Kahramanmaraş depremleri Türkiye’nin dünyada eşine az rastlanır bir yıkım yaşamasına neden oldu. Depremin etkilediği 10 farklı şehirde, binlerce bina yıkıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, kısa süre önce deprem nedeniyle 14.351 vatandaşımızın yaşamını kaybettiğini, 63.794 vatandaşımızınsa yaralandığını açıkladı. Öte yandan deprem bölgesindeki arama kurtarma ekipleri, büyük felaketin ardından çalışmalarına devam ediyor. Enkaz altından bir tek insanı kurtarabilmek için dahi yoğun bir çaba harcıyor. Buna karşın depremin dördüncü gününde halen, bazı bölgelerde ulaşılamayan enkazların olduğu ifade ediliyor, enkaz başındaki ve deprem bölgesinden uzaktaki milyonların umutlu bekleyişi yerini kedere, öfkeye ve isyana bırakıyor. Arama kurtarma ve yardım faaliyetlerini organize etmek ve bu doğrultuda çalışmalar yürütmekle görevli bazı kurumlar, yoğun eleştiri altında. Bu kurumlardan biri ise Kızılay. Pek çok insanın kurumun, depremin ardından bölgeye müdahale etmekte geciktiğini, yetersiz kaldığını ve kurumun yozlaştığını düşünüyor. Kurumun eski genele başkanlardan Tekin Küçükali’nin isyanı ise, yaşananların özeti niteliğinde: “Sözün bittiği yerdeyiz…”
Son dönemin en büyük felaketi sadece deprem bölgesinde değil tüm Türkiye’de büyük bir yıkıma ve trajediye sebep oldu
Binlerce insanımız deprem nedeniyle yaşamını kaybetti. Binlerce bina, yüzlerce mahalle ve bazı yerleşim bölgeleri tamamen yok oldu. Binlerce insanımız, halen enkaz altında, kurtarılmayı bekliyor. Enkaz altındaki vatandaşlarımız, organizasyon ve koordinasyon sorunları nedeniyle açlık, susuzluk ve soğukla mücadele etmeye çalışıyor. Kısacası tüm Türkiye, sadece yıkıcı bir depremle değil, kahreden bir insanlık dramıyla da mücadele etmeye çalışıyor…
Deprem bölgesindeki pek çok vatandaşımız, bölgeye yeterli yardımın ulaşmadığını veya organizasyon konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığını ifade ediyor
Kahramanmaraş depreminin ardından “sınıfta kaldığı” düşünülen kurumlardan biri de Kızılay. Tam 155 yıl önce, 1868 yılında faaliyete geçen Türkiye Kızılay Derneği veya yaygın söylenişiyle Kızılay, ülkemizin en büyük insani yardım kuruluşu olarak biliniyor. Binlerce kişilik gönüllü ordusuna sahip kurum sadece Türkiye’deki değil, dünyanın pek çok farklı bölgesindeki yardım faaliyetlerinde yer alıyor.
Kurumun internet sitesinde, “Türk Kızılayı kan, afet, uluslararası yardım, göç ve mülteci hizmetleri, sosyal hizmetler, sağlık, ilk yardım, eğitim, gençlik ve mineralli su işletmeleri alanlarında faaliyet sunar” ifadeleri yer alıyor. Peki, depremin ardından sadece depremzedelerin değil, bütün Türkiye’nin umudu olması gereken Kızılay, görevini yerine getirebildi mi?
Eski Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali’ye göre kurum, 1999 depreminde olduğu gibi bir kez daha “enkaz altında” kaldı!
2011 yılında Türk Kızılayı Genel Başkanlığı görevine getirilen Tekin Küçükali, kısa sürede Kızılay’ı atıl durumdan kurtarmasıyla hatırlanıyor. Ancak eski genel başkan, bugün yaşananları yorumlamakta dahi utandığını söylüyor.
Küçükali: “Sözün bittiği yerdeyiz!”
Independent Türkçe muhabiri Adem Demir’in “kurumun depreme müdahale etmekte geç kalıp kalmadığı ile ilgili soruya “Ben bu durumda utanıyorum.” şeklinde bir yanıt veriyor. Küçükali’ye göre Kızılay, depreme hızlı müdahale edemedi ve gerekli reaksiyonu gösteremedi. Küçükali, bu konuyla ilgili düşüncelerini “Bu yapılacak iş değil. Başka bir şey oldu. Sözün bittiği yerdeyiz.” cümleleriyle ifade ediyor.
Küçükali’ye göre, Kızılay’ın başarısızlığının sebeplerinden biri, yetkin kadroların yok olması
Oysa eski Kızılay Başkanı’na göre kurumun bugünkü imkânları geçmişe kıyasla çok daha fazla. Küçükali, kurumun neden başarısız olduğu sorusuna “Çünkü eski yetkin kadrolar yok oldu. Yeni gelenler de işi bilmiyor. Geçmişe göre imkânları arttı. Her şey daha fazla. Personel de daha fazla. Bu organizasyondan sıkılıyorum, utanıyorum gerçekten. Böyle olmaması lazımdı.” şeklinde karşılık veriyor.
Kaynak: 1