Monson Motor Lodge oteli ABD’de, o dönem yalnızca beyaz vatandaşların içeri girmesine izin verilen bir oteldi. ABD’de Yurttaş Hakları Hareketi’nin önderi ve Dünya genelince ırkçılık karşıtı görüşleriyle tanınan Martin Luther King bu durumu protesto etmek istiyordu. Böylece, o ve onun gibi düşünen insanlar bugün hala hatırlanacak olan bir olayın başkahramanları oldular.
Martin Luther King, otele sadece beyazların kabul edilmesini protesto etmek amacıyla girdi ve tüm uyarılara rağmen otelden çıkmadı. Bunun üzerine otel yetkilileri polise haber verdiler.
Polis haneye tecavüz suçundan Martin Luther King’i tutukladı. Birkaç gün gözetim altında kalan Martin Luther King otelin yakasını bırakmadı.
O yıllarda ırkçılıktan rahatsız olan beyazlar da vardı. İşte bu kişiler tarafından otelin içerisine gizlice siyahi insanlar alındı. 18 Haziran 1964 günü hepsi birden otelin havuzuna atlayıp yüzmeye başladılar.
Otelin müdürü Jimmy Brock havuzdaki durumu görünce eli ayağı titredi, kendinden geçti, hatta sinir krizlerine girdi. Daha sonra “havuzu temizliyorum” diyerek içerisinde insanların bulunduğu havuza klorhidrik asit (tuz ruhu) döktü.
Ancak havuzun içerisinde bulunan insanları çıkarmak için bu yetmemişti. Havuzdakiler eğleniyor ve hatta hiçbir zarar görmediklerini göstermek için havuzun suyundan bile içiyorlardı. Otel müdürü Jimmy Brock’un kan beynine sıçradı ve polislere haber verdi.
Bu sırada protestoya çevrede bulunan hahamlar da katılmıştı. Polis geldiğinde ilk olarak havuzdaki hahamlara müdahale etmek istedi ancak başarılı olamadı. Bu sırada olay medyanın ilgisini çekmiş ve bir anca ülke çapında duyulmuştu.
Polisler protestocuları havuzdan çıkaramayınca çözüm olarak; havuzdaki protestocuları havuzun içinde yakalamak amacıyla havuza atladılar.
Polisin ilginç yöntemi sonrasında protestocular birer birer havuzdan çıkarıldı ve tutuklandı. Zaten bir süre sonra havuzdan kendileri çıkmaya başlamışlardı çünkü zaten başarılı olmuşlardı. Olay medya sayesinde ülke çapında duyulmuştu.
Tutuklanan protestocuların tutuklanma sebepleri ise haneye tecavüz ve ahlak dışı hareket sergilemekti.
Sanki otelin diğer müşterileri havuza takım elbiseyle giriyorlarmış gibi…
İçeride bunlar yaşanırken; otelin müdürü başka protestocuların otelin içerisine girmesini önlemek için bütün kapıları ve pencereleri kilitleyerek odasına çekildi. Otelin dışında, elinde bir kitapla bekleyen din adamı Lavert Taylor’un önderliğinde toplanan 30 gösterici daha vardı. Onlar da daha sonra polisler tarafından tutuklandı.
Martin Luther King ise otele yaklaşamadan polis tarafından durdurulmuştu. Bu yüzden otele giremedi ve olayları uzaktan izledi.
