Mutlu ve sağlıklı bir ilişkiye sahip olmak, hepimizin hayali. Ancak “insan” başlı başına karmaşık bir konu olduğundan, bu ilişkiyi yakalayabilmek; yakaladığımızda da sürdürebilmek hiç kolay değil. İşte Ohio Devlet Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi tarafından birçok kez ödüle layık görülen ünlü psikolog ve yazar David Niven de, mükemmel bir ilişkiye ulaşmanın sırlarını açıklamış. Muhtemelen, bunları zaten biliyorsunuz ama; yeniden hatırlamak, olur da belki uygulamanızı sağlar diye sizinle de paylaşalım istedik. Ne de olsa yaşadıkça umut var. 🙂
1. Mükemmel bir ilişki yaşayan bir arkadaşımızı gördüğümüzde, hemen kendi ilişkimizi sorgulamaya başlarız. Oysa asla “kıyaslama” yapmamalıyız
Niven’e göre başkalarının hayatına özenmek, onu değiştirmeye yetmez ama hayatımıza dair düşüncelerimizi değiştirir. Başka bir arkadaşımızın iyi giden ilişkisini gördüğümüzde kendi ilişkimizi sorgulamaya başlamak ya da tam tersi sorunlarını gördüğümüzde kendi ilişkimizin mükemmel olduğunu düşünmek, son derece sağlıksız bir tavır-mış.
2. Masallarda yaşanan şeylerin beklentisi içine girmemeliyiz
Niven, masallardaki gibi bir aşk yaşamayı beklemesek de, içten içte bunun hayalini kurduğumuzu söylüyor. Oysa yapılması gereken; bu büyüyü, karşımızdaki insana duyduğumuz sevgide bulmaya çalışmak.
3. Karşımızdaki insana duygularımızı anlatmadan, bizi anlamasını; yani zihnimizi okumasını beklememeliyiz
Örneğin üzücü bir durumla mücadele ettiğimiz bir dönemde, karşımızdaki insanın, bunu biz anlatmadan bilmesini ve buna göre davranmasını; anlayışlı olmasını bekleriz. Niven, sağlıklı bir ilişkide hissedilen her şeyin konuşulması gerektiğini söylüyor.
4. İlişkiler, birinci gelenin ödüllendirildiği birer yarış değil; bu yüzden hiçbir şey için “acele” etmemeliyiz
Yapılan istatistiklere göre, kişilerin evlenmeye karar verdiği yaş dilimi, her on yılda bir artıyor. Niven’e göre, bunun nedeni maddi baskılar ve bağımsızlığını ilan etme isteği. Oysa aceleye hiç gerek yok. Niven’in kitabında yer verdiği araştırmaya göre, geç yaşta evlenmek; ilişkiler üzerinde hiçbir olumsuzluğa neden olmuyor.
5. Bir ilişkide iyi bir mizah anlayışına sahip olmak da oldukça önemli
Niven’e göre, iyi bir mizah anlayışına sahip olmak, kötü giden bir günü kurtarmaya sebep olabilir. Bu yüzden mizah duygumuzu geliştirmeli ve tansiyonu artıran negatif esprilerden kaçınmalıymışız.
6. İlişkiler, birlikte geçirilen zamanın miktarı ile değil kalitesi ile gelişir; bu yüzden “kaliteli zaman” geçirmeliyiz
Birlikte zaman geçirmekten keyif aldığımız insanı bulmuşsak, onunla sürekli vakit geçirmek istiyoruzdur muhtemelen ama Niven, bu zaman diliminin niteliğinin de önemli olduğunu söylüyor.
7. Geçmişe değil, geleceğe bakmalıyız
Niven, insanların; ilişkilerinin başarılı bir geçmişi varsa, her şeyi başarmış olduklarını düşündüklerini söylüyor. Oysa, bu büyük bir yanılgı. İlişkimizi geçmişe değil, geleceğe doğru inşa etmeliyiz.
8. Hiçbir şeyi içimizde tutmamalıyız; çünkü kendi gerçekliğimizi paylaştığımızda, hayatımızı da paylaşmış oluruz
Niven’e göre, sağlıklı bir ilişki yaşamak istiyorsak, iyi ya da kötü her ne yaşıyorsak; bunu karşımızdakiyle paylaşmalıyız.
9. Uzun ilişkiler, gelişimlerini ve hayatta kalmalarını sağlam bir “arkadaşlık” temeline borçlu; bu yüzden önce “arkadaş” olmalıyız
Başlarda geçici heyecan ve zevkler ilişkiyi sürdürmeye yeter ama sonrası için karşılıklı saygı, hayranlık ve ilgiye ihtiyacınız olacak diyor Niven. Yani karşımızdakiyle iyi arkadaş olabilmek, kolay yakalanamayan ama kıymetli bir durum-muş.
10. Gerçekte kim olduğumuzla ilgili mutlu olmalıyız; yani hayatımızdaki boşlukları karşımızdakiyle doldurmaya çalışmamalıyız
İnsanlar mutlu ilişkilere ihtiyaç duyarlar. Oysa mutluluk, önce kendi içimizde yakalamamız gereken bir şey. Niven, sağlıklı bir ilişkinin ancak kendi içinde mutluluğu bulmuş insanlar arasında yaşanabileceğini söylüyor.
11. Zıtlıkların daima ilişkiyi canlı tuttuğunu unutmamalı ve farklılıklara rağmen karşımızdakine değer verdiğimizi göstermeliyiz
Niven, fikirlerin birbiriyle yüzde yüz uyumlu olduğu bir ilişki yaşamayı hayal etmememiz gerektiğini söylüyor. Aksine kişiler arası farklılıklar, bireysel gelişimimizi artırıyormuş. Bu yüzden ne kadar farklı olursak olalım, karşımızdakini “önemsemeliyiz”.
12. Sorgulamayı bırakmalıyız
Çoğu insan, karşısındakinin geçmiş ilişkilerini merak eder. Ama bu merak, uzun vadede endişe ve kaygı yaratıyor. Niven’e göre, birlikte olduğumuz kişinin geçmişindeki insanla bir yarış içine girmemeli; ilişkimize bu türlü kaygılarla zarar vcrmemeliyiz.
13. Kendimize inanmalıyız ve önce tek başımıza ayakta durabildiğimiz gerçeğini unutmamalıyız
İlişki, bir ihtiyaç değildir. Yaşadığımız ilişki, hayatımızın büyük bir kısmını kaplıyor olabilir ama bu, sağlıklı ve mutlu olmak için bir ilişkiye ihtiyacımız olduğunu anlamına da gelmez. Bu yüzden, önce, kendimize inanmalıyız.
14. Çevremizdekilerin fikirlerini dinlememeliyiz
İlişkimizle ilgili önemli bir karar vermemiz gerektiğinde hemen kendi çevremizden fikir almak isteriz. Ama Niven, insanların başkalarının ilişkileri konusunda kendi ilişkilerine göre daha olumsuz olduğunu söylüyor. Yani akıl danıştığımız kişiler, ilişkimizdeki negatif yönleri görmeye, pozitif yönleri görmekten daha meyilliymiş!
15. Korku ve kaygılarımıza yenik düşmemeliyiz
Niven’e göre fobiler, ilişkileri olumsuz etkiliyor. “O gerçekte nasıl biri, geçmişte yaşadıklarımızı yine yaşayacak mıyız, benden nasıl bir birliktelik bekliyor” gibi sorular, her insanın belli bir dönemde kafasını meşgul edebilir. Ancak Niven, olumsuz bir durum ile karşılaştığımızda, ilişkimizi sorgulamaktan vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyor.
16. Acılarımızı geride bırakmayı öğrenmeliyiz
Çok acı çekmiş, çok kırılmış olabiliriz ve bu acı bizden özür dilense bile kolayca geçmeyebilir. Ama bunu geride bırakmayı öğrenmeliyiz. Çünkü bunu hatırladıkça, yaramız taze kalacaktır.
17. Ve ‘Daha mükemmelini yaşayabilirim’ düşüncesinden ve mükemmeli aramaktan vazgeçmeliyiz
Niven, mükemmel ilişki diye bir şeyin olmadığını söylüyor. Bu nedenle her konuda bizimle hemfikir olan biriyle karşılaşmayı beklemek yerine; sahip olduğumuz ilişkiyi yeşertmeyi denemeliyiz.
E artık mükemmel ilişkinin sırlarını öğrendiniz; gerisi sizde. 🙂