Kaleler, dünyanın dört bir yanında bulunan tarihi ve büyüleyici yerlerdir. Ancak çoğu zaman, geçmişlerinin ürkütücü ayrıntıları korkunç hikayelerin ortaya çıkmasına neden olur ve bazı şeyler bu kalelere musallat olur. Öyle ki, günümüzde bu yerleri ziyaret eden bazı ziyaretçiler, bu kalelere musallat olan şeyleri duyduklarını veya gördüklerini iddia ediyorlar. İşte hem ölüleri hem de yaşayanları baştan çıkaran perili kaleler.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Anne Boleyn’den Catherine Howard’a: İngiltere’nin Görkemli Evlerine Musallat Olduğu İddia Edilen 6 Hayalet”
1. Leap Kalesi – Coolderry, İrlanda
Perili kaleler arasında bulunan bu 13. yüzyıldan kalma mülk, İrlanda’daki en perili kalelerden biri olarak bilinir. Uzun zamandır O’Carrol ailesine aittir. Efsaneye göre, 16. yüzyılda O’Carrol’lar arasında ölümcül bir güç mücadelesi yaşandı. Patrikleri öldükten sonra, ailenin bir üyesi iktidar için rahip olan erkek kardeşini öldürdü. Bugün ziyaretçiler, Kanlı Şapel’de dolaşan bir rahip gördüğünü iddia ediyorlar.
Ancak olay daha da kötüleşiyor. 1990’larda, tadilatçılar düzinelerce iskeletle dolu şapelde gizli bir zindan buldular. İnsanlar zindanın içinden, ziyaretçilerin duyabileceği mesafeden acı verici sesler geldiğini iddia ediyorlar.
Ayrıca bu içeriğe bakmak isteyebilirsiniz: “Hayaletler Gerçek Mi? Bilim İnsanlarının Paranormal Olaylara Getirdiği 6 Açıklama”
2. Houska Kalesi – Blatce, Çekya
Perili kaleler arasında bulunan Houska Kalesi, görülmesi gereken tuhaf bir yer. Kale bir mutfak veya temel olanaklara sahip değil. Ancak dünyadaki başka hiçbir kalede olmayan bir şeye sahip: Cehenneme açılan bir kapı olduğu söylenen yerde büyük bir delik! Yerel bilgilere göre, kale, bu deliği kapatmak için dipsiz uçurumun üzerine inşa edilmiş, iblislerin kaçmasını ve Dünya’da yürümesini engellemiştir.
3. Voergaard Kalesi – Dronninglund, Danimarka
Danimarkalı zengin bir soylu kadın olan Ingeborg Skeel, 1578’de Voergaard Kalesi’ne taşındı. Zalim ve işbirlikçi olduğu söyleniyordu (gerçi insanlar onun finansal hünerini ve ticari becerilerini küçümseyip onu kötü biri olarak görüyorlardı). Efsaneye göre, kaleyi evi yaptıktan kısa bir süre sonra, daha güzel bir kale yapamaması için mimarını boğdu. Ama insanların bugün gördüklerini söyledikleri şey mimarın hayaleti değil, Skeel’in hayaletidir.
Perili kaleler arasında bulunan Voergaard Kalesi ayrıca bazı ürpertici özelliklere sahiptir. Kalenin zindanlarından biri, içinde yetişkin bir insanın ne ayağa kalkabileceği, ne de yatabileceği şekilde tasarlanmıştır ve içinde ışık veya hava için delik yoktur.
4. Himeji Kalesi – Himeji, Japonya
Bu heybetli mesken 1333’te inşa edildi ve daha sonraki tadilatlar sayesinde tüm ihtişamıyla hala ayakta. Burası Japonya’nın 17. yüzyılın başlarından kalma kale mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ama aynı zamanda biraz karanlık bir geçmişi var. Bir efsaneye göre, Okiku adlı bir kadın yanlışlıkla kaledeki değerli tabakları kaybetmek veya kırmakla suçlanıyor. Sonuç olarak, kadın kuyuya atılıyor ve boğuluyor. Bugün ziyaretçiler, salonlarda dolaşan ve tabakları sayan Okiku’yu görebilmek umuduyla kaleye gidiyorlar.
5. Moosham Kalesi – Unternberg, Avusturya
1600’lerin sonlarında, Moosham Kalesi bir dizi korkunç olaya ev sahipliği yaptı. Onlarca insan büyücülükle suçlandıktan sonra orada işkence gördü ve idam edildi. Bu, kalenin tuhaf geçmişi bununla da bitmiyor. İki yüzyıl sonra, bir grup sığır ve geyik mülkün çevresinde gizemli bir şekilde ölü bulunduktan sonra, yerel sakinler kurt adam olmakla suçlandı ve öldürüldü. Bugün, kaleye gelen ziyaretçiler genellikle çarpma sesleri duyduklarını, olağandışı ayak izleri gördüklerini ve hatta omuzlarının üzerinden nefes alan bir şey hissettiklerini söylüyorlar.
6. Bran Şatosu – Bran, Romanya
Romanya’daki Bran Şatosu, Bram Stoker’ın Drakula’sıyla bağlantılı olabilir. Bazı kaynaklara göre Kont Drakula, Bran Şatosu’nda kurbanlarını bıçaklayarak öldürüyordu. Bu efsane nedeniyle her yıl binlerce turist kaleyi ziyaret ediyor.
7. Casa Loma – Toronto, Kanada
Bu kale, bir dizi gizli geçit ve oda ile birlikte 1914 yılında inşa edilmiştir. Casa Loma, X-Men (2000) ve Scott Pilgrim vs. the World (2010) gibi çeşitli TV şovlarında ve filmlerinde yer almasıyla tanınır. Ancak salonlarını dolaşan tek ilginç figür ünlüler değil. Bu kalede en sık görülen şey beyaz giyinmiş bir kadındır. Öte yandan bazı ziyaretçiler de yaşlı bir adam sesi duyduklarını iddia ediyor. Bu nedenle birçok insan kalenin ilk sahiplerinin kaleye musallat olduğundan şüpheleniyor.
8. Edinburgh Kalesi – Edinburgh, İskoçya
Perili kaleler arasında bulunan Edinburgh Kalesi, İskoç başkentinin en önemli yapılarından biridir. Bütün şehrin oldukça kasvetli bir havası vardır, bu yüzden kalenin kendine ait birkaç hayalet hikayesi olması şaşırtıcı değil.
Efsaneye göre, yüzlerce yıl önce iz bırakmadan ortadan kaybolan genç bir gaydacının sesi kalenin salonlarında hala duyulabiliyor. Edinburgh Kalesi’ni ziyaret edenler ayrıca, Amerikan Devrim Savaşı’ndan kalma kıyafetler giymiş insanları gördüklerini ve etrafta dolaşan bir köpeğe tanık olduklarını iddia ettiler.
9. Chillingham Kalesi – Chillingham, İngiltere
Chillingham Kalesi’nin uzun ve acımasız bir geçmişi var. Birçok ziyaretçi, talihsiz ruhların kaleye musallat olduğunu söyleniyor. En yaygın doğaüstü raporlardan biri, binanın pembe odasında yaşadığına inanılan bir “Mavi Çocuk” hakkındadır. İnsanlar, mavi giysili çocuğun gece yarısı ağladığını duyduklarını iddia ediyor. Bazı konuklar mavi ışık patlamaları gördüklerini bildirdiği için ürkütücü olan bu figür “Parlayan Çocuk” olarak da bilinir.
10. Londra Kalesi – Londra, İngiltere
İngiltere’deki 12. yüzyıldan kalma Londra Kalesi, uzun tarihi boyunca muazzam miktarda ölüm gördü. Bazı yüksek profilli mahkumların hala kalede dolaştığı söyleniyor. Anne Boleyn’in, kaledeki en ısrarcı hayaletlerden biri olduğuna ve kafasını kaybettiği yere musallat olduğuna inanılıyor. Diğer raporlar ayrıca, Kral VI. Henry, Lady Jane Gray ve kocası Lord Guildford Dudley ve Margaret Pole’un hayaletlerinin bugün hala kalede dolaşabileceğini gösteriyor.
11. Eltz Kalesi – Wierschem, Almanya
Perili kaleler arasında bulunan Eltz Kalesi, ormanlık tepelerin arasına yerleştirilmiş bir peri masalı binasına benziyor. Ancak pitoresk olmasına rağmen, 12. yüzyıldan kalma kale, bugün hala araziye musallat olan kabus gibi bir trajediye tanık oldu. Kaledeki en ürkütücü odalardan biri, 16. yüzyıldan kalma Agnes Eltz’in yatak odasıdır. Kendisi bir şövalyenin intikam almak için kaleyi işgal etmesinden sonra öldürüldü. Eltz’in hala koridorlarda dolaştığı ve evini savunurken öldüğü odada kaldığı söyleniyor.
Kaynak: 1