanıta dayanan modalitelerde uzman, güvenilir, lisanslı bir terapiste başvurmak altın değerindedir. Ruh sağlığınızın birincil ihtiyaçlarını karşılayacak bir terapist bulabilir, sağlık sigortası imkanlarından yararlanabilir ve çeşitli kurumlardan destek alabilirsiniz.
2. Bir topluluk bulun
Kendinizi izole etmek, ruhsal sağlığınızın hızla yıpranmasına sebep olabilir. Yalnızlık “yeni moda sigara” olarak adlandırılır. Modern yaşantımızda en büyük sağlık riski birbirimize daha bağımlı olmamızdır. İlişkiler, yalnızlığa karşı kritik bir koruma sağlar ve bağlı olduğumuz bir aidiyet duygusu geliştirir. Güvendiğimiz ve açıkça paylaşımda bulunabileceğimiz insanları bulmak, kendimizden şüphe duymamıza engel olabilmek, yaşamın keyifli yönleri ve karmaşasını yönlendirmek adına gerekli desteği sağlamak için topluluklar oldukça fayda sağlayabilir.
3. Sınırlarınızı ayarlayın
Her şeye “evet” diyemezsiniz ve ruh sağlığınızı önceliğiniz haline getirmek için hâlâ zamana sahipsiniz. Neyin en önemli olduğuna karar vermeli, sonrasında sorumluluklarınızı paylaşma, pazarlık etme veya değiştirme kararınızı vermelisiniz. Çok fazla “evet”, ruh sağlığı için yıpratıcı olabilir.
4. Bilinçli yaşama bağlanın
Meditasyon, derin nefes alma ve yoga gibi farkındalık aktivitelerinin tümü yüksek beyin kimyası ve düşük kortizol seviyeleriyle ilişkilendirilmiştir.
Araştırmalar, “an”da kalmak için efor sarf ettiğimizde ve bunu aşırı yaptığımızda, aşırı bilgi yüklemeye maruz kaldığımızda ve geçmiş hatalarımızla geleceğe yönelik beklentilerimiz arasında sıkışıp kaldığımızda daha fazla gelişme gösterebileceğimizi öne sürüyor. Tüm bu saydıklarımız değişim ihtiyacımızı körükler ve adım atmak için bize cesaret verir.
5. Mükemmeliyetçilikten vazgeçin
Araştırmalara göre mükemmeliyetçilik, üzerimizde hızla bizi sağlıksızlaştıran baskılar yaratabilir. Zorlu hedeflerin peşinden gitmek sağlıklı olabilir. Ancak bu durum olumlu sonuçlara yol açabilirken mükemmelliği ummak ve uzun vadede bu insanlığı aşan programı sürdürmek bizi ruhsal sağlık açısından daha büyük risk altında bırakabilir.
6. Günlük mola ritüelleri edinin
Zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu yenileyecek şeyler yapmaya odaklandığınız küçük zaman dilimleri yaratın. Arabada (bağıra çağıra) şarkı söyleyebilir, parkta tempolu yürüyüşler yapabilir, derin nefes alıp verme egzersizlerine yönelebilirsiniz. Size rahatlık ve güç kazandıracak her şeyi bu zaman dilimlerinde yapabilirsiniz.
7. Kişisel bakım uygulayın
Her zaman için “önleme”, “onarım”dan daha ucuzdur. Araştırmalar düzenli uyku, beslenme ve egzersiz gibi yaşam tarzı ilkelerine uymanın kendinizi tazelemenize yardımcı olacak bir katalizör görevi göreceğini kanıtlıyor.
8. Eğlenceyi ve eğlenceli olanı bulun
Mizah, esnekliğe katkı sağlayan önemli koruyucu faktörlerden biri. Hayatı fazla ciddiye aldığımızda sinik, yorgun ve aşırı şikayetçi olabiliriz. Şakacı ve alaycı olmak için zaman ayırmak, refahınız üzerinde olumsuz enerjiler bırakabilecek gerilimleri kırmaya yardımcı olacaktır. Hayatla ve size getirdiği yüklerle alay edin. Daha eğlencelisi olamaz!
9. Tüketimden kaçının
Söylenti – trendler, toplumsal çevre – terapisi, havalı veya statü sahibi olmak gibi ihtiyacımız olmayan şeylere para harcamamıza neden olabilir. Araştırmalar, maddeler yaşamından yüksek hayat standardına geçtiğimizde, zaman ve paramızı kalıcı şeyler üzerine harcamaya odaklandığımızda gelişime daha açık ve eğilimli olduğumuzu gösteriyor.
Ruh sağlığınız her şeyinizdir. Okulunuzdan, işinizden, toplumsal statünüzden, beslenmenizden ve diğer ölçülebilir başarılarınızdan daha önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün iddia ettiği gibi onsuz sağlık yoktur.
Kaynak 1