Çağımızın vebası: Narsisizm!
Narsisizm, aslında bir kişilik bozukluğudur ama biz bunu bir dönemin bulaşıcı hastalığı olan vebaya benzetiyoruz. Çünkü hepimizin hayatlarında narsist kişilikler bulunuyor ve öylesine çoklar ki; neredeyse bulaşıcı olduğunu düşüneceğiniz. :/
Peki kimdir bu narsist?
Narsist bir kişiliğe sahip insanların en belirgin özelliği, başkalarının düşüncelerine tamamen ilgisiz olmalarıdır. Kendini beğenmişliklerinden, daima ön planda olmak istemelerinden de tanıyabilirsiniz onları. Böyle insanları çoğu zaman “ukala”, “zor kadın/erkek” gibi kelimelerle tanımlamaya çalışırız. Oysa sahip oldukları bu özellikler, yaşadıkları kişilik bozukluğunun belirtileridir.
Narsisizm, psikolojik destek yardımıyla düzeltilebilir; ancak kronikleşme eğilimi gösterdiği için tedavisi oldukça zordur. Zaten narsist bir kişiliğin, bunu fark edip kabul etme ihtimali de pek azdır.
Buraya kadar, son zamanların en popüler konusu olan narsisizme kısaca açıklık getirdik.
Buradan sonra ise, hayatınızdaki narsistleri tespit edebilmeniz için bazı narsistik kişilik özelliklerinden bahsedeceğiz. İnanıyoruz ki, hiçbiri size uzak gelmeyecek. Hatta hoşunuza gitmese bile, belki de birçok özelliği kendinizde bulacaksınız. Buyrunuz.
Narsist kimseler, yeteneklerinin sınırsız olduğuna ve her şeyin en doğrusunu kendilerinin bildiğine inanırlar
Dolayısıyla da karşılarındakini asla dinlemezler. Ortamdaki diğer kişilerin konuşmasına izin vermezler, en çok onlar konuşurlar. Çünkü onlara göre, doğrusu budur.
Sizin söylediklerinizi dinlemezler; sürekli konuşmanızı bölüp kendileri konuşmaya başlarlar
Çünkü kendi davranışlarını sorgulama alışkanlıkları yoktur; dolayısıyla da insanları ne kadar rahatsız ettiklerinin farkına varamazlar.
Kafalarında belirli bir “mükemmel insan” tanımı vardır, bu tanımın hakkını vermek için de insanüstü bir çaba gösterirler
Kendilerine göre en mükemmeli oynadıkları bu zamanlarda ise, kişiliklerinin eleştirilmesine asla tahammül edemezler.
Eleştiriye tamamen kapalıdırlar, onlar için beğenilmeme ya da reddedilme gibi bir durum söz konusu olamaz
Birilerinin onları haksız bulması mı? Çıldırırlar. Hatta böyle durumlarda, karşılarındaki insana karşı, öfkeli ve saldırgan tavırlar gösterebilirler. Çoğu zaman, kendilerini reddeden ve eleştiren kişiyi suçlama eğilimindedirler.
Daima kendi sorunları ön plandadır, başkalarının ne yaşadığıyla kesinlikle ilgilenmezler
Bu yüzden onlarla sorunlarınızı paylaşmanız yersizdir. Zaten paylaşma girişimi bulunduğunuzda, başarılıkla sonuçlanacağından, siz de bu zamanla anlarsınız.
Kendilerini “benzersiz” buldukları için, sadece üstün niteliklere sahip olduklarını düşündükleri insanlarla ilişki kurmaya çalışırlar
Kısacası, herkesle muhatap olmazlar(!).
Genelde başarılı insanlardır; çünkü övgü ve iltifattan beslenirler; bunlara ulaşmak içinse çok çalışırlar
Çalışmaktaki tek amaçları, birileri tarafından takdir edilmektir.
Bir şeyi başaramadıklarında ise, kendilerini suçlamak akıllarına bile gelmez
Çünkü onlar mükemmeldir.
Kendi çıkarları için, insanları kullanabilirler; çünkü her şey ve herkes onlara hizmet etmelidir
İlişkilerinde daima bir çıkar söz konusudur ve hatta karşısındaki insandan sağladıkları fayda bittiğinde ona sırtlarını dönebilirler.
Sürekli olarak kıskanıldıklarını düşünürler; oysa çevresindekileri en fazla kıskanan yine kendileridir
Kendilerinde hata görmedikleri için, kıskanılan kişi daima onlardır.
En fazla kafa yordukları konular sınırsız güzellik, zeka ve güçtür
Çünkü her şey, kendileri gibi kusursuz olmalıdır.
Yeni şeyler söz konusu olduğunda daima temkinlidirler; çünkü sürekli olarak insanlardan şüphe duyarlar
Bu da yine, kendilerine karşı geliştirdikleri aşırı koruma duygusundan kaynaklanır.
Empati yönleri koca bir “sıfır”dır, başkalarını anlamaya ayıracak vakitleri yoktur
Zaten böyle bir istek de duymazlar. Birilerini dinlemek ya da anlamak, onlar için yüktür. Çünkü sadece kendi mutlulukları üzerine düşünürler.