Yüzyıllarca hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu’na dair hala bilmediğimiz pek çok konu var. Sarayın şaşalı yaşamı ve halkın refahı dillere destan. Ancak Osmanlı İmparatorluğu döneminde hala kapısı aralamayan ve söylentiyle kalan bazı bilgiler var. 1299 yılında kurulup 16. yüzyılda dünyanın en güçlü devleti olan Osmanlı Devleti, 20. yüzyılda ise yıkıldı. Osmanlı’da genelevler son dönemde yaygınlaştı ve İstanbul gündemine damga vurdu. Osmanlı’da genelevlerin tarihine ve ilk genelev patroniçesi olan Langa Fatma’ya yakından bakalım.
Osmanlı Devleti’nin yönetim şekli ve dini inançları gereği zina haramdı. Ancak yine de erkekleri eğlendirmek için meyhaneler bulunuyordu. Bu meyhanelerde ise kadınlar hem dans ediyor hem de erkeklerle birlikte oluyorlardı
Ancak genelev adı altında bir oluşum bulunmuyordu taa ki imparatorluğun son yıllarına kadar. Osmanlı’nın son dönemlerinde yaygınlaşan genelevler bir dönem İstanbul gündemine damgasını vurmuştu
1821 yılında dünya genelindeki veba salgınının İstanbul’a ulaşmasıyla ise, Osmanlı’da geneleveler açığa çıktı. Halk bu salgının nedeni olarak Melek Girmez Sokağı’ndaki genelevleri görüyordu
Salgın nedeniyle sokaktaki tüm meyhane ve genelevler yıkıldı. Yerine sokağın kötü şöhretini unutturmak için Hidayet Camisi yaptırıldı
Ancak bu salgının ardından yeni genelevler yaptırıldı. 1884 yılında bir talimatname ile ilk resmi genelevi açıldı. O dönem Osmanlı’nın hükümdarı İkinci Abdülhamit’ti
Açılan genelev Fatih’in Edirnekapı semtinde bulunuyordu. Bu genelevin ilk işletmecisi ise Langa Fatma olarak bilinen bir kadındı
Osmanlı tarihçisi ve dönemin devlet adamlarından olan Cevdet Paşa, patroniçe Langa Fatma için şunları söylemiş;
“Edirnekapı semtinde bayağı bir mahalleye mutasarrıfa olarak kibarhane ve zarifhane kerhanecilik etmekte olan ve hakkında zaptiye müşiri bile hüküm ve nüfuzu cari olmayan Langa Fatma, şevvalin yirmisekizinci günü veda-i kerhane-i fena edip gitmiş olduğundan İstanbul’un en büyük kerhanesi kapandı ve ondan sonra ol mertebe bir kerhane açılmadı. ”
”
O dönem genelevde çalışan kadınların ‘Kartopu Şöhret’, ‘Gümüş gerdan Ülfet’, ‘Vuslat’, ‘Candayanmaz Zisan’, ‘Kaymak tabağı Servet’ ve ‘Ziynet’ gibi lakapları vardı
Müşterileri ise İstanbul’da sözü geçen önemli kişilerdi. Bu nedenle de Langa Fatma’nın genelevi kapatılamıyordu.
Ünlü yazar Ernest Hemingway anılarında Karaköy genelevleri için “Avrupa’daki refah döneminin en çılgın yılları bile buradaki fuhuşla yarışamaz” der.
Genelevler zaman içerisinde Osmanlı’da artış gösterdi. Bir süre sonra Galata’daki genelev sayısı 100’ü buldu. 1915 yılında ise 359’a ulaştı
Langa Fatma’nın ölümünün ardından ise genelevi kapatıldı ve bir daha onun ayarında bir genel ev açılamadı. Ancak “Lüküs Nermin” ve “Çanakkaleli Melâhat” isimli kadınlar da özellikle 1940 ile 1960’lı yıllara damga vurdular
Bu kadınların ikisi de genelev işletmecisiydi.
Kaynak: 1