Tarihin en büyük imparatorluklarından biri olan Roma imparatorluğu, yaklaşık 500 yıl boyunca Akdeniz havzası ve çevresinde hüküm sürdü. Bu uzun süre boyunca 82 imparator dünya medeniyetine katkı sağlayacak sayısız icraatlar yaptı. Ancak Roma, imparator olmak için oldukça tehlikeli bir yerdi. İmparatorların yaşlılıktan ölmesi çok nadirdi. Julius Caesar’ın M.Ö. 44’de öldürülmesiyle başlayan süreçte neredeyse bütün imparatorlar suikaste uğramıştı. Bu imparatorlardan bir kısmı tuhaf ölüm hikayeleriyle popüler kültürde yer edindi. İşte o Roma imparatorları ve hikayeleri….
1. Commodus (161 – 192)
161 yılında Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un oğlu olarak dünyaya gelen Commodus, gladyatör savaşlarına olan hayranlığıyla tanınıyor. Arenada gladyatör kıyafetleri giyerek savaşacak kadar cesur olan Commodus, kendini sık sık efsanevi kahraman Herkül’e benzetiyordu. Bu nedenle tıpkı Herkül gibi aslan postu giyer ve elinde sopayla dolaşırdı. Commodus kendini adeta Herkül’ün reenkarnasyonu olarak görüyordu. Arenada vahşi hayvanlarla savaşıyor, Herkül heykelleri yaptırıyor ve fiziksel cesaretini daima ön plana çıkarıyordu. İnsan öldürmeyi hayatın bir parçası olarak gören imparator, kendisi için öldürülecekler listesi hazırlamıştı. Bu listede ilk başta Commodus’un gerçek düşmanları varken zamanla listeye, danışmanlarını ve sevgilisini de ekledi. Haberi alan yakınları imparatora hemen bir suikast planı hazırladı. Commodus’un antrenörü Narcissus, imparator hamamdayken onu boğarak öldürdü.
2. Julianus Apostata (331 – 363)
Konstantin hanedanlığına mensup olan Julianus, Roma İmparatorluğu’nun son pagan imparatoru olarak kabul ediliyor. Julianus çıkardığı yasalarla zengin Hıristiyanları hedef alıyor ve kendi inanışından olmayan aristokratları ülke yönetiminden uzak tutmaya çalışıyordu. Bu politikalarıyla imparatorluk genelinde sayısız düşman kazanınca din politikasını değiştirmek zorunda kaldı. 362 yılına gelindiğinde din ve inanç özgürlüğünü garanti altına alan bir ferman çıkardı. Ancak hırçın politikaları nedeniyle pek çok insan onun ölmesini istiyordu. İmparator, 363 yılında Sasani ordusuyla yapılan bir savaş sırasında mızrakla yaralandı. İddialara göre onu kendi ordusundaki Hıristiyan bir asker yaralamıştı. Bergamalı doktoru, Julianus’un yarasını dikerken enfekte olan bölgeye şarap dökmüştü. Tarihçilerin iddiasına göre doktor, Julianus’un hızlı bir şekilde ölmesini istiyordu. Gerçekten de ölümcül olmayan bir yara, yanlış tedavi nedeniyle Julianus’un hayatına mal olmuştu. Günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde bulunan haçsız lahdin Julianus’a ait olduğu iddia ediliyor.
3. Claudius (MÖ 10 – 54)
Julio – Claudian hanedanının dördüncü Roma imparatoru olan Claudius, doğduğu günden beri çeşitli hastalıklarla boğuşuyordu. Hastalığı üzerine yapılan modern teşhise göre Claudius çocuk felci geçirmişti. Kimse bu hasta çocuğun bir gün Roma imparatoru olacağını düşünmüyordu. Kendinden önceki imparator Caligula öldüğünde, hanedanın tek erkek varisi oydu. Bir anda imparator olan Claudius, beklenilenden çok daha iyi bir lider oldu. Saltanatı döneminde hala hastalıklarla boğuşsa da ölümüne sebep olan kendi hastalığı değildi. Claudius, hırslı sevgilisi Agrippina tarafından zehirlenerek öldürülmüştü. Claudius’un eski eşlerinden doğan üç varisi vardı. Ancak Agrippina, kendi oğlu Nero’nun imparator olmasını istiyordu. Gerçekten de Claudius öldükten sonra Nero, yeni Roma imparatoru oldu.
4. Caracalla (186 – 217)
Gerçek ismi Lucius Septimius Bassianus olan Caracalla, Roma’nın en acımasız imparatorlarından biri olarak kabul ediliyor. Caracalla, öz kardeşi dahil, saltanatı boyunca 20.000’den fazla insanı katletmişti. Ordu mensupları dışında kalan herkese zulmediyordu. Askerlerini ise hediyelere boğuyor ve sürekli maaşlarına zam yapıyordu. Kısa bir sürede zalim bir diktatör olan imparatoru, ironik bir şekilde kendi askeri öldürdü. Tarihçilere göre imparatorluk subayı Julius Martialis isimli bir asker, terfi alamadığı için Caracalla’ya çok kızgındı. İmparatoru savunmasız bir anında yakalayan Martialis, tek bir kılıç darbesiyle Caracalla’nın hayatına son vermişti. Böylece Caracalla’da suikaste uğrayan Roma imparatorları arasına girdi.
5. Antoninus Pius (86 – 161)
Antoninus Pius, Roma İmparatorluğu’nun beş iyi hükümdarından biri olarak kabul ediliyor. Ancak bu iyi imparatorun hayatına dair çok fazla bilgi bulunmuyor. 161 yılında Etruria’da kendisi adına düzenlenen bir ziyafette zehirlenerek hayatını kaybettiği düşünülüyor. Tarihçiler, imparatorun o gün aşırı miktarda peynir yediğini ve tüm geceyi kusarak geçirdiğini belirtiyor. Ertesi gün eyalet yönetimini evlatlık oğulları Marcus Aurelius ve Lucius Verus’a devrederek hayata veda ediyor.
6. Valerianus (200 – 260)
253-260 yılları arasında Roma imparatoru olan Valerianus, Roma tahtında hak iddia eden diğer kişilerin aksine soylu bir aileden geliyordu. Askerlerin desteğiyle imparator olduğunda ilk icraatı oğlu Gallienus’a geniş yetkiler vermek oldu. İmparatorluğun batısını Gallienus, doğusunu ise Valerianus yönetmeye başladı. Sasani İmparatorluğu, doğuda Roma’nın topraklarını tehdit etmeye başlamıştı. Valerianus için çözülmesi gereken en temel mesele Sasani tehlikesini ortadan kaldırmaktı. Sasanilere karşı yola çıktığında Antakya ve Suriye’de birtakım başarılar elde etti. Ancak 259 yılında hıyarcıklı veba salgını, Roma ordusunu tam anlamıyla kırdı geçirdi. Bu aşamadan sonra Sasani İmparatorluğu ile anlaşma yolları arayan Valerianus, kısa bir sürede Sasani hükümdarı I. Şâpûr’e esir düştü. I. Şâpûr, Roma imparatorunu kişisel hizmetçisi yapmış, atına binmek için dahi Valerianus’u tabure olarak kullanmıştı. Valerianus, bir süre eziyet gördükten sonra derisi yüzülerek öldürüldü.
7. Vespasianus (9 – 79)
Vespasian’ın 10 yıllık saltanat dönemine ait bilgiler sınırlı olsa da imparatorun ishal nedeniyle öldüğü bilinmektedir. İmparator, şiddetli ishal olduğu bir günün ardından danışmanlarına tanrıya dönüştüğünü söylüyor. Kısa bir süre sonra ona inanan danışmanlarının kollarında hayata veda ediyor.
8. Carus (230 – 283)
282 yılında imparator olan Carus’un saltanatı sadece bir sene sürdü. Trakya ve Anadolu topraklarında hakimiyetini sağladıktan sonra Mezopotamya’yı Roma topraklarına kattı. Sıra Sasani İmparatorluğu’na gelmişti. Ancak ordusunun ve kendisinin bir süre dinlenmesi gerekiyordu. Şiddetli bir fırtınanın olduğu bir gün, imparatorun çadırına yıldırım düştü ve hayatını kaybetti. Roma ordusundaki askerler, tanrının imparatora kızdığını düşünmekteydi. Bu batıl inanç nedeniyle Roma İmparatorluğu, İran toprakları üzerindeki bütün iddialarından vazgeçti.
9. I. Valentinianus (321 – 375)
364 yılında Roma tahtına oturan Valentinianus, Batı Roma’nın son büyük imparatoruydu. Oldukça yetenekli bir asker olan Valentinianus hem Tuna hem de Ren bölgesine seferler düzenlemişti. 20. yüzyılın en önemli tarihçilerinden A.H.M. Jones, imparatorun sert ve görgüsüz biri olduğunu iddia ediyor. Ona göre; Valentinianus iyi giyimli, zengin ve eğitimli kişilerden hiç hoşlanmazdı. Valentinianus gerçekten de kendisi dışındaki insanlara çok sert ve öfkeli davranırdı. Bu kötü huyu onun ölümüne sebep oldu. Bir gün Germen elçileriyle görüşürken elçilerin rahat tavırlarından hiç hoşlanmamıştı. Valentinianus elçilere o kadar hiddetle bağırdı ki bu sırada beynindeki damarlardan biri patladı.
10. Joannes (? – 425)
423 yılında Honorius’un ölümü üzere imparator olan Joannes aslında üst düzey bir memurdu. Normal şartlarda Batı Roma tahtının varisi III. Valentinianus’du. Ancak Joannes ona karşı zekasını ve gücünü kullanarak tahta oturmayı başarmış ve imparatorluğunu ilan etmişti. Doğu Roma imparatoru II. Theodosius için, imparatorluğun meşru ve müşterek ortağı III. Valentinianus’tu. Bu çekişme Roma imparatorları arasında kanlı bir savaşın çıkmasına neden oldu. Joannes savaşı kaybetmişti. Yakalandıktan sonra önce elleri kesildi ardından başı kesilerek idam edildi.
BONUS: Caligula (12 – 41)
Roma imparatorları arasında Caligula’nın özel bir yeri bulunuyor. Deli imparator olarak bilinen Caligula, Roma imparatorları arasında belki de en acımasız olanıydı. Kendisinin yaşayan tanrı olduğunu düşünen Caligula, modern teşhisle paranoid kişilik bozukluğuna sahipti. Onun için insan öldürmek son derece normaldi. Kurbanlarının testislerini çiğner ve işkence gören insanları izlemekten zevk alırdı. Kız kardeşlerini hamile bırakır ardından onları parçalayarak karınlarındaki cenini dışarı çıkarırdı. Roma halkı, sapkın ve korkunç davranışlar sergileyen Caligula’nın içine şeytan kaçmış olabileceğini iddia ediyordu. Onun sapkın ve acımasız davranışları askerleri de rahatsız etmeye başlamıştı. Bir gün “hayvanlara insan atma” etkinliğinde imparatorluk muhafızları Caligula’yı defalarca bıçaklayarak öldürdü. Cesedi ise hayvanlara yem olması için olduğu yerde bırakıldı.
Kaynak: 1