Ana sayfa » Tarih » Tarihçiler Açıklıyor! Mısır Piramitlerinin Altında Gerçekten Gizli Bir Şehir Var Mı?
Tarihçiler Açıklıyor! Mısır Piramitlerinin Altında Gerçekten Gizli Bir Şehir Var Mı?
Son zamanlarda gündeme bomba gibi düşen bir iddia var: Gize piramitlerinin tam 2.000 metre altında, yani neredeyse 2 kilometre derinlikte devasa yapılar varmış! Peki bu iddia ne kadar doğru?
Gize piramitlerinin altındaki “gizli şehir” söylentisi, komplo teorisyenlerinin gündeminden düşmüyor. Sosyal medyada bir görsel dolaşıyor, YouTube’da bir video daha çıkıyor. Hele ki işin içine “bilim insanı unvanlı” kişiler de girince işler iyice sarpa sarıyor. Uzaylılardan bahseden doktorlar, radarla görülen dev yapılar, 38 bin yıllık enerji santralleri… Ne ararsanız var! Peki ama, bu anlatılanların ne kadarı gerçek, ne kadarı sadece hayal gücünün bir yansıması? Gelin, bu antik gizem perdesini birlikte aralayalım. Bakalım, Mısır piramitlerinin altında gerçekten gizli bir şehir var mı?
Gize piramitlerinin altında gizli bir şehir bulunduğu söyleniyor. Evet evet, yanlış duymadınız. Sosyal medyada, YouTube’da ve komplo teorisyenlerinin forumlarında bu iddia dönüp duruyor. Peki, bu nereden çıktı?
Emekli organik kimyager Dr. Corrado Malanga, eski bir akademisyen ve “uzaktan algılama” uzmanı Dr. Filippo Biondi, İtalya’da düzenlenen bir basın toplantısında “şok edici” açıklamalar yaptı: “Gize’daki Khafre Piramidi’nin tam iki kilometre altında, spiral yollarla çevrili dev yapılara ulaştık!”
Bu yapıların tam 38.000 yıllık olduğunu, yani şu an bildiğimiz en eski medeniyetlerin bile öncesine dayandığını söylüyorlar. Hatta bu yapılar, devasa bir enerji santralinin ya da efsanevi bir antik şehrin kalıntıları olabilir, diyorlar.
Peki, bu kadar karmaşık yapıları nasıl bulmuşlar?
Cevap: SAR (Sentetik Açıklıklı Radar) teknolojisi. Kulağa havalı geldi, değil mi? Dr. Biondi ve ekibi, bu radar sinyallerini yorumlamak için “kendi geliştirdikleri özel bir yöntem” kullanarak Khafre Piramidi’nin altında beş yapı, sekiz şaft ve iki devasa küp tespit ettiklerini söylüyor. Görseller bile hazırlamışlar, tabii ki yapay zeka yardımıyla.
Ama gelin görün ki bu bulgular, hakemli (yani bilimsel çevrelerce onaylı) bir çalışmada yayımlanmış değil. Bir diğer detay? Dr. Malanga’nın uzaylılarla ilgili kitaplar yazmış olması. Yani olay biraz bilim, biraz “X-Files”, biraz da YouTube belgeseli tadında ilerliyor.
“Sentetik Açıklıklı Radar” yani kısaca SAR teoride yerin altına bakıyor, evet. Ama sandığınız gibi öyle “X-ray gözlük” gibi değil. Bu radar normal şartlarda, yerin sadece 1-2 metre altını görebiliyor
Yani sokakta kaybolan alyansınızı bulmakta harika ama 2 kilometre derinliğe inmek? Orası biraz fantezi dünyası… İddiada bulunan araştırmacılar, yeni bir radar icat etmemişler aslında. Mevcut radar görüntülerini farklı bir şekilde yorumladıklarını söylüyorlar. E ne olmuş yani? Sorun şu ki, radar verileri üzerindeki yorumlar o kadar “özgür” ki, ortaya çıkan çizimler sanki bir bilim kurgu filminden fırlamış gibi! Hatta bir arkeolog şakayla karışık “Total Recall’daki reaktör odasına benziyor,” demiş. Ki izlediyseniz, orası baya abartılı bir yerdi.
Gize’nın altında gizli bir şehir olduğuna dair efsaneler aslında yeni değil. Bu fikir Antik Yunan tarihçisi Herodot’tan tutun da Orta Çağ keşişlerine, 19. yüzyıl Fransız bilim insanlarından 20. yüzyıl medyumu Edgar Cayce’ye kadar herkesin aklını kurcalamış
Üstelik bu tür teoriler, “Piramitler uzaylılar tarafından inşa edildi” gibi çok konuşulan (ve genellikle ciddiye alınmayan) teorilerle birlikte yürüyor. Hâl böyle olunca, arada bir bilim unvanı geçince insanlar hemen “Acaba bu kez gerçek olabilir mi?” demeye başlıyor.
Peki, gerçeklik payı var mı?
Uzmanlar bu konuda oldukça temkinli. Cardiff Üniversitesi’nde arkeoloji eğitimi veren ve Abydos kazılarına liderlik eden saygın arkeolog Dr. Flint Dibble, konuyu şöyle özetliyor:
“İnsanlar yıllardır Gize’nın altında gizemli odalar olduğuna inanmak istiyor. Şimdi bu iddialar, bilimsel unvanlar ve teknik terimlerle süslenince daha inandırıcı görünüyor.” Ama ne yazık ki bu teori birkaç temel sorunu da beraberinde getiriyor: Kullanılan radar teknolojisi bilim dünyasında henüz kanıtlanmış değil. Yapıların yeniden inşasında hayal gücüne epey yer verilmiş gibi duruyor. Ve en önemlisi, mevcut arkeolojik bilgilerimizle örtüşmüyor.
Denver Üniversitesi’nden yer altı radarları uzmanı Profesör Lawrence B. Conyers, bu “gizli şehir” teorisini “fazlasıyla abartılmış” olarak yorumluyor
Mısırlı ünlü arkeolog Dr. Zahi Hawass ise Mısır piramitlerinin altında şehir olduğu konusuyla ilgili çok net: “Tamamen temelsiz bir iddia. Ayrıca bu tarz bir çalışma için Khafre Piramidi’nde izin bile verilmedi,” diyor. Yani piramitlerin altını kazmak şöyle dursun, resmi bir kazı bile yok ortada.
Uydu görüntüleri uzmanı Dr. Sarah Parcak diyor ki: “İsterseniz size istediğiniz görüntüyü oluşturabilirim. Verileri biraz oynayıp, istediğiniz gibi gösterebilirsiniz. Ama bu bilim değil.” Noktayı koydu yani.
Peki ya yer altı su seviyesi? İşte burada bir problem çıkıyor
Gize platosunda su seviyesi yüzeyin yalnızca birkaç düzine metre altında. Yani 20-30 metre kazsanız zaten suya ulaşıyorsunuz. Hadi 2.000 metre kazdığınızı düşünelim… Orası resmen su altı dünyası olurdu! Yani Mısır piramitlerinin altında bir şehir kurmak bu durumda imkansız.
Bu da demek oluyor ki, eğer 2 kilometre derinlikte bir şehir varsa, o şehrin içinden balıklar geçiyor olmalıydı. Bu kadar suyun olduğu yerde dev yapılar inşa etmek, hele ki binlerce yıl önce, neredeyse imkânsız.
Bilim, Mısır piramitlerinin altında neden şehir olmayacağı konusunda oldukça net bilgiler sunuyor
Gize piramitleri, Afrika’daki “nemli dönem” bittikten hemen sonra inşa edilmiş. Yani ortalık yemyeşil savanalarla dolu değilken, tam da çölleşmenin başladığı zamanlarda. Ve o zamanlar Nil Nehri’nin bir kolu, Kufu kolu, Gize’ye kadar uzanıyormuş.
Bu ne demek? Piramitler için gereken dev taşlar, teknelerle taşınabiliyormuş! Yani iş gücü ve nakliyat oldukça pratik bir şekilde yapılabiliyormuş. Taşlar geldi, piramitler kuruldu. Hepsi mantıklı, açıklanabilir, bilimsel süreçlerle açık açık ortaya konmuş durumda. Öyle “uzaylılar geldi, inşa etti” gibi komplo teorilerine gerek yok, çünkü elimizde somut kanıtlar var.