Bir süre önce sosyal medyada, sıklıkla paylaşılan bazı fotoğraflar uzun süre gündemde kalmış ve çokça tartışılmıştı. İran hükümdarı Şah Nasıreddin’in haremine ait fotoğraflar, “güzellik” üzerine oldukça hararetli bir tartışma başlatmıştı. Çünkü haremdeki kadınların hepsi “bıyıklıydı” ve bu günümüzün güzellik anlayışına uymuyordu! Pek çok kullanıcı, haremdeki kadınların kendi dönemlerinde oldukça güzel kabul edildiklerini ileri sürdü…
Şah Nasıreddin’in hareminde öne çıkan bir isim vardı: Prenses Kaçar. Şahın gözdelerinden ve en güzel eşlerinden birisiydi. Ancak Prenses Kaçar efsanesi bir anda “internet efsanesine” dönüştü! Prenses Kaçar’a yüzlerce erkeğin aşık olduğu, aşklarına karşılık bulamayan 13 erkeğin ise intihar ettiği bile yazıldı… Fakat Prenses Kaçar’ın “gerçek hikâyesi çok daha farklıydı.
Prenses Kaçar nasıl “internet ünlüsü” oldu?
Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca Prenses Kaçar’ın bir dizi fotoğrafı internette paylaşıldı. Elbette, Prenses Kaçar’ın “farklı” görüntüsü, fotoğraflara olan ilgiyi artırıyordu. Öte yandan, binlerce beğeni alan fotoğraflar hep aynı hikâyeyi anlatıyordu. Örneğin 2017’de paylaşılan ve 100.000 beğeni alan bir fotoğrafın altında şunlar yazıyordu: “İran güzelliğinin sembolü, Prenses Kaçar ile tanışın! 13 erkek, Kaçar tarafından reddedildi ve sonunda intihar ettiler!” 2020 yılından, başka bir paylaşım da benzer bir hikâyeyi tekrarlıyordu: “Prenses Kaçar, 1900’lerin başında İran’da güzelliğin sembolü olarak kabul ediliyordu…” İşte bunlara benzer binlerce paylaşım sayesinde “Prenses Kaçar” bir anda “internet ünlüsü” haline geldi. Ancak, Prenses Kaçar’ın hikâyesinde hem eksik hem de yanlış taraflar vardı.
Prenses Kaçar’ın gerçek hikâyesi
Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir, fotoğrafları paylaşılan ve viral hale gelen “Prenses Kaçar” aslında hiç yaşamadı!
Fotoğraflar Kaçar Hanedanına mensup iki farklı prensese aitti! Tek bir kadına aitmiş gibi paylaşılan fotoğraflar, gerçekte hanedan mensubu 2 üvey kardeşin fotoğraflarıydı. Prenses Kaçar efsanesinin arkasındaki isimler, 1884 doğumlu Prenses Zehra ve 1885 doğumlu Prenses Fatemeh idi. Ayrıca, iki prenses de Şah Nasıreddin’in kızıydı. Fakat internetteki paylaşımlar Prenses Kaçar’ın Nasıreddin’in eşi olduğunu anlatıyordu!
İki prenses de genç yaşta evlenmişti. Evliliklerinden sonra, muhtemelen ikisi de yabancı erkeklere hiç tanışmadılar. Bu sebeple, Prenses Kaçar’a “aşık olan erkekler” efsanesi de gerçeği yansıtmıyordu…
Prenseslerin gerçek yaşamları, internette anlatılandan çok daha ilginç
Şah Nasıreddin’in kızı Prenses Fatemeh, (“Esmat- el Dowleh” ismiyle de anılıyor) henüz 11 yaşındayken evlendirilmişti. Buna rağmen modern bir eğitim aldı ve saraya gelen Avrupalı diplomatların eşlerini kendisi ağırladı.
Prenses Zehra ise (“Tac al-Saltaneh” ismiyle de anılıyor) bütün hayatını İranlı kadınların özgürleşmesine adayan feminist bir yazardı! “Haremden Moderniteye Bir Pers Prensesinin Anıları” isimli kitabı kaleme alan Prenses Zehra, İranlı kadınlar için şu satırları yazıyordu:
“Ne yazık ki, Fars kadınları insanlardan uzaklaştırıldı ve hayvanlarla bir tutuldu. Bütün hayatlarını sanki bir hapishanedeymiş gibi, acı içerisinde geçiriyorlar.” “Kadınların özgürleştiğini gördüğüm gün, ülkemin ilerleme yoluna girdiğini gördüğüm gün kendimi özgürlük adına feda edeceğim…” Her iki prenses de, internette gösterilenden çok daha ilginç ve değerli hayatlar yaşamışlardı…
Prenses Kaçar efsanesinde tek bir gerçek var
Prenses Kaçar’ın yanlışlarla dolu hikâyesinde sadece bir şey doğruydu: İran’ın 19. yüzyıldaki güzellik anlayışı. O dönem gerçekten de, “bıyıklı” kadınlar İran’daki güzellik anlayışının önemli bir parçasıydı. Öyle ki, bazı kadınlar tüyleri belirgin hale getirmek için kaşlarını ve dudaklarının üst kısmını boyuyorlardı! Öte yandan, erkeklerle ilgili güzellik algısı da şimdikinden farklıydı. Günümüzdekinin aksine, İran’da “sakalsız erkekler” çekici kabul ediliyordu!
Kaynak: 1