Orta yaş krizini, hormonal değişimlere ve toplumsal baskılara bağlı olarak gelişen bir sendrom olarak tanımlayabiliriz. Toplum, bazı davranış kalıplarını orta yaşlı insanlara “yakıştırmaz, hoş görmez.” Bu her ne kadar “mantık dışı” bir bakış açısı olsa da toplumdaki genel kanı bu şekildedir. Örneğin orta yaşlı birinin kendi yaşına uygun hareket etmesi beklenir. Ya da orta yaşlı insanların eğlenmesinin doğru olmadığı düşünülür. Bu da bireylerin isteklerini ve davranışlarını sınırlar. Hal böyle olunca kişinin hayatı kayda değer bir şekilde değişir. Aslında bu değişim, toplumsal kalıp yargılardan kaynaklanır. Orta yaş krizi de bu unsurlar nedeniyle yaşanan bir durumdur. Eğer orta yaşa sahipseniz ve bahsettiğimiz olumsuzlukları yaşıyorsanız bu listemizdeki önerilere göz atabilirsiniz. Bu yazıda orta yaşa sahip olan bir bireyin yaşadığı krizi nasıl avantaja çevirebileceğinden bahsedeceğiz. Hazırsanız başlayalım;
Kural 1: Enerjini kendine odakla!
Orta yaştaki insanlar genel olarak tükenmişlikten yakınır. Bu kısmen doğrudur. Çok çalışmak ve sıkı bir hayat mücadelesinden geçmek sizi böyle hissettirebilir. Öte yandan çocuklarınıza ya da ebeveynlerinize bakmak artık eskisinden daha zorlayıcı olabilir. Finansal zorluklar ve diğer problemlerle de baş ediyor olabilirsiniz. Ne olursa olsun tüm bunlar arasında kendinize zaman ayırmak zor gelebilir. Hatta kendinize zaman ayırarak bencillik ettiğinizi bile düşünebilirsiniz. Bu ciddi bir hatadır.
Kendinize zaman ayırmadığınızda her olay sizi daha fazla tüketecektir. Bu yüzden bir değişiklik yapıp kendinize vakit ayırın. Böylece enerjinizde pozitif yönde bir yükselme sağlanacaktır. Bu da bu bahsedilen hayat telaşını daha kuvvetli bir şekilde sırtlamanıza yardımcı olacaktır.
Kural 2: Hayatınızdaki tüm değişiklikleri not edin
Orta yaş kaçınılmaz olarak beraberinde bazı değişiklikler getirecektir. Bu değişiklikler hızlı bir şekilde olabileceği gibi zamanla da gelişebilir. Gerçekleşen değişikliklerin bir kısmı her ne kadar can sıkıcı olsa da bu etkiyi nötrlemek mümkün. Bu noktada size tavsiyemiz her ne kadar can sıkıcı gibi görünse de bu değişiklikleri not etmeniz.
Orta yaş döneminde yaşadığınız tüm olumlu ve olumsuz değişiklikleri not edin. Bu şekilde olumlular üzerinde daha pozitif bir bakış açısı kazanacaksınız. Olumsuz değişiklikler açısından ise çözüm yolları aramanız da bu şekilde mümkün.
Kural 3: Öğrenmek hayat boyu süren bir eylemdir: yeni şeyler öğrenin
Yeni şeyler öğrenmenin kişiye sayamayacağımız kadar faydası vardır. Yeni şeyler öğrenmek zihninizi aktif tutacağı gibi daha sağlıklı bir hayat sürmenize de olanak sağlar. Daha önce ertelediğiniz bir kursa ya da bir hobiye başlamanın tam sırası. “İşleyen demir pas tutmaz” şiarı ise yerinde bir noktaya işaret ediyor.
Kural 4: Aileniz ve arkadaşlarınızla bağlarınızı güçlendirin
Terapistler ve araştırmacılara göre sosyal bağlar kişinin ruhsal sağlığını direkt olarak etkiliyor. Şüphesiz insan sosyal bir varlık. Bu açıdan özellikle orta yaşa sahip kişiler hem aileleri hem de arkadaşlarıyla daha fazla zaman geçirmeliler. Aidiyet ve sevginin olduğu bir yerde daha mutlu olacağınıza emin olabilirsiniz!
Kural 5: Aşk hayatınıza zaman ayırın!
Ne yazık ki orta yaş evlilik açısından zorlayıcı bir dönemdir. Boşanmalar ve çiftler arasındaki duygusal karmaşa bu dönemde zirve yapmaktadır. Bu açıdan orta yaş dönemindeki ilişkiler genellikle rutin bir sıkıcılıkla ilişkilendirilir. “O işler genç işi, bizden geçti” tarzı yaklaşımlara kulak asmayın. Eşinizle başbaşa güzel bir tatil planlayın. Birlikte romantik yemeklere çıkın. Farkı hissedeceksiniz.
Kural 6: Aktif kalmak için yeni yollar keşfedin
Egzersiz her yaşta önemlidir ama durum orta yaşları işaret ettiğinde bu önem katlanarak artar. Bu illa spor salonuna yazılmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Gücünüzün yettiği ölçüde yapabileceğiniz doğa sporları, basketbol, futbol gibi aktiviteler de size iyi gelecek. Belli bir egzersiz emeği sonrası kendinizdeki değişime siz bile inanamayacaksınız. Bu yüzden konfor alanınızın dışına çıkın ve harekete geçin!
Kural 7: Sağlıklı alışkanlıklara yönelin
Küçük değişikliklerin büyük değişimlere gebe olduğunu asla unutmayın. Orta yaşlar, sağlıklı alışkanlıkları edinmeniz için hiç ama hiç geç olmayan bir zaman dilimi. Bu yüzden sağlıklı beslenmek, spor yapmak ve hatta zararlı alışkanlıklardan kurtulmak için en iyi dönemlerden biri. Hele o sigara yok mu… Bırakın gitsin! Onunla doğmadınız ve onunla ölmek zorunda değilsiniz…
Kural 8: Doğada her zamankinden daha fazla zaman geçirin
Açık havada zaman geçirmenin bilimsel açıdan pozitif sonuçlar verdiği bir gerçektir. Bu yüzden orta yaş döneminde bu olumlu aktiviteye her zamankinden daha fazla zaman ayırmalısınız. Bırakın ruhunuz özgür kalsın. Suyu izleyin, kuşları dinleyin, toprağın kokusunu derin derin içinize çekin. Hayatta olmanın tadını her zamankinden daha fazla çıkarın. Şehir hayatı streslerle dolu. Bu durum kaç yaşında olduğunuza bakmadan herkese ciddi anlamda zarar veriyor. Bu yüzden doğaya karışın.
Kural 9: Yapmak istediğiniz bir projeye zaman ayırın
Orta yaş döneminde işten kaynaklı memnuniyetsizlik hissetmek oldukça yaygındır. Sıkılabilirsiniz veya istediğiniz bir kariyere sahip olamayabilirsiniz. Bunda herhangi bir problem yok. Asıl problem ise gerçekleştirebileceğiniz ve hep ertelediğiniz fikirleri hayata geçirmemektir. Orta yaş her ne kadar insanların gözünde bazı planlar için geç kalınmış bir süreç olarak görülse de durum hiç ama hiç öyle değil. Hayattasınız. Gücünüz kuvvetiniz hala yerinde. Yaşlı değilsiniz. Bu yüzden projelerinizi hayata geçirmek sizi zihnen muhteşem hissettirecek. Böylece orta yaş krizi hayatınızdan tamamen çıkacak.
Kural 10: Terapi almak ayıp değil!
Terapi almanın yaşı yoktur. Orta yaş döneminde hissettiğiniz huzursuzlukları uzman psikologlar yardımıyla da rahatlıkla çözebilirsiniz. “Bu yaşıma kadar almadım bu yaştan sonra da almam” tarzı bir yaklaşım hiç sağlıklı bir yaklaşım değildir. Buna ek olarak terapi almanız yukarıda bahsettiğimiz kuralları daha efektif bir şekilde hayata geçirmenize yardımcı olur. Bu yüzden çekinmeyin ve yardım almaktan asla utanmayın.
Kaynak: 1