İnsan; doğan, büyüyen, vakti geldiğinde bu dünyayı terk eden ve montunun cebinde bir şeyler unutan memeli bir canlıdır. Bu canlı türü kendi içinde ikiye ayrılır; montunun cebinde bir şeyler unutanlar ve montunun cebinde bir şeyler unuttuğunu unutanlar.
Unutulan mutluluk: Kağıt para
Anti klişe timine fırsat tanımayalım ama evet en çok unutulan şey paradır. Ancak hiçbir şey unutmayı beceremeyen titizlik hitler’leri montun cebinde para bulmanın tadını, kıymetini bilemez. Bir iddaa’dan kazanılan para, iki montun cebinden çıkan para; dünya üzerinde keyifle harcanan başka bir para birimi yoktur.
Bağımlılık yapan süper kahraman: Dudak nemlendiricisi
Bir süper kahramanın montta unutulmasının yegane neden aslında bir tane olmamasıdır. Bir kadının ortalama 9027023 tane sahip olduğu dudak nemlendiricisinin en az bir tanesi her zaman montun cebinde konuşlanır ve yaşamını bir sonraki seneye taşır.
Geçen seneki finallerden kalma katlanmış ders notu
Genellikle derse gitme olayına gelişine vuran arkadaşların başına gelir. Düzenli not tutma hak getire, derse bile gitmeyen bu arkadaşlar, sınav yaklaşırken sağdan soldan buldukları fotokopileri cebe koyar; o orada öyle kalır. Bir sonraki sene de kullanılmamak üzere, inzivaya çekilir. Dikkatli gözler tarafından bulunursa işe yarayabileceği düşünülür.
Gözünün yaşına bakılmadan kullanılmış kağıt mendil
Bir iki fırtlık canı kaldığı için çöpe atılmaz, kurutma yöntemine bulaşılmaz. Böyle olunca da haliyle ister istemez montun cebinde biter kağıt mendilin çilesi. Bir iki adet banka fişiyle münasebetinin ardından bir daha ki sene “Iyyk” sesleri eşliğinde toprağa uğurlanmak üzere yaz uykusuna yatırılır.
Montta da unutulmasa eksik kalır: Toka
Dünyanın en çok unutulan ya da kaybolan şeyler listesi yapsak (valla mantıklı) birinci sırayı hiç şüphesiz tasarım fakiri, kullanılabilirlik harikası tokalar alır. Montunuzun ceplerini şöyle bir kurcalayın illaki çıkacaktır.
En az yarısı çiğnenmiş bir paket sakız
Eğer etraftaki ‘predator’ arkadaş tayfasından kalırsa, montun cebinde aylar geçiren bir paket sakızı bulursanız direkt çiğnemeye başlayın. Zira sakız bozulmaz diyorlar.
Eski sevgilinin sevimli ev anahtarı
İhtimali düşük de olsa eski sevgilinin ev anahtarı, tıpkı eski sevgili gibi mont cebinde unutulmaya bırakılmış şeylerden biridir. Yalnız hem unutkan hem duygusal arkadaşları uyaralım: Anahtarı bulduğunuzda yaşayacağınız ufak çaplı şoku, anahtarı kullanmadan çözmenizi öneririz.
Ne çöpe atabildiğimiz ne saklayabildiğimiz: Fiş
Şeytan ile meleğin en şiddetli kapışması, fiş üzerinedir. Çöpe atsanız aklınızda “Ya bankayla bir problem yaşarsam, ya bana ekstrede fazla borç kitlerlerse?” soruları dans eder, saklamaya kalksanız gereksiz yer eder. Siz de el mahkum montun cebine koyarsınız o da bir yıl cepte seyir eder.
Yanlışlıkla tarz sahibi yaptıran: Eldivenin teki
Tıpkı toka gibi eldiven de sürekli kaybolmaya meyleden başıbozuk bir serseridir. Ne yapar eder bir şekilde kaybolmayı ya da kendini montta unutturmayı başarır.
Bir kere bile işe yaramadan montun dehlizlerinde kaybolan tesisatçı kartviziti
Kim, neden, ne zaman, hangi ara vermiştir bu kartviziti hatırlanmaz. Cebe konur, sizle birlikte 3-4 hafta takılır. Köpekbalığının yanında yüzen küçük balık gibi montun yanından bir sene daha ayrılmazlar.
Cebinizdeki bijuteri: Yüzük, kolye, bileklik triosu
Bu trionun yegane kuralı, asla hepsinin aynı anda unutulmamasıdır. Yüzük varsa kolye olmaz, kolye varsa bileklik hiç olmaz. Ancak neredeyse yasayla sabit bir şey varsa, en az bir tanesi montun cebinde bir dönem daha misafir olur.
Alzheimer aday adayı yaptıran: Çikolata
2000’li yılların başında düğünlerde dağıtılan dandik çikolatalardan biri değilse eğer, bir insan çikolatayı nasıl cebinde unutur sorusu akıllara gelmiyor değil. Ancak aldığımız rivayetler maalesef çikolatanın da kışın geldiği bu günlerde mont ceplerinde bulunan, ancak son kullanma tarihleri nedeniyle mutluluk kaynağı olmayan ürünler arasında yer aldığı yönünde.