Hepimiz doğada yosunlara benzeyen köksüz ve gövdesiz organizmalar görmüşüzdür. İşte bu organizmalar yer kabuğunun oluşmasında kilit rol oynayan likenlerdir. Likenler aslında başlı başına tek bir organizma değildir. Likenlerin alg ve mantarın bir araya gelmesiyle oluşan kompleks bir yapısı bulunur. Birbirinden çok farklı iki organizma yan yana geldiğinde tamamen farklı bir bütünlük meydana getirirler. Bilim insanlarının teorilerine göre liken, canlı yaşamının başlamasına öncülük eden organizmalardandır. Gelin, bu eşsiz organizmalara biraz yakından bakalım.
Dünyanın hemen her bölgesine yayılan likenler, kutuplardan tropik bölgelere, sahillerden dağların zirvelerine kadar her iklim koşulunda yaşayabilirler
Likenlerin çoğu ağaç ya da nemli kayaların üzerinde yaşar. Besin maddelerine neredeyse hiç ihtiyaç duymazlar. Dünya çapında yaklaşık 17.000 liken türü vardır. Dünya kara yüzeyinin %6-8’inin likenlerle kaplı olduğu tahmin edilmektedir. Hepsi de birbirinden farklı özellikler gösterir. Likenler parazitik değildir ve üzerinde büyüdükleri bitkilere zarar vermezler. Aslında kuşlar için yuva, birçok omurgasız için yiyecek ve barınak sağlayarak diğer vahşi yaşamı desteklerler.
Hepsi de birbirinden farklı özellikler gösterir. Likenler parazitik değildir ve üzerinde büyüdükleri bitkilere zarar vermezler. Aslında, kuşlar için yuva birçok omurgasız için yiyecek ve barınak sağlayarak diğer vahşi yaşamı desteklerler.
Likenlerin ölümünden sonra liken kalıntıları ve kaya parçalarından kara yosunları oluşmaya başlar. Bu nedenle likenler öncül organizmalar olarak adlandırılır
Liken ortak yaşam formunun en iyi örneklerinden biridir. Likenlerin yapısı çoğunlukla mantar hiflerinden oluşur. Alt ve üst kısmı hif, orta kısmında ise miselyum örgüsü olarak adlandırılan ağ benzeri bir oluşum vardır. En üst tabakada ise algler yer alır. Liken üzerindeki alg ve mantar karşılıklı iş birliği içindedir. Mantarlar, yeşil pigment klorofil içermedikleri için fotosentez yapamaz. Yani mantarlar güneşten ışık enerjisi toplayamazlar ve karbonhidrat şeklinde kendi besinlerini üretemezler. Bunun yerine, dışarıdan yiyecek kaynakları aramaları gerekir. Organik maddelerden, yani karbonhidratlar, yağlar veya proteinler gibi karbon içeren bileşiklerden beslenirler. Öte yandan algler, bitkilere benzer şekilde fotosentez yapabilirler. Dolayısıyla bu ilişkide alg ve mantarın ikisi de baskın ortaktır.
Dış görünüşlerine göre; kabuksu, yapraksı ve dalsı likenler olarak kategorilere ayrılır. Likenler kuruduğunda kahverengi ya da donuk gri olabilir. Ancak ıslandıklarında tamamen dönüşürler. Özellikle yeşil ya da sarı rengine bürünürler.
Likenler çok yavaş gelişir. Avuç içi büyüklüğünde bir likenin oluşması için ortalama 50 sene geçmesi gerekir
Dalsı likenlerin birkaç santimetre uzunluğuna gelmesi 100-150 yıl kadar zaman alabilir. Bu bitkiler eşeysiz olarak ürer. Temelde tallasun alg hücrelerini sarmasıyla üreme gerçekleşir. Rüzgarın esmesiyle toz halinde çevreye dağılan parçalar ulaştıkları yerlere tutunarak yeni organizmalar oluşturur.
Dünyada geniş bir yayılım alanı bulunan likenler, üzerinde bulundukları kayayı parçalayarak toprak oluşumuna katkı sağlar
Likenler, çeşitli çevresel süreçlerde kilit oyunculardır. Belirli kimyasallar üreterek kayaları parçalayabilir ve mineralleri serbest bırakabilirler. Bu nedenle toprak oluşumunda da önemli bir rol oynarlar. Toprak, çürümüş bitkiler ve mineraller gibi organik maddelerden oluşur. Kayaların üzerinde büyüyen türler, hem basınç hem de kimyasal hareketle kaya parçalarına sızar ve onları ayırır. Bu son derece yavaş bir süreçtir, çok uzun yıllar alabilir. Dünya üzerindeki toprak oluşum ve diğer çevresel süreçlerde oynadığı rol nedeniyle likenlere çok şey borçluyuz. Bunların dışında biyolojik ayrışma olarak bilinen fenomenin oluşmasına da katkıda bulunurlar. Son olarak, likenler kirliliğin mükemmel göstergeleridir. Atmosferdeki herhangi bir ağır metal, karbon, kükürt veya diğer kirleticiler emerler. Bilim insanları likenlerin hapsettiği bu toksinleri çıkarabilir ve atmosferimizde bulunan seviyeleri belirleyebilir. Bu işlem liken biyo izleme olarak isimlendirilmektedir.