Belli yaş grubundaki öğrencilere “elektrik” dediğiniz vakit, hemen hemen hepsinden aynı cevabı alırsınız: Edison. “Ok Edison” diyesiniz gelir, ama diyemezsiniz, çünkü sakin olmalı ve onlara durumu anlayabilecekleri şekilde izah etmelisinizdir: “Evet, hep Edison olarak bilindi ve dile getirildi, ama bir kişi var ki, Edison’un katkıları onunkiler yanında devede kulak kalır.” (Tam bu kısımda “öğretmenim devede kulak” ne demek diye soran olursa hapı yutarsınız.)
Maalesef, dünyaya ve insanlığa bu kadar hizmet edip de adı bu kadar bilinmeyen ikinci bir isim yok sanırız. Sadece o var bu kadar unutulan: Bizim biricik Tesla’mız. Hayatı travmalarla dolu, takıntılı, yalnız, parasız, tek başına, Nikola Tesla.
Bir dönem çok iyi bir konuma geldi aslında, ama G. Westinghouse’un onu unutması, J. P. Morgan’ın da yatırımlarını düşünüp onu yüz üstü bırakmasıyla bir anda sefaletin tam ortasında buldu kendini. Aradan 100 yıl geçmiş. Westinghouse da, Morgan da servetlerine servet katıyor, hem de bu hiç hatırlanmayan adamın da katkılarıyla. Tabii bilemiyoruz, Tesla, Edison’la bu denli bir rekabete girmeyip işine gücüne baksaydı ne olurdu acaba? Ya da patentlerini bu kadar kolay bir şekilde onun bunun kullanımına sunmasaydı… Bunlar elbette, Tesla’ya yapılan haksızlığı, sanki tümü kendi hatasıymış gibi göstermeye çalışan sorular değil.
Dünya henüz sana hazır değil Nikola
Yeryüzünün tartışmasız en büyük bilim insanı olarak anılan bu adam, (şimdiki) Hırvatistan topraklarında bulunan Smiljana Köyü’nde dünyaya geldiğinde tarih 10 Temmuz 1856’yı gösteriyorduve tam da o gün güçlü bir fırtına baş göstermişti. Nikola, tam da köye bir yıldırım düştüğü sırada dünyaya geldi. Yeni doğan bu bebeği eline alan ebenin yorumu ise tam da bu doğan bebeğe yakışır cinstendi: “Nikola, fırtınanın oğlu olacak.” Yeryüzünün, Nikola adlı bu çocuğa fena halde hazırlıksız yakalandığı, bi’ yüz yıl kadar sonra ancak anlaşılabilecekti.
Annesinin desteğini aldı
Babası papazdı. Birçok din adamı gibi oğlunun da kendi yolundan gitmesini ve papaz olmasını ister. Ama Nikola, babasına karşı, halk arasında bir nevi mucit olarak bilinen annesinin desteğini arkasına alır ve babasına karşı çıkar. Mühendislik konusunda ısrarcı olur.
İlk travma: Ağabeyinin ölümü
Ailedeki beş çocuğun ikincisidir Nikola. Bir ağabeye, üç de kız kardeşe sahiptir Nikola. Ağabeyi Dane ata bindiği esnada kaza eseri ölür (kimi kaynaklarda Nikola’nın hatası olduğu da yazar bu olayın). O öldüğünde Nikola henüz 5 yaşındadır.
İlham kaynağı alet: Gram dinamosu
Fizik ve matematikteki başarılarıyla adından söz ettirir Nikola. Önce Avusturya Graz Politeknik Okulu’na, ardından da babasının isteği üzerine Prag Charles Ferdinand Üniversitesi’ne gitti. Burada, sonradan imzasını atacağı en önemli buluşlarına ilham kaynağı olan bir elektrik cihazıyla, “Gram dinamosu”yla karşılaştı. Teknik o kadar ilgisini çekiyordu ki, yabancı eserleri okuyabilmek için İngilizce, Fransızca ve İtalyanca öğrendi (Almanca’yı zaten biliyordu).
“Ben bu oyunu bozarım profesör”
Gram dinamosuyla karşılaştığı sıralar 22 yaşında olan Tesla, bu dinamoların tasarımlarını yetersiz buldu ve profesörleriyle bunları tartıştı. Hatta bu dinamoların tasarımlarını köklü bir şekilde değiştirebileceğini söyledi (rivayet edilir ki bu tartışmalardan birisinde hocası Tesla’ya “sen kim alternatif akım kim” tarzında bir çıkış yapar, Tesla da hırs yaparak yıllar içinde alternatif akımı hocasının gözüne sokar).
Bilim dünyasında devrim: Alternatif akımlı motor
Tam 4 yıl sonra da, bu köklü değişimi gerçekleştirdi ve iki “alternatif akımlı”, motora güç vermek için döner manyetik alan yaratan muhteşem tasarımını gerçekleştirdi. Böylece artık komütatöre ihtiyaç kalmıyordu. (Yine rivayet edilir ki, bu tasarımı Şubat 1882’de Budapeşte’de parkta bir arkadaşıyla gezinirken buluverdi.)
Edison ve katakullileri
1882 yılı, Tesla’nın çalışmak için Paris’e gittiği, Edison’un şirketinde (Continental Edison) çalışmaya başladığı yıl oldu. Strassburg’ta ilk endüksiyon moturunu üretti. Sonra da beş parasız bir şekilde New York’a gitti. Oraya gidince de Edison’un şirketinde işe girdi. Alternatif akımla ilgili teorisini Edison’la da paylaştı ama Edison, “teoriler üzerinde boşuna kafa yoruyorsun” diyerek onu tersledi ve ona “elektrik ampülü” ile ilgili başka bir görev verdi. Bu görevi yerine getirdiği takdirde de Tesla’ya büyük miktarda paralar vaat etti Edison. Tesla da pek istemese de paraya olan ihtiyacından dolayı görevi lâyıkıyla yerine getirdi. Fakat Tesla Edison’dan parasını isteyince, Edison para konusunun bir şaka olduğunu söyledi. Bunun üzerine Tesla da Edison’un şirketinden 1887’de istifa etti. Akımlar arasındaki savaşın da başlamasına vesile oldu bu istifa.
AC in, DC out
Bu istifadan sonra şansı yaver gitti ve Tesla, yatırım yapabilecek birinin yardımıyla Tesla Elektrik Şirketi’ni kurdu. Tam Tesla atak yaptığı sıralar işler Edison için yolunda gitmiyordu, çünkü “doğru akım”ın bir problemi vardı. Doğru akımla üretilen voltaj daha düşük oluyordu ve tel üzerinde 800 metre kadar yol aldıktan sonra gücünü kaybediyordu. Bu nedenle de voltajı 100 volta yükseltmek için hemen hemen her 900 metrede bir güç istasyonu kurmak gerekiyordu. Alternatif akımda ise bu sorunlar yoktu. Akım, 300 bin volta kadar çıkabiliyordu ve bu enerji transformatörler aracılığıyla kilometrelerce uzağa taşınabiliyordu. En önemlisi de herhangi bir güç kaybı yaşanmıyordu.
Edison’un çırpınmaları: Karalama kampanyaları
AC sistemi üstündü, ama Edison yatırım üstüne yatırım yaptı ve kolay pes etmedi. 1888’de, rekabet iyice arttığında piyasaya Edison’un bir başka rakibi çıktı: George Westinghouse. Vakti zamanında Tesla, Westinghouse’a, çok fazlı akım dinamosu ve transformatör satmıştı. Edison, başlattığı kampanyalarla yüksek voltajlı AC’yi karalama işine girişti. O dönemlerde kedi ve köpeklerin, Westinghouse tarafından geliştirilen alternatif akımlı metal çubuklarla öldürülüyor olması ve New York’ta henüz uygulanmaya başlanan elektrikli sandalyeyle idamın da AC kullanılarak yapılıyor olması, Edison’un işini kolaylaştırdı (hatta elektrikli sandalyenin 6 Ağustos 1890’da bir katilin idamında kullanılması insanların hafızasında bir hayli yer etti).
Westinghouse, Tesla’nın desteğiyle nakavt ediyor
Westinghouse da boş durmadı elbette. Misilleme olarak Edison’un doğru akımının, bir bifteğin tek tarafını 100 saniyede ancak pişirebildiğini kanıtladı. Olumsuz imajı yok etmek için mücadelesine devam etti Westinghouse ve Tesla’nın endüstriyel desteğini de alarak ekonomik nedenlerden dolayı kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan “The Golden King” adlı madene AC kullanarak elektrik taşımayı başardı. Üstüne bir de 1893’te Şikago’da yapılması plânlanan Dünya Fuarı’nın ışıklandırılması anlaşmasını imzaladı. Tesla burada resmen şov yaptı ve vücudundan geçen alternatif akımla parmaklarının ucundaki ampülleri yaktı. İzleyiciler bu gösteriyi ağızları açık bir şekilde izlediler. Bu gösteri akımlar arasındaki savaşı Tesla-Westighouse lehine sonlandırdı. Edison pes etti ve şirketi AC teknolojisini elde etmek için Westinghouse’la anlaşma imzalamak zorunda kaldı. Bir zamanlar düşman olan bu iki kuruluş sonradan Niyagara Şelalesi’nden elektrik elde etmek için birlikte çalıştılar. (Tesla ne kazandı? Hiçbir şey.)
Ve Tesla bobini yarattı
Tesla birçok buluşa imza attı ama bunlardan en önemlilerinden birisi “Tesla bobini”ydi. Bu bobin, ileride gerçekleştirilecek olan radyo ve televizyon yayınlarına da temel teşkil etti. Bir de AC’nin bazı sıradışı özelliklerini fark etti Tesla. Örneğin AC’de yüksek frekanslı akım, sahip olduğu “yüzey etkisin”den dolayı tellerin sadece dış yüzeylerinde yol alıyordu. Dünya Fuarı’nda gerçekleştirdiği gösteride elektriğin kendisine zarar vermemesinin sebebi de buydu.
İlk uzaktan kumandalı araç
1898’de New York’ta Madison Square Garden’da, telsiz ile uzaktan kontol ettiği bir araçla gösteri gerçekleştirdi. Büyük bir alanın ortasına bir tank koyup içini suyla doldurdu. Oluşturduğu bu küçük göle de, üzerinde anten olan bir tekne koydu. Teknede bir radyo alıcısı bulunuyordu ve Tesla seyircilerin taleplerini de dikkate alarak tekneyi ileri-geri, sağa-sola hareket ettirdi. Bu gösteriyi herkes ağzı açık izledi ve bu olay dönemin gazetelerinde de ön sayfalarda yer aldı. Tabii tüm bunlar onu rakip olaran görenlerin hiç hoşuna gitmedi.
Rafa kaldırılan bir devrim: Kablosuz elektrik
Tesla’nın herkes tarafından kabul edilen en önemli projesi “kablosuz enerji iletimi”ydi. Bu yönde yaptığı çalışmalar sonuç verdi. Colorado’daki laboratuvarında, yüksek frekanslı elektromanyetik alan oluşturmak için dev bir bobin inşa etti. Bu bobin aracılığıyla 10 bin watt gücündeki elektriği 40 km uzağa hava yoluyla taşıyarak 200 ampülü yakmayı başardı. Ancak maalesef onu o zamana kadar destekleyen J. P. Morgan, hava yoluyla elektrik iletimi konusunda desteğini bir anda çekti. Çünkü AC teknolojisini kullanan elektrik şirketlerine büyük yatırımlar yapmış, kablosuz elektriğin bu yatırımları baltalayacağını fark etmişti. Bu maddi destekten yoksun olması Tesla’yı bitirdi. Artık 50 yaşında beş parasız bir adamdı.
Uzaydan gelen ses dalgaları
1899 yılının Mart ayında kendi laboratuvarından uzaya ses dalgaları gönderdi. Uzaydan gelen kozmik ses dalgalarının kaydını aldı. Bunun duyurusunu da yaptı, fakat bilim dünyası bu konuyla pek de ilgilenmedi ve bir takım makalelerde Tesla’yı alay konusu yaptı. (Onu zamanın ötesinde yapan da bu değil mi zaten?)
Marconi mi? Hadi oradan!
Radyo denince akla hemen Marconi gelir, fakat Marconi’nin, Tesla’nın asistanlığını yaptığı pek bilinmez. Marconi’nin radyoyu icat etmesi, asistanlığını yaparken Tesla’dan çaldığı veriler sayesinde gerçekleşir. Tesla da maalesef uyanık ve hırslı bir bilim insanı değildi. Sonradan dava açsa da, davanın kendi lehine sonuçlandığını görmeye ömrü yetmedi. ABD Yüksek Mahkemesi 1943’te radyonun Tesla tarafından icat edildiğini kabul etti ve açıkladı.
Takıntıları da olan bir dâhi
Garip takıntıları da vardı Tesla’nın, daha doğrusu fazlaca evhamlıydı (ona soracak olsak takıntı değildir aslında bunlar). Örneğin insan saçına dokunmaktan hoşlanmazdı Tesla. Bir de yaşadığı bir talihsizlikten dolayı mikrop takıntısı vardı. Belki de yine aynı sebeple, bir kez kullandığı havluyu bir daha kullanamazdı. Kaldığı otel Waldorf Astoria’da yemek yerken destelerce peçete kullandığı söylenegelir. Bir de örneğin, yaptığı herhangi bir şeyi 3’ün katlarını baz alarak yapardı (gündelik hayattaki herhangi bir şey örnek verilebilir buna). Davet edildiği ya da katıldığı konferanslarda diğer konuşmacıları dinlemek onun için “kafa karıştırıcı”ydı. O, böyle zamanlarda dışarı çıkıp güvercinleri beslemeyi tercih ederdi.
Evlenmedi ve aseksüeldi, çünkü…
Hiç evlenmedi Nikola Tesla. Bu durumdan da rahatsız olmadı, zira bilim teknik manyağı bu adama göre, bekâr ve aseksüel olması yeteneklerinin gelişmesine katkıda bulunuyordu. (Adam çilenin en büyüğünü bertaraf etmiş.)
Muazzam bir zihin, harikulâde bir beyin
https://youtu.be/PF76qlwWM8s
Tasarladığı ve hayata geçirmeyi düşündüğü sistemleri, üç boyutlu halleriyle kafasında canlandırabilirdi. Yani teorik olarak tasarladığı bir makine, zihninde tam olarak çalışır hale geçmeden onu pratiğe dökmezdi. Burada sözünü ettiğimiz şey tam olarak, mühendislerin ve tasarımcıların son yıllarda bilgisayar programları aracılığıyla yaptığı şey. Yani bu manyak, en karışık deneyleri ve makineleri zihninde tasarlayıp tamamlayabilirdi.
Nobel ödülüne lâyık görüldü fakat…
1912’de Edison’la birlikte Nobel Fizik Ödülü’ne lâyık görüldü, ama Edison’un iyi bir bilim insanı olduğunu düşünmediği için bu ödülü reddetti. İlginçtir, AIEE tarafından 1917’de verilen Edison madalyasını kabul etti.
Beş parasız ve borçlu bir şekilde öldü
Yıllar geçtikçe sesi soluğu hiç çıkmaz oldu Tesla’nın. Gerçeklikten gittikçe uzaklaştığı söylendi. uyanık ve hırslı olmayan bu adam parasına da hiçbir zaman sahip çıkamadı. Birçok yere borcu vardı ve borçlu olduğu kişilerden kaçmak için sık sık yer değiştirirdi. 150 yaşına kadar yaşamayı umuyordu ama 8 Ocak 1943’te (bazı kaynaklarda 5 ya da 7 Ocak olarak da geçer) 86 yaşındayken New Yorker Oteli’nin ona ayrılan odasında kalp yetmezliği sebebiyle hayata gözlerini yumdu. Hep yalnız kalmak istediği için cesedi, öldükten birkaç gün sonra bulunabildi. Öldükten sonra da Tesla’nın tüm dokümanlarına ABD hükümeti tarafından el konuldu.
Bonus 1: Nikola Tesla Müzesi
Müze, Belgrad’da yer alıyor. Uygun bir giriş ücreti karşılığında Tesla’nın icatlarından bazılarının prototiplerini görebiliyorsunuz. Rehber eşliğinde bu prototipler çalıştırılıyor da. Müzede Tesla’nın külleri de bulunuyor.
Bonus 2: Bir adet Tesla kitabı
Kitabın yazarı Margaret Cheney, adı ise “Zamanın Ötesindeki Dahi: Tesla”.
Bonus 3: David Bowie’den Tesla güzellemesi: The Prestige
Bilmeyeniniz var mıdır hâlâ bilemiyoruz ama bu filmde Nikola Tesla da yer alır, hem de David Bowie’nin canlandırmasıyla.
Bonus 4: Tesla vs Edison klibi
Tesla’nın ve Edison’un canlandırıldığı çok eğlenceli bir klip.