Pandeminin üçüncü yılını geride bıraktığımız şu günlerde Covid-19 kısıtlamalarına bir bir veda ediyoruz. Birkaç ay önce AVM gibi kapalı alanlarda HES kodu zorunluluğu kaldırılmıştı. Geçtiğimiz günlerde de maske zorunluluğu hakkında yeni düzenlemeler getirildi. Vaka sayılarının düşmesiyle birlikte pek çok ülke maske zorunluluğunu gevşetse de kimilerimiz bu değişime ayak uydurmakta zorlanıyor. Her geçen gün artan maskeyi çıkarma kaygısı hakkında bilmeniz gerekenleri araştırdık. İşte değişen maske zorunluluklarının sosyal kaygıya etkileri…
Vaka sayılarının düşüşe geçmesiyle birlikte pek çok ülkede maske zorunluluğu kaldırılıyor
Tabii kimilerimiz için bu “yeni” düzene alışmak tahminimizden çok daha zor olabiliyor
Örneğin Hindistan’da yaşayan 20 yaşındaki Priyam Mahajan, hayatının büyük bir kısmında sosyal anksiyete ile mücadele etmiş. İnsanlarla konuşurken göz teması kurmakta zorlanan ve strese kapılan Mahajan, maske taktığında rahatladığını ve daha kolay iletişim kurduğunu belirtiyor. Mahajan, “Maskeyle kendimi daha güvende hissediyorum. Bu nedenle her zaman elimin altında maske bulunduruyorum.” diyor.
Priyam gibi Seth de maskenin anksiyete üzerinde olumlu etkileri olduğunu düşünüyor
27 yaşında, otizmli bir sağlık çalışanı olan Seth’in duyguları genellikle yanlış yorumlanıyor. Zira nörotipik insanlar, otistik insanların yüz ifadelerini okumakta zorluk yaşıyorlar. Yüzünün ruh halini yansıtmadığını söyleyen Seth, maske sayesinde yanlış anlaşılmaktan kurtulduğunu belirtiyor. Son birkaç ayda Amerika’daki maske zorunluluğu kalktığı için hala maskelerin kullanıldığı bir sektörde çalışmaktan mutlu olduğunu da ekliyor.
Maske kullanmaya devam etmek isteyenler yalnızca Seth ve Priyam değil
BA.2 varyantının oldukça bulaşıcı olması, endişelerin de artmasına neden oluyor. Yine de sosyal anksiyeteden muzdarip kişiler ve görünüşünden memnun kişiler, maskeleri bırakmak konusunda ekstra isteksizlik yaşıyor.
Maskeler bizi başkalarıyla etkileşime girmekten kurtarıyor
Maskesiz olduğunuzda kızarma, terleme gibi sosyal anksiyete belirtileri daha görünür hale geliyor. Ek olarak maskeler uzaktan tanınmanızı zorlaştırdığı için size bir koruma hissi sunuyor.
Ek olarak fiziksel görünüşü konusunda endişeli olanların da yardımına konuşuyor!
Maskenin ardına gizlenmek sizi daha görünmez kılar. Dolayısıyla vücut dismorfisi yaşayan kişiler maske takmadıklarında görünür hale gelen yerleri makyajla kapatmayı tercih ederler. Maskeler hormon tedavisi gören trans bireyler için de koruyucu bir araç görevi görür. Zira pek çok trans birey, hormon tedavisi sürecinde kendilerini rahat hissedene dek maske kullanmayı tercih edeceğini belirtmiştir.
Sosyal kaygıları olan kişiler için değişen maske zorunlulukları neden bu önemli?
Waterloo Üniversitesi’nde yetişkin kaygısı alanında araştırma yapan Davis Moscovitch, pandeminin başından bu yana maske zorunluluğun sosyal kaygısı olanlar üzerindeki etkilerini araştırıyor. Moscovitch’e göre maskeler güvenlik açıklarını gizlese de maskeyle ilgili protokolleri değiştirmek, sosyal kaygıyı da arttırıyor.
Tabii bu durumu da suistimal etmemek gerekiyor
Maskeler, sosyal anksiyeteden muzdarip kişilerin kendilerini daha güvende hissetmelerini sağlasa da Moscovitch’e göre bu tür bir gizlenme, uzun vadede bireye zarar veriyor. Zira kaygı sürekli olarak devam ediyor. Bu noktada sosyal kaygının nedenlerine de yoğunlaşmak gerekiyor. Davranışınızın sosyal normlara uymadığını düşünmek, strese kapılmanıza neden olabiliyor. Bu değişken tutumlar, bu belirsizliği perçinleyerek sosyal anksiyetesi olan kişileri etkiliyor. Uzmanlar, dış görünüşünden dolayı maskeye yönelenlerin görünüşlerinden çok daha fazlası olduklarını hatırlamalarını istiyor! ?
Kaynak: 1