Ragnarok tanrılar ile devler arasında çıkan büyük savaş sonucunda dünyanın sonunun gelmesi ve kıyametin kopması anlamına geliyor. Ragnarok kehanetleri ise bu durumu açıklar nitelikte. Kehanete göre savaşı her iki taraf da kaybedecek, tanrılar ve devlerin yanında insanlar da tamamen yok olacak. Ragnarok kısaca İskandinav mitolojisinin kıyameti olarak da tanımlanabilir. Vikingler için Ragnarök efsanesi ne zaman ortaya çıkacağı ve ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan gizemli bir kehanettir. Bunun yanında Viking halkının dünyayı kendi zaman diliminde nasıl anladıkları kısmı da önemli bir noktadır. Ragnarok kehaneti gerçekleştiğinde yeryüzünde ve gökyüzünde akılalmaz olaylar meydana gelecektir. Peki Ragnarok efsanesi nedir? Ragnarok ne anlama gelir? Ragnarok nasıl başlar? Ragnarok hangi mitolojide? Tüm detayları sizin için listeledik.
Viking savaşçılarından bazılarının oldukça acımasız olduğunu duymuşsunuzdur. Bu savaşçılardan biri de tarihteki en acımasız Viking savaşçısı olarak anılan “Kemiksiz Ivar”dan başkası değil. Kemiksiz İvar hakkında merak ettiklerinizi Tarihteki En Acımasız Viking Olarak Anılan Kemiksiz Ivar ve Hikayesi içeriğimizde bulabilirsiniz.
Ragnarok kelimesi eski İskandinav dilinde Ragna ve rok kelimelerinin bir araya gelmesi ile oluşuyor
Ragna kelime anlamı olarak tanrıların düzenleyici olan gücü demek. Rok kelimesi ise kıyamet ve kader anlamlarına geliyor. Ragnarok kelimesi tam olarak tanrıların kaderi anlamı taşıyor. Bazı İskandinav eserlerine göre ise tanrıların alacakaranlığı olarak da adlandırılmış. Ragnarok ismi, Ragnarök ya da Ragnanokr isimleri ile de bilinmekte. “Ragnarok tam olarak; kozmosun içinde yer alan her şeyin ve hatta tanrıların bile felaketi demek. Yani var olan her şeyin sonu diyebiliriz. Bu sona kıyamet ismi veriliyor. İskandinav mitolojisini incelediğimizde Ragnarok’un en sonda yer aldığını görebiliriz. Kehanete göre Ragnarok döneminde yeryüzünde olan savaşlar, katliamlar, ölümler gerçek olacak ve her yerde kanlar içinde kalacaktır.
Ragnarok kehaneti gerçekleşmeye başladığı zaman yeryüzünde o güne dek görülmemiş çok şiddetli bir kış başlayacaktır
Dünyanın her tarafını saran güneş, kehanet gerçekleşmeye başlayınca hiçbir yeri ısıtamayacaktır. Kehanete göre her yönden ve her taraftan aralıksız bir kar yağışı başlayacak. Yeryüzü o güne dek eşi benzeri görülmemiş bir soğuğun içine doğru hızla çekilecek. Bu öldürücü soğuklar aralıksız hiç yaz olmaksızın tam üç kış boyunca devam edecek. İnsanlar yiyecek bir şeyler bulabilmek ve yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tüm yasaları ve tüm kanunları çiğneyeceklerdir. İnsanların o dönemde tek derdi ve amacı hayatta kalabilmek için mücadele vermek olacak. Yeni başlayan bu soğuk dönem kılıçların, sopaların ve kanlı günlerin çağı olacak. Yaşayabilmek için kardeş kardeşi, baba gözünden sakındığı evladını öldürecektir.
Yeni tanrılar kuru kuru öksürüyor ve kahkahalar savuruyordu. Açtıkları yaralardan fışkıran kan Ymir’in boynundan aşağı, omuzlarına dökülüyor ve sıcak bir kaftan gibi onun göğsüne ve vücudunun iki yanına yayılarak, cam küreyi içindeki dünyayı adeta bir kan gölünde boğacak ölçüde kızıla boyayacak şekilde hiç durmadan akıyordu.Bu durdurulamaz akıntı,Ymir’in içindeki,kilin ve buzun altında saklı kalmış olan yaşam pınarını tüketip onu öldüresiye kupkuru bırakıyordu.
Tanrıların kaçınılmaz sonu olarak bilinen Ragnarok’ta hangi tanrı ve tanrıçaların öleceği de önceden belirlenmiş
Bu durum önceden belirlenmiş ancak ne olursa olsun tüm tanrılar kapılarına kadar dayanan felaket için hazırlanmayı sürdürmüştür. İskandinav tanrı ve tanrıçalarının yüceliği belki de kapılarına kadar gelmiş olan kıyamete karşı çıkmaları ile başlamıştır. Baş tanrı Odin, Valkyrie’lerini ve diğer tüm başarılı, cesur savaşçılarını toplamış ve kapılarına dayanmış olan felakete karşı güçlü bir ordu oluşturmuş. Dünyanın görüp görebileceği son çağ korkutucu ve aşılması güç olaylar ile başlamıştır. Nors kültürü için fazlasıyla önemli olan aile kültüründen artık iz kalmamıştır. Dönemin içinde bulunduğu durumun ciddiyetinden İskandinav yazıtlarında bahsedilmiştir. Bu dönem içerisinde yaşanacak olan kehanetler ise şöyledir; birçok kehanetin başında kurt sürülerinin hem güneşi hem de ayı yemek için aralarında bir yarışa gireceği yazılıdır. Güneş ve ay bu duruma şahit olunca gökyüzünde bir uçtan diğer bir uca kadar gidip saklanmış ve kendilerini bulamamaları için güvende olacakları yer aramışlardır.
“Birinci kurt, güneşi yutacak ve insanlar bunun büyük bir felaket olduğunu düşünecekler. İkinci kurt ise ayı yutacak ama bu ilki kadar büyük bir infial yaratmayacak. Yıldızlar gökten düşecek, yer yüzü sarsılacak, dağlar sağa sola savrulacak, bütün bağlar kopacak, zincirler kırılacak ve böylece kurt Fenrir serbest kalacak.”
Kehanete göre dünyanın sonunu getirecek olan üç temel etken bulunmakta
Bu etkenlerin ilki kurnaz Loki’nin dünyaya getirmiş olduğu çocuklarından biri olan dev yılan Jörmungandr’dır. Savaşçı kişiliği ile tanınan bu yılan denizlerin en karanlık en dip yerlerinden kıvrılarak gelmiş. Devasa, korkutucu gelgitlere ve devasa dalgaların ortaya çıkmasına neden olmuş. Bu gelgitler Naglfar adı ile tanınan gemiyi yüzdürmüştür. Nalglfar adı verilen gemi tırnak gemisi ismi ile bilinmekte. Geminin bu ismi almasının nedeni ise ölmüş kişilerin kesilmiş olan tırnaklarının bir araya getirilmesi ile inşa edilmiş olması. Bu geminin içerisinde dev soyundan gelen Hyrm ve Muspell yaşar. Kurnazlığı ile bilinen Loki ise geminin kontrolünde bulunmaktadır. Ateşin yaratmış olduğu Surt emrinde olan büyük bir ordu ile güney bölgesinden saldırıya geçer. Bazı kaynaklara göre Muspell’in çocuklarının da bu ordunun içerisinde yer aldığı biliniyor. Ancak bunların içerisinde en korkunç olan hiç tartışmasız Loki’nin çocuğu olan bir kurt. Bu kurdun adı İskandinav mitolojisinde ismi efsaneleşmiş olan Fenrir. Yer alan çok eski yazıtlara göre Fenrir için; ‘’Eğer dünyada yeterince yer olsaydı ağzını daha fazla açabilirdi.” ifadesi kullanılır.
Tanrı Freyr bu savaşta Surt ile savaşmış ancak ona karşı gelemeyerek yenilip ölmüştür
Fenrir devasa boyuttaki iri ağzını açıp tanrı Odin’i yutmuştur. Babasını Fenrir’in yuttuğunu gören Vidor hemen olaya dahil olur ve Fenrir’i kalbinden bıçaklayarak aynı yerde öldürür. Böylece Vidor babasının intikamını almış olur. Bazı kaynaklara göre farklı karşılaşmalarda yaşandığı biliniyor. Büyük canavarların başında gelen Tazı Garmr ile ünlü tanrı Tyr karşı karşıya gelmiş ve birlikte savaşmışlar. Bu büyük savaşın sonucunda ikisi de orada ölmüştür. Çoğunluk tarafından bilinen en büyük nefret ve düşmanlık Heimdall ve Loki arasında olandır. Bu savaşta onların da birbirini feci bir şekilde katlettiği bilinmekte. Yaşanan bu olayların ardından Surt yarattığı ateş ile tüm yeryüzünü kaplamış. Yeryüzünde ki her şeyi tamamen yok etmiştir. Bir diğer inanışa göre Ragnarok her şeyin sonu anlamı taşımamakta. Ragnarok, yok edilmiş olan dünyada tüm kötülükleri ortadan kaldırıp, kirden arınıp bunun yerine iyiliğin ve canlılığın hakim olduğu yeni bir dünya yaratmak istemektedir.
Ragnarok sona erdiğinde ise altın bir çağ başlayacaktır
Bu savaş sona erdiğinde altın bir çağ başlayacağına inanılır. Tarlalara daha ekinler ekilmeden ürünler kendiliğinden yeşerecek ve tüm hastalıkların çaresinin olacağı bir döneme uyanılacaktır. Hod tarafından öldürülmüş olan Balder geri dönecek. Ragnarok’ta ölmüş olan tanrıların kendi çocukları bu tanrıların mirasını geri alacaktır. Yeryüzünü yerle bir eden bu yangından sadece iki kişi sağ kurtulmayı başarmıştır. Yaşama tutunan iki kişi sabah erken saatlerde ortaya çıkan çiy taneleri ile hayatta kalmış. Bu iki kişi insanoğlunun yeni anne ve yeni babası olacaktır. Ve her şey yeniden en taze ve e baştan başlamış olacak.
