Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesiyle büyük felaketlerin önüne geçmeye başladık. Salgın hastalıklar, doğal afetler ya da kuraklık… Tüm bunlar yüzlerce yıl önce yaşayan uygarlıkların en büyük korkusuydu. Kimilerinin sonu olurken kimilerinin ise kurdukları büyük şehirleri terk etmelerine neden oldu. Arkalarında hiçbir iz bırakmadan kaybolan uygarlıkları sizler için araştırdık. Bu uygarlıkların sonlarını getiren şeyin ne olduğu, günümüzde hala kesin olarak bilinmiyor. İşte Antik Çağ’da gizemli bir şekilde ortadan kaybolan 6 uygarlık…
1. Maya
Kolomb öncesi Yeni Dünya’nın en gelişmiş uygarlığı olarak bilinen Maya, ayrıntılı iş hanlarına, saraylara, tapınaklara ve balo alanlarına sahipti. Güney Meksika ve Orta Amerika’nın ormanlarında taş şehirlerde yaşıyorlardı. Matematik, astronomi ve mimari yetenekleriyle tanınan bu uygarlık, aniden ortadan kayboldu. Ne oldu bilinmez, Maya halkı krallarını görevden alarak şehri terk etti. Yaşananlarla ilgili pek çok teori ortaya atıldı, örneğin bazı tarihçiler kuraklık ihtimalinden bahsederken diğerleri suçu salgın bir hastalığa attı. Uygarlık dağılsa da bugün Maya dili konuşan milyonlarca torunları bölgede yaşamaya devam ediyor.
2. Indus Vadisi Uygarlığı
Günümüzde Hindistan ve Pakistan’ın bulunduğu bölgede, 8 bin yıl önce Indus Vadisi Uygarlığı bulunuyordu. MÖ 3000 yılında Mısır ve Mezopotamya’daki uygarlıklardan çok daha büyük bir alanı işgal ettiler. Üstelik dünya nüfusunun %10’unu oluşturuyorlardı. Henüz deşifre edilmemiş bir yazı sistemi kullanan bu uygarlık, Roma dönemine dek dünyanın en gelişmiş topluluklarından biriydi. Ancak MÖ 1900 civarlarında halk, şehirleri terk etmeye başladı. Bilim insanları kuzeyden gelen bir Aryan istilasının Indus halkını yok ettiğine inanıyor. Ancak yapılan son araştırmalar, muson döngüsünün en az 200 yıl boyunca durduğunu, dolayısıyla da kuraklığın oluştuğunu gösteriyor. Depremler ya da sıtma, kolera gibi salgın hastalıklar da rol oynamış olabilir.
3. Anasazi
Günümüz Amerika Birleşik Devletleri’nin Colorado ve New Mexico eyaletlerinin bulunduğu bölgede, 12. ve 13. yüzyıllarda Anasazi halkı yaşıyordu. Kayalıkların kenarlarında yüzlerce odaya sahip evler yapan bu uygarlık, oldukça yüksek binalar inşa etti. Bir anda ortadan kaybolan uygarlık için çok çeşitli teoriler var. Katliam ve yamyamlık belirtilerinin yanı sıra kuraklık da rol oynamış olabilir. Ek olarak toplum içerisinde yaşanan ayaklanmalar da insanların şehirleri terk etmelerine neden olmuş olabilir. Günümüzde bu uygarlığın torunları Anasazi yerine Puebloans ismini tercih ediyor.
4. Kahokya
Mısır ekiminin yayılmasıyla birlikte Amerika’nın güneydoğusunda ve orta batısında yer alan verimli vadilerde köyler ortaya çıkmaya başladı. Bu yaklaşık 1200 yıl önceydi. Bu köylerden en büyüğü, yaklaşık 20 bin nüfuslu Kahokya’ydı. Yüksek bir ahşap çitle çevrili olan şehirde, 14 milyon sepet toprakla inşa edilmiş en az 120 toprak höyük vardı. Bunlardan en büyüğü yaklaşık 30 metreydi. Kendi güneş takvimini kullanan uygarlık, konumu sayesinde doğal bir ticaret merkezi haline geldi. MS 1200 civarlarında bir sel felaketi yaşandı ve şehirler terk edildi. Yapılan araştırmalar sel dışında siyasi ve sosyal huzursuzluk, hastalık gibi etkenlerin de olabileceğini gösteriyor.
5. Paskalya Adası halkı
MS 300 ile MS 1200 yılları arasında kanoyla yola çıkan Polinezyalılar, dünyanın en uzak yerlerinden biri olan Paskalya Adasına ulaştılar. İlginçtir ki yük hayvanları ve tekerlekleri olmamasına rağmen bu taş heykelleri diktiler. En büyüğü 82 ton ağırlığında ve 10 metre uzunluğunda olan bu taş heykellerden yüzlerce var. 1800’lü yıllara gelindiğinde nüfusları oldukça azalmıştı. O zamanlardan bu yana bilim insanları, kömür parçalarını ve tortu çekirdeklerindeki poleni analiz ederek burada yaşayanların neredeyse her ağacı kestiğini ve bitkiler yeniden filizlenmeden tohumlarını yediklerini keşfettiler. Nüfusun azalmasının en önemli nedenlerden birinin kitlesel açlık olduğu düşünülüyor. Ekolojik felaketler ve iç savaşlar da rol oynamış olabilir. Avrupalıların gelişiyle birlikte ada halkının nüfusu hızlı bir şekilde azaldı. Köle ticareti ve çiçek hastalığıyla birlikte sayıları 100’e kadar indi.
6. Grönland Vikingleri
İzlanda destanlarına göre Eric the Red, MS 985 civarlarında Grönland’ı kolonileştirmek için 25 teknelik bir filoyla yola çıktı. Büyük bir doğu yerleşimiyle birlikte ona göre daha küçük bir batı yerleşimi kuran Vikingler; keçi, koyun ve sığır güdüyor, taş kiliseler inşa ediyor ve ren geyiği ve fok avlıyordu. Nüfusları kabaca 5 bine dek ulaştı, ancak 1721 yılında adaya gelen misyonerler halkı bulamadı. Geriye yalnızca harabeler kalmıştı. Arkeologlar o zamandan beri pek çok araştırma yaptı. 14. yüzyılda Grönland’a giriş çıkışlar buzullar yüzünden tıkanmış olabilir. Ek olarak Küçük Buz Çağı’nın da etkisiyle toprağın kullanım süreleri düşmüş olabilir. Ancak öldürücü darbenin nerden geldiği bilinmiyor. Bazı uzmanlar toplanıp İzlanda’ya ya da İskandinavya’ya döndüklerini düşünse de açlıktan öldüklerine inananlar da var. Ek olarak Kara Veba salgını bu uygarlığı da etkilemiş olabilir. Vikingler bu adada yok olan tek toplum değil, burada yaşayan Eskimolar ve Dorsetler de ilerleyen yıllarda yok oldular.
İlginizi çekebilir:
Nasıl Yapıldıkları Henüz Tam Açıklanamayan Antik Çağa Ait 10 Bilimsel Teknoloji
Kaynak: 1