Kahramanmaraş’ta peş peşe meydana gelen iki büyük deprem, 10 şehrimizde büyük bir yıkım, büyük bir trajedi yaşanmasına neden oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kısa süre önce, deprem nedeniyle 14.014 insanımızın yaşamını kaybettiğini, 63.794 kişinin de yaralandığını açıkladı. Bununla birlikte depremin dördüncü gününde de arama kurtarma faaliyetleri devam ediyor, tek yürek haline gelen Türkiye, yaralarını sarmaya çalışıyor. Peki, uzmanların bir deprem ülkesi olduğunu dile getirdiği Türkiye’de deprem tehlikesi geçti mi? Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, ülkemizdeki “deprem gerçeği” hakkında pek de iç açıcı olmayan fakat son derece önemli açıklamalarda bulunuyor. Detaylara birlikte bakalım…
Türkiye, son dönemin en büyük felaketlerinden biriyle karşı karşıya
Kahramanmaraş depremleri, 10 ilimizde büyük bir yıkıma neden oldu. 14.014 insanımız yaşamını kaybetti, 63.794 insanımız yaralandı. Enkaz altında kurtarılmayı bekleyen binlerce insanımız var. Deprem, son dönemde en çok canımızı yakan, en çok gündemde olan konu. Bununla birlikte pek çok bilim insanı uzun süredir ülkemizdeki deprem gerçeğini dile getiriyor. Bu doğrultuda Prof. Dr. Naci Görür, konuyla ilgili endişe verici fakat son derece önemli bazı açıklamalarda bulundu.
Görür, Kahramanmaraş’ta peş peşe meydana gelen iki büyük depremin ender görülen bir olay olduğunu ifade ediyor
Görür, daha önce Elazığ bölgesinde meydana gelen depremlerin, Kahramanmaraş bölgesindeki fay hattına yeni bir enerji yüklediğini, bu enerjinin, bölgede uzun yıllardır biriken enerjiyle birleştiğini ifade ediyor. Konu hakkındaki görüşlerini ise “Zaten Maraş’ta önemli bir enerji birikmişse, bir de siz ekstra bir enerjiyi oraya transfer etmişseniz, Maraş’tan korkmaya başlarız. İşte o korkudan, beklentiden dolayı ‘Maraş’a dikkat edin’ dedim. ‘Deprem hazırlıklarına başlayın, kentsel dönüşümü burada ihmal etmeyin’ diye yazdım, çizdim, söyledim. Maalesef 6 Şubat geldi, 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki deprem oldu. Bu ikinci deprem, ‘tetiklenme’ ile oldu. Oradaki fay sistemleri birbirlerini tetikledi. İlk deprem Ölüdeniz fayında, ikinci deprem Doğu Anadolu fayı üzerinde oldu. Böyle 9 saat arayla iki deprem olması çok ender görülen bir durum. Baktığımız zaman, binaların çoğu sefer tası gibi çökmüş.” sözleriyle ifade ediyor.
“Bingöl ve Karlıova, endişe ettiğimiz yerler arasında”
Kısa süre önce yaşadığımız büyük felaketin ardından, önemli açıklamalar yapan Görür, “Bunu ilk kez söylüyorum bunu bütün Türkiye duysun, Türkiye’de en fazla deprem üreten iki fay var. Biri Kuzey Anadolu fayı, diğeri Doğu Anadolu fayı. Her iki fay enerjisinin büyük bir kısmını boşalttı. Bu demektir ki önümüzdeki birkaç yüz sene içerisinde Türkiye’de çok büyük bir deprem olmayacak, en azından bu iki fay kuşağı boyunca. Ancak bizim yine de endişe ettiğimiz yerler Bingöl ile Karlıova arasında.” ifadeleriyle Bingöl ve Karlıova hattına dikkat etmek gerektiğini dile getiriyor.
“İstanbul depremi çok uzak değil!”
Çok sayıda bilim insanı, son derece yıkıcı olacağı tahmin edilen İstanbul depremi hakkında uzun süredir uyarılarda bulunuyor. Naci Görür de, İstanbul depreminin yaklaştığı kanaatinde! Görür bu konu hakkındaki görüşlerini, “İstanbul’da durum hiç iyi değil. Nasıl 3 gün önce ‘Maraş’tan endişe ediyoruz’ diye yazdıysam aynı şekilde İstanbul’dan endişe ediyorum. Bilimsel bütün araştırmalar, İstanbul’da zamanın gelmekte olduğunu gösteriyor. Aşağı yukarı 30 sene içerisinde depremin beklendiği söyleniyordu, 23 senesi geçtiğine göre büyük ölçüde yakınlaşmış demek istiyorum.” şeklindeki cümleleriyle ifade ediyor.
Naci Görür’e göre Hatay ve Adana için risk ortadan kalkmadı
“Çevredeki faylarda belirli bir stres transferi olabilir. Bu depremlerden sonra Hatay ve Adana yöresinin daha hassas hale geldiğini düşünüyorum. Adana havzasında Doğu Anadolu fay kuşağının devamı gibi düşünülen, orada da irili ufaklı faylar var, Hatay’ın ölü fay kesimlerinde bir stres transferinin olabileceğini, oralara bir yük geldiğini düşünüyorum. Oralarda özenli ve dikkatli olmak lazım ama onun dışında büyük ölçüde Doğu Anadolu fayı enerjisini boşalttı ve azalttı.” şeklinde konuşan Görür, Maraş fayından dolayı Hatay ve Adana havzası kesimlerinde dikkatli olmak gerektiğini dile getiriyor.
Görür’e göre Türkiye’deki depremlerin yıkıcı sonuçlarıyla karşılaşmamak için “Afet Bakanlığı” kurulması gerekiyor
Görür, bu konu hakkındaki görüşlerini ise “Önce bir Afet Bakanlığı kurulacak. Bu bakanlık kurulduktan sonra, iyi bir bütçesi olacak, gerekli altyapı ve koordinasyonu yapılacak. 5 yıllık planlar ile deprem kuşaklarından başlanacak ve deprem kuşaklarındaki her kent deprem dirençli kentlere dönüştürülecek. Önce bir mikrobölgeleme çalışması yapılacak. Risk analizi yapılacak ondan sonra zarar azaltma çalışmaları yapılacak.” sözleriyle dile getiriyor.
Kaynak: 1