Tam insanlığa inancımız kayboluyorken birisi çıkıyor ve bizleri salt iyiliğin ve sevginin varlığına yeniden inandırabiliyor. Mohamed Bzeek adındaki Müslüman bir adam Los Angeles’daki bakıcı sisteminden sadece ölmek üzere olan çocukları sahiplenerek onların son günlerini mutlu geçirmelerini sağlıyor.
Bugüne kadar 10 çocuğu sahiplenip babalık yapan Bzeek’in sahiplendiği tüm çocuklar ölürken bazıları da kollarında can vermiş. Tüm bu acılara karşı savaşmayı öğrenen Bzeek şu anda 6 yaşında bir kız çocuğuna bakıyor. Fakat Bzeek’in acılarla yüzleştiği kısım sadece bu değil…
Mohamed Bzeek 62 yaşında Libya doğumlu dindar bir ailenin sessiz sedasız bir çocuğu. 1978’de öğrenim için ABD’ye taşınan kalbi kocaman bir abimiz.
Bakımevinden aldığı şu an baktığı 6 yaşında bir kız var. Çok ender görülen bir beyin hastalığı bulunan küçük kız hem kör, hem de sağır. Üstelik her gün türlü krizler geçiyor ve kolları ile bacakları tutmuyor. Fakat Bzeek ondan ilgisini asla esirgemiyor.
“Kızımın duyamadığını ve göremediğini biliyorum ama yine de onunla konuşuyorum. Ona dokunuyorum, ona sarılıyorum çünkü onun duyguları var o herkes gibi bir insan ve hissedebiliyor.”
Fakat bakımevinden hastalıklı çocukları kimse sahiplenmiyor. Bakımevindeki yetkililerden Melissa Testerman; “Yaşama olasılığı olmayan çocukları genelde kimse almıyor. “ derken bölge sorumlusu Rosella Yousef; “35 bin çocuğun 600 tanesinin ciddi tıbbi yardımlara ihtiyacı var” diyor. Fakat bu tür çocukları sahiplenen tek kişi Mohammed Bzeek. Genelde Bzeek haricinde bu tür çocukları hastanelere ya da bakıcı aile olmayı kabul eden hemşirelere veriyorlar .
Bzeek’in sahiplendiği kızı gri gözleri ve kahverengi saçlarıyla genelde etrafı minderlerle kaplı bir koltukta oturuyor.
Gizlilik kanunu olduğu için kızın kimliği açıklanmıyor. Ama haberi yapan Times mahkeme kararıyla adamın evine gidiyor ve kızın bakımıyla ilgili adamla röportaj yapıyor. Tabii ki kızın görsellerini ya da ismini bilmemiz yasak
Kız yaklaşık 17 kilo ağırlığında. Kilosu yaşına göre çok az vücuduna göre de kafası küçük. Hastalığı kafatasında bir açıklıktan beyni dışa doğru çıkıntılık yapıyor.
Doğumundan hemen sonra bu çıkıntı alınmış ama beyninin gelişiminin durmasına engel olamamış. Her şeyin kendisi için sona erdiği düşünülse de henüz 1 aylıkken Bzeek çıkıp geliyor ve küçük kızı evlat ediniyor.
Bzeek gününün camiye gitmek dışında gününün çoğunu kızının yanında geçirmek zorunda. Bunun sebebi ise kızının sürekli bakıma ihtiyacı olması. 22 saat boyunca tüpe bağlı olan kız geceleri türlü nöbetler ya da boğulmalar yaşayabiliyor
Doktor; “Bzeek olmasa çocuk çoktan ölmüştü”
Bzeek kızını sürekli hastanede tekerlekli sandalyede dolaştırıyor. İnsanlar kızdan çekiniyor hatta korkuyorlar. Dış görünüşe önem veren insanların yaydığı bu çirkin hava, Bzeek’in kızının yanağını okşaması ve onu sarmasıyla bir anda dağılıyor.
Çok fazla gözyaşı döken küçük kız bazen şımarıklık edip ilgi istediğinde de ağlıyor. Böyle durumlarda Bzeek mutlu hissediyor çünkü kızının bir çocuk gibi hissettiğinin farkına varıyor.
Bzeek bir de kızına doğum günü partisi düzenlemiş. Biyolojik ailelerini çağırmasına rağmen onların gelmemesi her ne kadar üzücü karşılansa da kızına aldığı pembe elbise ve yanağına kondurduğu koca bir öpücük küçük kıza dünyaları veriyor.
Bzeek bunu ilk kez yapmıyor. Daha önce 10 çocuğa bakan abimiz, aynı rahatsızlıktan muzdarip 3 çocuğa daha bakmış.
Bzeek hayatında acılara karşı bu kahramanca duruşunda yalnız da değildi. Dawn adlı bir kadınla evlenip boşanan Bzeek’in eşi de aynı kendisi gibi bakıma ihtiyacı çocukların kahramanıydı.
Dawn 1980’lerin başından beri bakıcı annelik yapıyormuş. hatta büyükannesi ve büyükbabası da bu işi yapıyor diye onlardan ilham alıyor. Kısaca iyilik ya bulaşıcı ya da genetik… Hatta Dawn, acil ihtiyaçları olan bu tür çocuklar için bir merkez bile açmış.
Bzeek karısı hakkında konuşurken göz yaşlarını tutamıyor; “Çok ilginç bir insandı örümceklerden böceklerden hatta halloween süslerinden korkardı ama çocukların hastalıklarının getirdiği zorluklardan korkmazdı.”
Bzeek çifti, bir zamanlar düzinelerce çocuk için Azusa’da bir merkez açtılar. Aynı zamanda bakıcı aile konusunda da insanlara profesyonel dersler vermeye başladılar. Kısaca bu işe kendilerini her anlamda adamışlardı. Merkezde çocukların hastalıklarıyla ve ölümleriyle nasıl başa çıkılır konulu dersler vermişler. Dawn , o kadar itibar sahibi ki bütün eyalette bakıcı aile sistemini değiştirmek için doktorlar ve politikacılar tarafından ismi referans gösterilmiş.
İlk olarak ölüme tanık olduklarında tarih 1991’i gösteriyordu. Bzeek ailesi 1991 Temmuzunda akşam yemeği hazırlarken ilk kez bir evlatlarını hastalıktan kaybettiler.
Evlat edindikleri çocuğun biyolojik annesi çiftlikte çalışıyordu ve hamileyken toksik böcek ilaçlarını istemeden içine çekiyordu. Bu yüzden çocuğu omurilik rahatsızlığı ile doğmuştu…
Ölen ilk kızının tabuttaki sarı çiçekli fotoğrafına bakarken Bzeek; “Bu beni çok incitti çok etkilendim.” diyor ve hayatını bundan böyle kimsenin istemediği ölümcül hastalıklı çocuklara adamaya karar veriyor
Bzeek ailesi daha sonra birçok hasta çocuğu evlat ediniyor. Özellikle aralarından bir tanesi kısa bağırsak sendromu hastası… 8 yaşına gelene kadar 167 kere hastaneye yatıyor. Hastalığı yüzünden hiç katı yiyecek yiyemediği halde aşam yemeği saati geldiğinde masaya çocuk için de tabak ve kaşık koyuyorlardı. Bunun sebebi de çocuğun da aileden hissetmesini sağlamaktı.
Bzeek ve Dawn’ın ayrılıkları da bir hayli acı. Dawn 2000’de hastalanıp krizler geçirmeye başlamış ve arkasından da günlerce güçsüz kalarak topluma açık bir yerde bayılmamak için evden ayrılamaz hale gelmiş… Hastalığının yarattığı sorunlar evliliklerine yansıdığı için 2013’de ayrılma kararı alıyorlar. Dawn ise ayrılıktan bir yıl sonra ölüyor.
Şimdi Bzeek oğlu Adam ve küçük kızıyla acılara ve tüm zorluklarla karşı sevgiyle direnmeye devam ederken bizlere de büyük bir ders veriyor. Dünyada iyilik ve sevgi tüm acılara ve kötülüklere karşı durabilir…
Kaynak: 1