Romanya kendilerini “falcı” olarak tanımlayan ama halkın onlara “cadı” dediği kadınlarıyla ünlü adeta. Ülkede büyücülük yapmak yasal, hatta cadılardan vergi bile alınıyor. Durumu daha ilginç yapan olaylar da yaşanıyor. Örneğin cadılardan alınan vergilerdeki artışa karşı cadılar toplanıp hükümeti lanetlemekle tehdit edebiliyor.
İşte bu ilginç ülkede bulunan cadılar ve onların şatafatlı hayatını fotoğraflayan Slovak fotoğrafçı Lucia Sekerková bize Romanyalı cadıların gerçek yüzünü gösteriyor…
Küçüklüğünden beri büyücülükle ilgili hep korkunç şeyler duyan sanatçı öğrenci değişim programı Erasmus’la Romanya’ya gelmeye karar verdi.
Bu kararında Romanya’nın kültürel açıdan zenginliği oldukça etkiliydi.
İnternetten ülkeyi, yerleşim yerlerini, insanlarını araştırırken videolar arasında bir falcının videosu çıktı karşısına. Videodan sonra o falcılarla yüz yüze tanışmak istediğine karar verdi.
İnternet üzerinden kalabileceğiniz bir ev bulmanıza yarayan CouchSurfing’de Cosmin Oftode ile tanıştı.
Cosmin, onun Romanya’daki rehberi ve cadılarla iletişim kurmasını sağlayacak tercümanı olacaktı. Ayrıca sonradan çok yakın iki arkadaş oldular.
Romanya’ya gittikten sonra cadıların adreslerine ve telefonlarına internetten ulaştı. Zaten bu işin Romanya’da ciddi bir ticari değeri olduğu için cadılara ulaşmak oldukça kolaydı.
Cadılara ulaşsa da çoğu fotoğraf çektirmek istemedi, bazıları bunun için para istedi. Pazarlık yaparak onları ikna etti. Seans başına ortalama 20-50 Euro ödüyordu.
Fotoğrafçı çoğu cadıya bu fotoğraf çekimini bir gazete için yaptığını söyledi. Bu bilgi cadılara paralarını alabileceklerine dair güvence veriyordu.
Ama Lucia tamamen kendi projesi için çalışıyordu.
Birkaç günlük arayış ve pazarlık sürecinin sonunda cadılar kraliçesi Maria Campina ile tanışmayı başardı.
Ancak Maria nın bazı şartları vardı. Lucia’nın çalıştığı gazetenin manşetinde yer almak ve hikayesinin anlatılması…
Ancak bu şekilde para ödemeyeceğini öğrenen fotoğrafçı Maria’nın dediğini yaptı ve MAria gerçekten Slovakya gazetesinin ön sayfasında yer almayı başardı.
Projenin en zor kısmı ise cadılarla iletişim kurmak ve onları hikayelerini doğru bir şekilde aktarmalarına ikna etmekti.
İyi bir izlenim bırakmak için hikayelerini abartmaya ve doğruları söylememeye meyillilerdi.
Proje süresince fotoğrafçı cadıların özel güçleri olup olmadığını da denedi.
Birçoğunun farklı farklı şeyler söylediğini bunlardan bazılarının olumlu bazılarının ise olumlu ama çoğunun genel ve kısa bilgiler olduğunu söylüyor. Hatta cadılardan biri sanatçıya 1 yıl içinde evlenip 3 çocuğa sahip olacağını bir diğeri ise bir yakınını kaybedeceğini söylemiş. Ama hiçbiri gerçekleşmemiş.
Cadıları çoğunun evi oldukça gösterişli ve şatafatlıydı. Altın kaplama sandalyeler büyük ve pahalı televizyonlar…
Bu ev ise kız kardeşi tarafından yetiştirilen Amalia adlı cadıya ait.
Romanya ataerkil bir ülke olduğu için kadınların geçimini sağlayabilmesi için çok fazla seçeneği yok. Falcılık ise ülkede yasal olan ve kadınların yapabileceği, oldukça karlı bir iş.
Romanyalı genç kızlar 18 yaşına kadar okula gidip 18 yaşından sonra anneleri, teyzeleri veya büyük anneleri tarafından eğitilirler. Cadı olup olmama konusundaki seçim ise onların vicdanına kalıyor.
Çünkü para kazanabilmek için insanların saflığından yararlanmak gerekiyor.
Dünyanın en zengin ve saygın cadılarını fotoğraflayan sanatçı hepsinden oldukça etkilendiğini söylüyor. Eski ritüelleri devam ettiren bu cadılar modern dünyaya ayak uydurmayı ve bunu bir ticari kazanç haline getirmeyi başarmışlar.
Ne kadar etkili oldukları ise tartışmaya açık…
Kaynak; 1