Bir saniye önce sakindiniz… Şimdi ise içinizde bir volkan patlıyor! Bir anda sinirlenip nasıl bu kadar öfkelenebildiğinizi hiç düşündünüz mü? İşte burada beyin devreye giriyor! Öfke, aslında beynimizin binlerce yıl öncesinden miras kalan “savaş ya da kaç” mekanizmasının bir parçası. Beyniniz bir tehdidi algıladığında, vücudunuzu iki seçeneğe hazırlar: Savaş! (Kendi haklarını savun, bağır, öfkelen!) ya da Kaç! (Oradan uzaklaş, konuyu kapat, görmezden gel). Psikiyatrist Dr. Alex Dimitriu, “Öfke, çok eski ve temel bir duygudur,” diyor. Ve evet, bu duyguyu hepimiz tanıyoruz! Öfkelendiğimizde beynimizin düşünmeden hareket eden bölümü aşırı aktif hale gelirken, mantıklı düşünen kısmı devre dışı kalır. Sonuç? Mantıksız tepkiler, pişman olunacak hareketler ve bazen istemeden ağzımızdan çıkan sert sözler… Peki, beynimizin hangi bölümleri öfke mekanizmasında rol oynuyor? Haydi, detaylara dalalım! Öfkelendiğinizde beyninizde neler olur?
Amigdala harekete geçerek alarm butonu çalmaya başlıyor
Beyninizin “hızlı karar veren” bölümü olan amigdala, tehlikeyi algılar algılamaz kırmızı alarmı çalar! Burası, duygularımızı, hafızamızı ve öğrenme yetimizi yöneten badem şeklindeki küçük bir yapıdır. Fakat burada şöyle bir sıkıntı var: Amigdala bazen aşırı hassas olabilir. Örneğin, gerçekten tehlikeli bir durumla (örneğin bir aslanla burun buruna gelmek) birisinin size yüksek sesle konuşmasını ayırt edemeyebilir. Sonuç? Küçük bir şeye bile aşırı tepki gösterebilirsiniz. Amigdala öfkelenince hemen bir mesaj yollar: “Tehlike var! Harekete geç!” Ve bu mesaj, beyniniz başka bir kilit noktasına iletilir.
Hipotalamus, beynimizin içindeki kriz yönetimi departmanı gibidir. Gelen tehlike sinyalini alınca, vücudumuzu hızlıca savaş ya da kaç tepkisine hazırlar:
Kalp atışlarınız hızlanır,
Nefesiniz sıklaşır,
Kan basıncınız yükselir,
Kaslarınız gerilir.
Kısacası vücudunuz tam bir “saldırı modu”na geçer! Çünkü hipotalamus, otonom sinir sisteminizi harekete geçirerek sizi fiziksel olarak savaşmaya ya da kaçmaya hazırlar. Ama dur bakalım, beyniniz başka bir bölümü bu noktada devreye giriyor…
Prefrontal korteks (mantıklı düşünme) devre dışı kalıyor
Beyninizin ön tarafında bulunan prefrontal korteks, mantıklı düşünme, karar verme ve duyguları kontrol etme görevini üstlenir. Ancak öfkelendiğinizde amigdala çok hızlı çalıştığı için, prefrontal korteks durumu değerlendirme şansı bulamaz.
Yani bazen sinirlendiğimizde “önce hareket edip, sonra düşünmemizin” nedeni budur! Örneğin, sinirliyken atılan bir mesaj ya da bağırarak yapılan bir çıkış, genellikle mantıklı bir süzgeçten geçmeden, doğrudan “öfke motoruyla” harekete geçmiştir. Sonradan “Keşke böyle yapmasaydım,” dediğiniz oldu mu? İşte bunun sorumlusu, amigdalanın prefrontal korteksi devre dışı bırakması!
Öfkelendiğimizde beynimizde sadece belirli bölgeler değil, aynı zamanda kimyasal reaksiyonlar da devreye giriyor
İşte o anda salgılanan başlıca hormonlar:
Adrenalin
Bedeniniz, adrenalin salgılayarak sizi savaşmaya ya da kaçmaya hazır hale getirir. Kaslarınız gerilir, nefesiniz hızlanır, kalbiniz deli gibi atar!
Kortizol
Kortizol, vücudunuz stres anında salgıladığı bir hormondur. Ama sürekli olarak yüksek seviyelerde olması, uzun vadede ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.
Norepinefrin
Bu hormon, sizi tetikte tutar ve sizi sinirlendiren şeye takılı kalmanızı sağlar. İşte bu yüzden sinirlendiğinizde, o tek bir olay dışında başka hiçbir şeye odaklanamıyorsunuz!
Öfkelendiğinizde beyniniz ve vücudunuz adeta savaş moduna geçiyor
Beyniniz, adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarını salgılamaya başlıyor ve bu da vücudunuzu tam anlamıyla “tehdit var, hazırlan!” diye alarma geçiriyor. Peki, bu alarmın sonuçları neler?
Kalp atışlarınız hızlanır: Sanki maraton koşuyormuşsunuz gibi kalbiniz deli gibi atmaya başlar.
Kan basıncınız yükselir: Vücudunuz olası bir mücadeleye hazır olmak için kan akışını artırır.
Kaslarınız gerilir: Özellikle çene ve omuzlarınız taş gibi sertleşir. (Daha sonra boyun ağrısı olarak geri dönebilir!)
Nefesiniz hızlanır ve yüzeyselleşir: Derin derin nefes almak yerine kısa kısa soluyabilirsiniz, bu da bazen baş dönmesine bile yol açabilir.
Sindirim sistemi yavaşlar: Midede kelebekler uçuşmaz ama sinirden düğüm olabilir. Bu yüzden stres altında bazı insanlarda mide bulantısı, hatta iştah kaybı görülebilir.
Vücut ısınız artar: “İçim içimi yiyor” ya da “sinirden yanıyorum” demek tesadüf değil! Öfkelendiğinizde gerçekten vücut sıcaklığınız artar.
Ve işte bu yüzden tartışmaların alevlendiği anlarda gerçekten içiniz yanar! Öfkelendiğinizde beyninizde neler olur anlattık. Bunlar içeride olup bitenler, peki dışarıdan nasıl gözüküyorsunuz?
Yüzünüz kızarır, bazen kulaklarınıza kadar yanar. Göz bebekleriniz büyür, daha keskin ve odaklı bakmaya başlarsınız. Terlemeye başlarsınız (özellikle avuç içleri ve alın). Yumruklarınızı sıkabilirsiniz, farkında olmadan dişlerinizi de sıkıyor olabilirsiniz. Duruşunuz değişir, omuzlar yukarı kalkar ve vücut savaş pozisyonuna geçer. Beyniniz, sokakta aniden önünüze çıkan bir tehdit ile sosyal medyada okuduğunuz sinir bozucu bir yorum arasındaki farkı ayırt edemez. Bu yüzden bazen küçücük bir şey bile bizi tamamen çileden çıkarabilir!
Bir şeye sinirlenirsiniz, vücut tepki verir, kalp atışlarınız hızlanır, kaslarınız gerilir ve tüm bunlar daha da öfkeli hissetmenize neden olur. Tam bir sinir girdabı! Ve işin kötüsü, eğer öfkeyi sık sık yaşıyorsanız, bu durum sadece anlık bir his olmaktan çıkıp, ruh sağlığınızla ilgili daha derin bir sorunun sinyali olabilir.
Öfke ve ruh sağlığı arasındaki bağlantı
Herkes zaman zaman sinirlenir ama bazı insanlar için öfke, kontrol edilemeyen bir hale gelebilir. Peki, bu durum hangi ruh sağlığı sorunlarıyla bağlantılı olabilir?
Depresyon
Herkes depresyonu mutsuzluk ve çökkünlük olarak bilir ama bazı insanlar (özellikle erkekler) depresyonu öfke şeklinde yaşar! Eğer sürekli olarak sinirli, tahammülsüz ve patlamaya hazır hissediyorsanız, belki de altında yatan şey öfkeden çok depresyondur.
Anksiyete (Kaygı bozukluğu)
Öfke ve korku, beynimizin ilkel savaş-kaç tepkisiyle yakından ilişkilidir. Eğer zaten kaygılı bir yapınız varsa, beyniniz sürekli tetikte olduğu için sinirlendiğinizde de şiddeti daha yüksek olabilir. Küçük bir olay, kaygı nedeniyle koca bir sinir patlamasına dönüşebilir!
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB)
DEHB’li kişiler, duygularını düzenlemekte zorlanabilir. Aniden gelen sinir patlamaları, sabırsızlık ve ani tepkiler, DEHB’nin bir sonucu olabilir.
Borderline kişilik bozukluğu
Borderline öfke, ani patlamalarla kendini gösteren aşırı yoğun bir öfke türüdür. Genellikle küçük bir olayın, beklenenden çok daha büyük bir tepkiye yol açmasıyla fark edilir. Duygular yoğun yaşanır ve aniden sıfırdan yüze çıkılabilir!
Travma sonrası stres bozukluğu
Travmatik deneyimler, beynimizin alarm sistemini sürekli açık bırakabilir. Bu yüzden normalde küçük sayılabilecek olaylar bile aşırı öfke ve sinir patlamalarına neden olabilir.
Bipolar bozukluk
Bipolar bozuklukta, özellikle manik ve hipomanik dönemlerde, ani sinir patlamaları sık görülür. Eğer duygularınızda aşırı iniş çıkışlar yaşıyorsanız, öfkenizin sebebi duygudurum bozukluğu olabilir. Öfkelendiğinizde beyninizde neler olur yazımızın sonuna geldik. Bu içerik de ilginizi çekebilir: