Sanat dünyası, 2024’te teknolojiden iklim değişikliğine kadar geniş bir yelpazede ilham verici enstalasyonlara ev sahipliği yaptı. Bu etkileyici eserler, yalnızca estetik bir deneyim sunmakla kalmadı, aynı zamanda günümüzün en büyük meselelerini ele alarak izleyicileri derin düşüncelere sevk etti. Çoğunlukla kamusal alanlarda sergilenen bu dinamik çalışmalar, sanatseverler kadar tesadüfen karşılaşan insanları da içine çekti ve güçlü sosyal mesajlar verdi. İster dijital ister fiziksel olsun, bu eserlerin ortak noktası, her birinin izleyicide kalıcı bir etki bırakmasıydı. İşte 2024’ün öne çıkan sanat enstalasyonları…
1. Refik Anadol Studio – Büyük Doğa Modeli
Öne çıkan sanat enstalasyonları yazımıza başlıyoruz. Refik Anadol Studio, teknoloji ve yapay zekayı sanata entegre etmesiyle biliniyor. Bu yıl sundukları Büyük Doğa Modeli, doğaya adanmış ilk açık kaynaklı üretken yapay zeka modeli olarak büyük bir yankı uyandırdı. Bu etkileyici proje, Refik Anadol’un gelecekteki müzesi DATALAND’ın bir parçası olarak geliştirildi ve doğanın milyarlarca açık kaynaklı görüntüsü üzerinde eğitildi. Model, yalnızca görseller değil, aynı zamanda doğadan ilham alan sesler ve kokular da üretebiliyor. Anadol, bu projeyi, çevresel sorunlara dikkat çekmek ve yenilikçi çözümler geliştirmek için bir köprü olarak tanımlıyor. Model, Birleşmiş Milletler’de düzenlenen ve okyanusların durumuna odaklanan bir sergiyle de güçlü bir mesaj vermeyi başardı.
2. Yoko Ono – Add Colour (Refugee Boat)
Yoko Ono’nun 1960’larda başlattığı Add Colour serisi, yıllar geçse de güncelliğini koruyor. Bu serinin bir parçası olan Refugee Boat, beyaz bir odanın ortasına yerleştirilen beyaz bir tekneden oluşuyor. Katılımcılar, mavi kalemlerle bu teknelere barış, dayanışma ve kişisel endişelerini içeren mesajlar yazıyor. Ziyaretçilerin katkılarıyla şekillenen bu eser, farklı bakış açılarına ev sahipliği yapan bir platform haline geliyor. Bu proje, Ono’nun göçmenlik deneyiminden besleniyor ve ilk kez 2016 yılında hayata geçirilmiş olmasına rağmen bugünün sorunlarına ışık tutmaya devam ediyor.
3. Ik-Joong Kang – Hangeul Duvarı
Kore dilinin eşsiz alfabesi Hangeul’ü onurlandıran Hangeul Duvarı, 20.000 elle boyanmış fayansla oluşturulmuş devasa bir sanat enstalasyonu. New York Kore Kültür Merkezi’nde sergilenen bu çalışma, dünya çapındaki insanların düşüncelerini bir araya getirmeyi amaçlıyor. Katılımcılar, bir web sitesi aracılığıyla seçtikleri renkler ve metinlerle projeye katkıda bulunabiliyor. Gönderilen 7.000 sanat eserinden 1.000’i seçilerek bu muhteşem eserin bir parçası haline getirildi. Kore Kültür Merkezi bu proje hakkında, “Her parça, bir hikaye, bir anı veya kültürel bir mirasın parçasını temsil ediyor,” diyerek, çalışmanın derin anlamını özetliyor.
İlginizi çekebilir:
Türk Mimar Melike Altınışık’ın Tasarladığı Seul’deki Dünyanın İlk Yapay Zeka ve Robot Müzesi
4. Jason deCaires Taylor – Sürüklenen Bir Dünya
Dünyaca ünlü heykeltıraş Jason deCaires Taylor, sualtı müzeleriyle tanınan bir sanatçı. Ancak onun eserleri yalnızca estetik bir deneyim sunmakla kalmıyor, aynı zamanda derin anlamlar taşıyor. Taylor’ın A World Adrift (Sürüklenen Bir Dünya) adlı çalışması, Grenada açıklarındaki Carriacou ve Petite Martinique adalarının sularına yerleştirilen 30 tekne heykelinden oluşuyor. Bu heykellerin her biri, geleceğin belirsizliklerini ve dalgalı sularını temsil ediyor. Eserin ilham kaynağı ise yerel okul çocuklarının temsilleri olmuş.
Taylor’ın diğer projelerinde olduğu gibi, bu eser de sadece bir sanat yapıtı değil; aynı zamanda doğaya bir armağan. Heykeller, zamanla deniz yaşamı için yapay resiflere dönüşecek ve ekosistemi destekleyecek. Sanatçının mesajı açık: İnsanları harekete geçmeye ve çevresel farkındalık kazanmaya teşvik ediyor. Bu eser, deniz altının büyüleyici güzelliğini korumanın yanı sıra, insanlığın geleceği için önemli bir hatırlatma görevi görüyor.
5. Kimsooja – Nefes Almak
Koreli kavramsal sanatçı Kimsooja, Paris’teki Bourse de Commerce’un rotundasını dönüştürerek unutulmaz bir deneyim yarattı. Pinault Koleksiyonu’nun desteğiyle gerçekleşen bu enstalasyon, sanatçının benzersiz bakış açısını ve yaratıcılığını gözler önüne seriyor. To Breathe – A Constellation adını taşıyan bu eserde, zemin aynalarla kaplanarak mekanın gerçekliği adeta yeniden tanımlanıyor.
Tadao Ando’nun mimari tasarımına sanatçının vizyonu eklenerek, ziyaretçilerin kendilerini bu büyüleyici atmosferin tam merkezinde bulması sağlanmış. Eser, bireyleri yalnızca izleyici değil, aynı zamanda bir katılımcı haline getiriyor. Kimsooja’nın amacı oldukça net: “Hava ve su gibi, sahip olunamayan ama herkesin paylaşabileceği eserler yaratmak istiyorum.” Bu söz, onun sanatının temel felsefesini yansıtıyor.
6. Gillie ve Marc – Dostluğun Kolları
New York’un kalbindeki Dünya Ticaret Merkezi Oculus, yaz boyunca dev bir bronz ahtapota ev sahipliği yapıyor. Dostluğun Kolları adlı bu etkileyici eser, yaklaşık 11 metre uzunluğundaki ahtapot heykeliyle hem büyüklüğü hem de mesajıyla dikkat çekiyor. Avustralyalı sanatçı ikilisi Gillie ve Marc, bu devasa heykeli yaban hayatı savunuculuğu için bir çağrı olarak tasarlamış.
Ahtapotun dokunaçları arasında yer alan nesli tükenmekte olan hayvan figürleri, eserin anlamını derinleştiriyor. 7 ton ağırlığındaki bu heykel, yalnızca bir sanat eseri değil; aynı zamanda insanların hayvanların korunması konusunda bilinçlenmesini amaçlayan bir diyalog başlatıcısı. Temmuz 2025’e kadar sergilenecek olan eser, izleyicilerini yaban hayatının korunması için harekete geçmeye davet ediyor.
İlginizi çekebilir:
Doğayla Sanat İç İçe: Belçika Ormanlarına Gizlenmiş Devasa Ahşap Heykeller
7. HYBYCOZO – Boyutlar
Sanat kolektifi HYBYCOZO, onuncu yıl dönümünü anmak için Kaliforniya’nın Paso Robles şehrindeki Sensorio’da nefes kesen bir enstalasyona imza attı. DIMENSIONS, üç yıl süren titiz araştırmaların sonucu olarak hayata geçirildi. Bu büyüleyici projede, 44 devasa ışıklı çok yüzlü, geniş bir alana yayılarak hem estetik bir görsel şölen sundu hem de bir araya gelme alanları yarattı.
Merkezde yer alan yapı, aynı anda 20 kişiyi ağırlayabilecek şekilde tasarlandı. HYBYCOZO, “DIMENSIONS, geometri, ışık ve müziğin evrensel dillerini birleştirerek, zaman ve mekan kavramlarının ötesine geçen bir yer yaratma amacıyla tasarlandı,” diyor.
8. Benediktas Gylys – Portal
Portal, sanat ve teknolojiyi harmanlayarak şehirleri bir araya getiren eşsiz bir halka açık enstalasyon. Litvanyalı sanatçı Benediktas Gylys tarafından 2021’de Polonya ve Litvanya arasındaki bağlantıyı kurmak amacıyla başlatılan proje, 2024’te Dublin ve New York gibi büyük metropollere ulaştı.
Canlı yayın teknolojisi sayesinde bu portallar, kullanıcıların farklı şehirlerdeki insanlarla iletişim kurmasını sağladı. Ancak bazı uygunsuz davranışlar nedeniyle portallar geçici olarak kapandı ve daha sonra belirli saat sınırlamalarıyla yeniden açıldı. Şimdilerde New York’taki portal, Philadelphia’ya taşındı. Gylys’in vizyonu, gelecekte daha fazla şehirde bu portalları görmek yönünde.
9. Alice Pasquini – Hedef Değil
İtalyan sanatçı Alice Pasquini, savaş mağdurlarının acılarına dikkat çekmek için dokunaklı bir çalışmaya imza attı. Hedef Değil adlı eser, Sınır Tanımayan Doktorlar ve Internazionale dergisi iş birliğiyle oluşturuldu. Ukrayna’dan Sudan’a kadar beş farklı savaş bölgesindeki sivillerin ve sağlık çalışanlarının hikayeleri, Pasquini’nin etkileyici portreleriyle hayata geçirildi. Bu büyük ölçekli enstalasyon, İtalya’nın Ferrara şehrindeki bir meydana yerleştirildi. Pasquini, “En zor zamanlarda bile varlığını sürdüren insanlığın gücünü ve kırılganlığını görsel bir şekilde anlatmak istedim,” diyerek eserine olan yaklaşımını özetledi.
10. Büyük Fil Göçü
2024 yılında öne çıkan sanat enstalasyonları yazımızın sonuna geldik. Büyük Fil Göçü, görkemli fillerle dolu bir sanat eseri olarak doğaya dikkat çekiyor. Elephant Family USA tarafından organize edilen bu gezici enstalasyon, 2024’te Rhode Island’ın muhteşem uçurumlarından yola çıktı.
Eser, yerli topluluklardan 200 zanaatkarın elinden çıkan yüz gerçekçi fil heykelinden oluşuyor. New York ve Miami gibi şehirlerden de geçerek 2025’e kadar sürecek bu proje, yalnızca hayvanların güzelliğini kutlamakla kalmıyor, aynı zamanda yaşam alanlarının korunmasına ve insan-yaban hayatı uyumuna dikkat çekiyor.
Kaynak: 1