Biliyorsunuz ki corona virüsü salgını nedeniyle birçoğumuz evlerimizde oturuyor ve toplum için risk oluşturmamaya çalışıyoruz. Eğer siz de evinizden çıkmamaya özen gösteriyor ve evdeki vaktinizi nasıl değerlendireceğinize karar veremiyorsaız doğru yerdesiniz. Sizler için Oscar kazanamasa da büyük beğeni toplayan birbirinden başarılı filmleri derledik. Hazırsanız başlayalım!
1. American Psycho (2000) – IMDb: 7.6
Patrick Bateman, zengin bir aileden gelmektedir. Genç ve yakışıklı olması, kendisine hem işinde hem de sosyal hayatında avantajlar sağlamaktadır. Oldukça sıradan bir hayata sahipmiş gibi gözüken Bateman’ın hayatının karanlık tarafı ise oldukça derindir. Bateman, insanları sebepsiz yere öldürmekten hoşlanan ve öldürdüğü insanların vücutlarından hatıra olarak aldığı parçaları evinde saklayan bir akıl hastasıdır. Bu durumu ise kendisi dışında kimse bilmemektedir.
2. Miller’s Crossing (1990) – IMDb: 7.8
1930’larda, çete savaşlarının ve mafyanın en tepede olduğu dönemlerde geçen Miller’s Crossing, şehrin en önemli gangsteri olan Leo ve onun sağ kolu Tom’un çevresinde şekillenen olayları konu ediniyor. Film, başka bir mafya lideri olan Johnny Caspar’ın, Leo’dan Bernie adlı bir serseriyi öldürmesi için izin istemesiyle başlıyor. Leo, Caspar’ın bu isteğine izin vemez çünkü Bernie, Leo’nun sevgilisi Verna’nın kardeşidir. Tom, her ne kadar Leo’ya kimseye güvenmemesi gerektiğini söylese de, Leo onu dinlemez. Artık etraflarında aşk, ihanet, ve ölüm dolu bir oyun başlamıştır.
3. Once Upon a Time in America (1984) – IMDb: 8.4
David ‘Noodles’ Aaronson ve arkadaşları, 20’lerin New York’un da beraber büyümüşlerdir. 30’larda gangster dünyasında fırtına gibi esen sıkı dostlar, zaman içerisinde dağılırlar. Fakat 60’ların sonunda Aaronson, New York’a geri dönecek ve geçmişiyle yüzleşecektir. Birlikte büyüyen bir grup Yahudi arkadaşın, gangster dünyasına adım atmasıyla geçirdiği aşamaları ve sonrasını konu edinen film, çoktan klasikler arasında yerini aldı.
4. Marvin’s Room (1996) – IMDb: 6.7
Lee ve Bessie, seneler evvel yollarını ayırmış iki kız kardeştir. Daha başına buyruk olan Lee, Ohio’da yaşamak için evi terk etmiştir. Daha evcimen olan Bessie ise babası Marvin’e ve onun kız kardeşi Ruth’a bakmak için Florida’daki aile evine dönmüştür. Bir dizi test sonucu Bessie, sağlığının tehlikede olduğunu fark eder. Ardından kendisine lösemi teşhisi konur. Bu hastalığı yenebilmek için kan bağı olan birinden ilik nakli yaptırması gerekmektedir. Aile evinde herkes için zorlu bir süreç başlamış olur.
5. Donnie Darko (2004) – IMDb: 8
80’lerin sonunda geçen filmde, 16 yaşındaki Donnie Darko, gerçek olmayan bazı görüntüler görmeye başlar. Özellikle tavşan kostümlü bir adamı sık sık görmektedir. Çevresiyle uyum sorunu yaşayan Donnie, ailesinin kendisi için çizdiği yoldan ayrılıp esrarengiz tavşanın izinden gidecektir. 80’lerin gençlik filmlerini, bilim kurgu ve korku filmleriyle harmalayan Donnie Darko, listemizin en ilgi çekici filmlerinden biri.
6. What’s Eating Gilbert Grape (1993) – IMDb: 7.8
Küçük bir kasabada yaşayan Gilbert’ın hayatı, sorumluluklarından ibarettir. Hem obezite hastası annesiyle hem de otizm hastası kardeşiyle ilgilenmek zorundadır. Hayatını olağan akışından çıkaran şey ise kasabalarından geçmekte olan Becky ile karşılaşması olur. Becky, Gilbert’ın hayatına adeta bir güneş gibi doğar. Ona daha önce hiç karşılaşmadığı aşkı tattırır. Ancak Gilbert’ın omuzlarındaki sorumluluklar, bu aşkın önünde koca bir engel olarak durmaktadır.
7. The Shining (1980) – IMDb: 8.4
Yazar Jack Torrance, kış sezonunda kapalı olan Overlook Oteli’nin bakımını üstlenir ve kış sezonu için ailesiyle birlikte otele taşınır. Jack’in doğaüstü sezgilere sahip olan küçük oğlu; zamanla otelin içerisinde yalnız olmadıklarını, geçmiş ve gelecekten gelen hayaletlerle birlikte yaşadıklarını görür ve ailesini buna inandırmaya çalışır. Aile, bir kar fırtınası sebebiyle dağda yer alan bu otelde mahsur kalır. Ardından Jack, doğaüstü varlıklar tarafından ele geçirilir ve yavaş yavaş aklını kaybetmeye başlar.
8. Stand by Me (1986) – IMDb: 8.1
Kayıp bir cesedin peşine düşen bir grup çocuğun yolculuğunu konu edinen Stand By Me, bir yazar olan Gordie Lachance’nın gözünden anlatılıyor. Gordie, gazetelere göz atarken bir çocukluk arkadaşının öldüğü öğrenir. Daha sonrasında birlikte atıldıkları maceralı yolculuğu hatırlamaya başlar. Gordie, eskiden sessiz ve akıllı bir çocuktur. Tek uğraşı ise kitap okumaktır. Vaktinin çoğunu birlikte geçirdiği arkadaşları Chris, Teddy ve Vern’le birlikte kasabayı saran cinayet haberini duymuşlardır. Küçük bir çocuğun cesedinin bulunduğu yere doğru yolculuğa çıkan bu dört yakın arkadaş, yolculuk sırasında çeşitli maceralara atılır.
9. Memento (2000) – IMDb: 8.4
Memento, kısa süreli hafıza kaybı olan bir adamın eşinin katillerini bulma çabasını konu ediyor. Leonard Shelby, ucuz otel odalarında konaklayan ve yalnızca nakit para kullanan biridir. Kaliteli kıyafetler giyen ve Jaguar araba kullanan Leonard, dışarıdan bakıldığında tıpkı bir işadamı gibi görünmektedir. Ancak asıl amacı, eşine tecavüz eden ve onu öldüren kişiyi bulmaktır. Ne yazık ki Leonard’ın bu yolda ciddi bir engeli vardır: Çok ender rastlanan ve tedavi edilemeyen bir tür hafıza kaybı! Her ne kadar hayatının “kaza’”dan önceki dönemini hatırlayabiliyor olsa da kimi zaman 15 dakika önce nereye gittiğini ve nerede olduğunu bile unutabilmektedir.
10. Heat (1995) – IMDb: 8.2
Gerek içgüdüleri gerekse üstün zekasıyla içinde bulunduğu her türlü durumdan sıyrılmayı başaran Neil McCauley, profesyonel bir hırsızdır. En az kendisi kadar profesyonel hırsızlardan oluşan çetesiyle en zor işlerde bile başarıya ulaşırlar. Her azılı suçlu vakasında olduğu gibi Neil’ peşinde de hırslı ve takıntılı bir dedektif vardır. Dedektif Hana, şimdiye kadar bu usta hırsızın zekasıyla başa çıkamasa da davayı çözmekte kararlıdır.
11. La Haine (1995) – IMDb: 8.1
La Haine, şiddetli bir isyanda rol alan 3 gencin hikayesini konu ediniyor. Paris’in gettolarında hararetli saatler yaşanmaktadır. Grup halinde dolaşan gençlerle, çevreyi kuşatan polisler arasında büyük bir gerginlik vardır. Mahallenin gençlerinden Abdel, polis soruşturması sırasında hırpalandığı için hastanede, ölüm döşeğinde yatmaktadır. Gencin arkadaşları ise başıboş dolaşmaktadırlar. İçlerinden biri olan Vinz, Abdel’in ölmesi durumunda bir polis vurmaya and içer.
12. Insomnia (2002) – IMDb: 7.2
Genç bir kızın esrarengiz bir şekilde öldürülmesinin ardından küçük Alaska kenti, çeşitli haberlerle çalkalanmaktadır. Bu cinayetin ardında yatan gizemi çözmesi için görevlendirilen Will Dormer ve Hap Eckhart, Los Angeles’tan Alaska’ya doğru yolculuğa çıkar. Yaptıkları araştırmalar sonucunda bir şüpheliye ulaşan ikili, yazar Walter Finch’in peşine düşer. Bu sırada bir çatışma yaşarlar ve Hap Eckhart ölür. Şüpheli Finch ise izini kaybettirir. Fazlasıyla öfke dolan Dormer, yanına yeni bir yardımcı alarak intikam için savaşır.
13. Punch-Drunk Love (2002) – IMDb: 7.3
Barry Egan, 7 çekilmez kız kardeşiyle yaşayan ve hayatındaki tüm boşlukları işiyle dodurmaya çalışan kendi halinde bir adamdır. Kadınlar konusunda doğuştan yeteneksiz olan Egan, günün birinde bir kadınla tanışır. Bu kadın, ona daha önce hiç hissetmediği aşkı tattıracaktır. Başrolünde Adam Sandler’ı gördüğümüz bu romantik komediye bayılacağınıza eminiz! Filmin sıradan bir romantik komedi olmadığını ve oldukça hoş müziklere sahip olduğunu da söyeleyelim!
14. Melancholia (2011) – IMDb: 7.2
Yeni evlenen çift Justin ve Micheal, evliliklerini Justine’nin ablası Claire’nın malikanesinde, görkemli bir davetle kutlarlar. Fakat bu iki kız kardeşin karakterleri, tam anlamıyla birbirine zıttır. Justine depresyona, dramaya ve melankoliye yatkın bir kadınken Claire, kız kardeşine göre daha neşelidir. Justine’nin düğün gününde ailedeki herkesin problemleri bir bir ortaya çıkmaya başlar. Tam da bu kutlama esnasında Melankolia adlı bir gezegen, şimdiye kadar güneşin arkasında saklı kaldığı yörüngeden çıkarak dünyaya doğru gelmeye başlar. Anlayacağınız işler, bir hayli karışacak!
15. Drive (2011) – IMDb: 7.8
Film, Hollywood’da dublörlük yapan ve iyi bir sürücü olduğu için geceleri soygunlara katılan bir adamın hayatını konu ediniyor. Sürücünün sıra dışı hayatı, güzel komşusu Irene’nin hapisteki kocasına yardım etmeyi kabul etmesiyle daha da tehlikeli bir hale bürünür. Zira bir anda kendisini Los Angeles’ın en tehlikeli adamlarının hedef listesinde bulur. Şimdi hem kendi hayatını, hem Irene ve oğlununkini kurtarmak zorundadır.
16. The Shawshank Redemption (Esaretin Bedeli) (1994) – IMDb: 9.3
Listemizdeki en başarılı filmlerden biri olan The Shawshank Redemption, bir diğer adıyla Esaretin Bedeli, Andy ve Red isimli iki mahkumun parmaklıklar ardında kurdukları dünyayı konu ediniyor. Andy Dufresne, genç ve başarılı bir bankerdir. Karısını ve karısının sevgilisini öldürmek suçundan yargılanır, ömür boyu hapis cezası alır. Shawsank Hapishanesi’nde dayak, işkence ve tecavüz gibi türlü iğrençlikler yaşanmaktadır ancak Andy, iyimserliğini korumaya çalışır. Bu tutumu etrafındakileri de olumlu etkiler. Andy; umutlu dolu düşünceleriyle çevresindeki tüm mahkumları, parmaklıklar ardında bile özgür bir yaşam olabileceğine inandırmaya çalışır. Red de Andy’nin bu çabasına ortak olur.
17. The Terminator (1984) – IMDb: 8
The Terminator, çekildiği dönemden çok uzak bir gelecekte yani 2029 yılında geçmektedir. Dünya artık robotlar tarafından yönetilmektedir. Makineler, sahip oldukları sınırsız gücü istedikleri gibi kullanmaktadır. Akıllıca bir plan yapan makineler, geçmişi değiştirmeye karar verirler; böylece kendi istedikleri gibi bir geleceğe sahip olabileceklerdir. İnsanlık direnişinin eski önderlerinden Sarah Connor’ı öldürmesi için tasarlanan Terminatör isimli android; Sarah Connor’ı öldürerek, gelecekte insanlığın direniş önderi olacak oğlu John Connor’ın doğmasını engellemeye çalışacaktır.
18. The Big Lebowski (1998) – IMDb: 8.1
Kimi zaman bir karışıklık, umulmadık olaylara yol açabilir. Kaldı ki işin içinde para varsa olaya dahil olacak bir sürü insan da çıkacaktır. Jeff Lebowski böyle bir meselenin orta yerinde kalıverir. Kendisi bir milyoner ile karıştırılır. Milyonerin karısına ait borçlar ödenmemiştir. Borçlardan dolayı mafyadan dayak yiyen Lebowski, bu yanlış anlaşılmayı çözmek zorundadır. Adaşı olan milyonerin malikânesine giderek konuşmak ister. İzleyenleri hayrete düşüren olaylar, böylelikle başlamış olur.