Geçmiş zamanlardan beri siyahilerin ayrımcılığa uğradığını hepimiz biliyoruz. Ne yazık ki köle olarak alınıp satılıyor ve ikinci sınıf insan muamelesi görüyorlardı. Bu tabular yıkılmaya çalışılsa da dünyanın hala bazı yerlerinde siyahilere ayrımcılık yapılıyor. En son ABD’de George Floyd isimli bir siyahinin öldürülmesinin ardından ülke ayaklanmıştı. Bu olaylardan sonra bile polis şiddeti durmak bilmedi. Nitekim pek çok kişi de siyahilerin haklarını savunmak konusunda adımlar atıyor. Ancak bazen ileriye gidebiliyorlar. ABD’de Afrikan-Amerikan tarihi dersleri veren bir proseför yıllarca siyahi biriymiş gibi davrandı. Hatta siyahilerin hakları konusunda birçok çalışma yaptı. Ancak aslında beyaz olduğu ortaya çıktı. Jessica Krug isimli profesörün hikayesine yakından bakalım.
ABD’de Afrikan Amerikan tarihi dersleri veren Jessica A. Krug isimli profesör yıllarca siyah biriymiş gibi davrandı. Profesör köle ticareti üzerine yazdığı kitapta “atalarına” teşekkür ediyordu
‘Fugitive Modernities’ adlı kitabın teşekkür bölümünde kapsamlı bir ithafta da bulunan Jessica Krug, şunları yazdı; “Bilinmeyen, isimsiz atalarıma; var olabileceğine veya var olması gerektiğine inanmak için hiçbir sebepleri olmayan bir geleceğe hayat veren atalarıma. Erkek kardeşime; hepimizin en hızlısı, en akıllısı, en çekicisi. Kendi güvenlikleri için isimlerini söyleyemeyeceklerime, hatta kendi mahallemdekilere, Angola’dakilere veya Brezilya’dakilere.”
Krug ayrıca köle ticareti üzerine kaleme aldığı kitap için siyah kültürü araştırmalarını desteklemek amacıyla kurulan Schomburg Center gibi pek çok kurumdan finansal yardım da aldı
George Washington Üniversitesi’nde görevli olan proseför Jessica Krug, kitabı yayınlandıktan sonra ise blog sitesi olan Medium’da, bir özür metni yayınladı ve kariyerinin “yalanlara” dayalı olduğunu ifade etti
Krug tarafından yazıldığı iddia edilen metinde şu ifadelere yer verildi;
“Yetişkin hayatım boyunca artan bir şekilde; Kansas City banliyösünde beyaz, Yahudi bir çocuk olarak yaşadığım deneyimlerden, üstlenmeye hakkım olmayan çeşitli kimliklerle kaçındım; Önce Kuzey Afrika siyahı, ardından ABD kökenli siyahlık, daha sonra Karayip kökenli Bronx siyahı”
Krug, metinde bu kimlikleri talep etme hakkına sahip olmadığını kabul etti ve “bunu yapmak, siyahlara şiddetin türlerinden biri” dedi.
Jessica A. Krug, metinde üstü kapalı ifadelerle travmatik bir çocukluk geçirdiğinden ve bazı ruh sağlığı problemleri yaşadığından bahsetti ancak bunların mazeret sayılamayacağını da belirtti
Metinde; “Zihinsel sağlık sorunları muhtemelen başlangıçta, gençken neden sahte bir kimlik üstlendiğimi ve neden bu kadar uzun süre devam edip bunu geliştirdiğimi açıklıyor. Ancak bu asla, hiçbir zaman, ne bu durumu açıklar, ne haklı gösterir, ne hoş görülür ne de affedilir. Siyahların değerlerine el koyan, ancak siyah olmayan her bir insanı bilen ve bu durumu eleştiren biri olmama rağmen, sahte kimliğim tamamen siyah yaşamların dokusundan oluşturuldu” ifadeleri yer aldı.
Öte yandan Krug’un öğrencileri de durumu şaşkınlıkla karşıladı. George Washington’da uluslararası ilişkiler okuyan Anmol Goraya, 2019 baharında Krug ile tarihe giriş derslerine katıldığını ve o zamanlar Krug’un en sevdiği profesörlerden biri olduğunu söylüyor
Goraya, Krug için; enerjik bir siyah kadın gibi görünüyordu. “Sınıfa geldiği andan itibaren ona hayran kaldım. Bunun bir yalan olduğunu öğrenince şok oldum.” dedi.
Öte yandan Jessica Krug’un aynı zamanda, sivil toplum örgütleri çevresinde ‘Jessica La Bombalera’ adı altında önde gelen bir eylemci olarak tanındığı, hatta haziran ayında New York’ta polis şiddeti üzerine kamuya açık bir duruşmada konuştuğu da ortaya çıktı
Kaynak: 1