Eşsiz coğrafi konumuyla Türkiye uzun yıllar hüküm süren medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Roma ve Osmanlı medeniyeti başta olmak üzere ülkenin her yanında farklı beyliklerin, imparatorlukların bıraktığı izler bulunuyor. Özellikle Osmanlı ve Cumhuriyet döneminden günümüze kadar gelen tarihi yapıların güzelliği dillere destan. Tabii ki o dönemlerde Osmanlı’nın zenginliği yapılara da yansıyordu. Köşklerden hanlara kadar pek çok görkemli bina inşa edildi. Yalnızca Osmanlı döneminde değil, Cumhuriyet döneminde de inşa edile pek çok köşk bulunuyor. Peki Türkiye’de mutlaka görmeniz gereken köşkler hangileri? Türkiye’de mutlaka görmeniz gereken, tarihin izlerini taşıyan 11 köşkü ve hikayelerini listeledik.
1. Revan Köşkü – İstanbul
Revan Köşkü, Topkapı Sarayı’nda yer alıyor. Sultan IV. Murat tarafından 1635 yılında, Revan (bugünkü Ermenistan`da Erivan) zaferinden sonra Mimar Kasım Ağa’ya yaptırılan köşk, 18. yüzyılda kütüphane olarak kullanılıyordu. Köşkün duvarlarını yansıtan çiniler ise Osmanlı mimarisinin eşsiz bir temsili. Köşke ilk zamanlarda “Sarık Odası” olarak anılıyordu. Revan Köşkü, kendisinden birkaç yıl sonra yapılan Bağdat Köşkü`nün plan bakımından, daha ufak ölçüde bir benzeri.
2. Yusuf Ziya Paşa Köşkü – İstanbul
Halk arasında “perili köşk” olarak da bilinen Yusuf Ziya Paşa Köşkü, Sarıyer’de Fatih Sultan Mehmet köprüsünün hemen bitişiğinde yer alıyor. Kırmızı tuğlalardan yapılan bu köşkün temeli, 1900’lerin başında atıldı. Ancak yıllarca tamamlanamadı. Köşkü, zamanın zengin tüccarı ve Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşanın başyaveri olan Yusuf Ziya Paşa yaptırmak istedi. Bir rivayete göre bunu genç ve güzel eşi için yaptırıyordu. Ancak dönemin padişahının fermanıyla köşkün yapımı sekteye uğradı. Ardından ise Birinci Dünya Savaşı sebebiyle, çalışmaları yürüten ustaların askere alınmasıyla köşkün yapımı çok uzun bir zamana yayıldı. Köşk tamamlandı ancak bir süre sonra Yusuf Ziya Paşa Mısır’a gitti ve orada hayatını kaybetti.
Perili Köşk 1990’lı yıllarda yıkılıp yeniden yapılırken Yusuf Ziya Paşa Köşkü’nün yarım kalan inşaatının başıboş hali, adının “Perili Köşk”e çıkmasına sebep oldu. Tabii ki bu söylentiyle ilgili başka rivayetler de var. Neyseki Mısır ve Türkiye’de bulunan 40’ı aşkın varisten satın alınan Perili Köşk’ün yeniden yapımı, 1995-2000 yıllarında mimar Hakan Kıran tarafından gerçekleştirildi. Ancak 2002 yılında yenileme çalışmaları tamamlandı. Şimdilerde ise özel bir şirket tarafından müze olarak hizmet veriyor.
3. Hünkar Köşkü – Bursa
Hünkâr Köşkü, 1844 yılında Sultan Abdülmecit’in Bursa gezisi nedeniyle, dönemin Bursa valisi Mehmet Salih tarafından av köşkü olarak yapıldı. Köşk, tam olarak 19 günde tamamlandı. Buna rağmen günümüze kadar ulaşan köşkte 1862 yılında Sultan Abdülaziz ve 1909 yılında V. Mehmet (Sultan Reşat) konakladı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk de bu köşkü ilk olarak 16 Ekim 1922 tarihinde ziyaret etti. Burada İsmet İnönü ve Kazım Karabekir ile, Lozan Barış Antlaşması’na gidecek belgeler hakkında toplantılar yaptı. Atatürk 1925, 1931 ve 1935 yıllarında da tekrar Hünkar Köşkü’ne ziyarete geldi ve konakladı. Hünkar Köşkü tarih boyunca pek çok önmeli ismi ağırladı.
4. Murat Köşkü – İzmir
Murat Köşkü, İzmir’in Bornova ilçesinde yer alıyor. İngiliz Edwards ailesi tarafından 1880 yılında yaptırılan bu köşk, daha sonra evi satın alan Murat ailesinin adıyla anılmaya başladı. Köşk, bir dönem çocuk yuvası olarak kullanıldı. Ardından 2001 yılında mülkiyetinin ait olduğu Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan bir protokol uyarınca kapsamlı bir restorasyon uygulamasının gerçekleştirilmesinin ardından kullanıma açıldı. Restorasyon sonrası bir süre üniversite öğrencilerine yönelik sosyal hizmet merkezi olarak hizmet veren Murat Köşkü, 2005 yılında Ege Üniversitesi’ne tahsis edildi ve günümüzde öğrenci toplulukları için iletişim ve toplantı merkezi olarak kullanılıyor.
5. Abdülmecid Efendi Köşkü – İstanbul
Abdülmecid Efendi Köşkü Kuzguncuk’taki Bağlarbaşı Korusu içinde bulunuyor. Köşk, 1880-1885 arasında eski Mısır Hıdivi İsmail Paşa tarafından av köşkü olarak yaptırıldı. Mimarı ise belli değil. İsmail Paşa’nın ölümünden sonra oğullarından Mahmud Hamdi Paşa’ya intikal eden köşk, Sultan Abdülhamid tarafından bedeli Hazine-i Hassa’dan ödenmek suretiyle satın alındı ve Şehzade Abdülmecid Efendi’ye tahsis edildi. Şehzade Abdülmecid Efendi tarafından yazlık konut olarak kullanılan köşk, dönemin sanatçı, edebiyatçı ve siyasetçilerinin sık sık toplandığı bir yerdi. Şehzade Abdülmecid, bazı kaynaklara göre 1896-1897 yılları içinde, bazı kaynaklara göre ise 1900’lü yılların başında köşke yerleşti. Ancak 4 Temmuz 1918’de Sultan Vahdettin’in tahta çıkması üzerine Şehzade Abdülmecid veliaht ilan edildi ve Dolmabahçe Sarayı’nın Veliaht Dairesi’ne taşındı.
Köşk 1942’de Kalkavan ailesine satıldıktan kısa bir süre sonra Kazım Taşkent tarafından satın alınarak restore edildi. II. Dünya Savaşı sırasında bir süre askerlere tahsis edildi. Uzun süre boş kalan yapı 1987-1988’de kısmen restore edildi. Günümüzde Koç Topluluğu tarafından sosyal tesis olarak kullanılıyor.
6. Pandispanya Köşkü – İzmir
İzmir’in Bornova ilçesinde 1882 yılında inşa edilen Pandispanya Köşkü, Fransız Pandispanian ailesi tarafından ev olarak kullanıldı. Ancak ailenin Fransa’ya dönmesiyle bu konut devlete kaldı. İzmir’de rengi sebebiyle “Yeşil Köşk” olarak da bilinen yapı 1986 yılında ilk onarımı yapıldıktan sonra Ege Üniversitesi’nin misafirhanesi olarak kullanıldı. Pandispanya Köşkü, 1993 ve 1995 yıllarında yeniden restore edildi. Köşk şu an hem üniversite çalışanları hem de öğrencileri tarafından kullanılıyor.
7. Ziver Bey Köşkü – İstanbul
Ziver Bey Köşkü, adı pek de hoş olmayan olaylarla anılıyor. 900’lü yılların hemen başında yapılan köşk, 12 Mart döneminde; MİT ile Kontgerilla tarafından sorgulamalar için kullanılan iki köşkten biri. Zihni Paşa Köşkü olarak da bilinen köşk, Çoğu zaman işkence için kullanılan Erenköy Köşkü ile karıştırılır. Oysa, işkence iddialarını araştırmak üzere Avrupa’dan gelen heyetlere Ziverbey Köşkü gezdirilirken; Erenköy Köşkü’ndeki ağır işkence, zincire vurma, tabutluklara kapatma gibi uygulamalar sürmekteydi. Yakın tarihimizde iz bırakan olaylara tanıklık eden bu köşk, adının kolay unutulamayacağı yapılardan biri.c
8. Malta Köşkü – İstanbul
Malta Köşkü, İstanbul Yıldız Parkı içinde yer alıyor. Sultan Abdülaziz döneminde Malta’dan getirilen taşlarla yaptırılan köşk, adını buradan alıyor. Tarihte önemli olaylara sahne olan köşk, tavan süslemeleri, mermer balık desenleri, altın varaklı aynası görülmeye değer. Malta Köşkü en çok, tahta çıkarılmak istenen Sultan V. Murat’ın başarısız olunması sonucu alıkonulması ile biliniyor. Dönemin önemli paşalarından Mithat Paşa ise köşkün arkasındaki düzlükte kurulan çadırda yargılandı. Malta Köşkü günümüzde çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.
9. Atatürk Köşkü – Trabzon
Kostantin Kabayanidis tarafından 1890 yılında yazlık olarak yaptırılan bu köşk, Avrupa ve Batı Rönesans mimarisinin örneklerini barındırıyor. Atatürk, 15 Eylül 1924 günü Soğuksu semtine yaptığı gezintide köşkü gördü ve çok beğendi.
Bina 1930 yılında ise Trabzon Özel İdaresince tescil edilerek İl Daimi Encümeninin 18.5.1931 tarih ve 361 sayılı kararıyla Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine “temlik” edildi. Daha sonra Trabzon’dan oluşturulan bir heyet Ankara’ya giderek köşkün tapusunu ve anahtarını Atatürk’e teslim etti. Atatürk, 10–12 Haziran 1937 tarihlerinde üçüncü ve son kez Trabzon’u gelip, iki gece bu köşkte kaldı. Atatürk’ün ölümünden sonra köşk, kardeşi Makbule’ye kaldı. Ancak Trabzon Belediyesi, köşkü müzeye çevirmek için satın aldı. Köşk, 1943 yılından bu yana müze olarak hizmet veriyor.
10. Latife Hanım Köşkü – İzmir
Latife Hanım Köşkü, Mustafa Kemal Atatürk için anlamı büyük olan bir yapı. 1860’larda yapıldığı düşünülen Latife Hanım Köşkü, Mustafa Kemal Atatürk’ün eşi Latife Hanım’a aitti. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, 18 Aralık 1922’de hastalığı nedeniyle İzmir’e geldi. Son günlerini ise bu köşkte geçirdi. Köşk, ailenin ölümünden sonra, adliye binası ve ardından da dersane binası olarak kullanıldı. Ancak 2005 yılında Karşıyaka Belediyesi tarafından kamulaştırıldı. 2007’de restorasyon çalışmalarına başlanan köşk, 2008’de müze olarak halka açıldı. Müzede sergilenenler; Atatürk, Latife Hanım ve Zübeyde Hanım’ın balmumu heykelleri. Bu heykeller ise Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen tarafından yapıldı. Müze, 2016’da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “özel müze” olarak tescillendi. Şimdilerde ise müze artırılmış gerçeklik uygulamasıyla ziyaretçilerini ağırlıyor.
11. Selçuklu Av Köşkü – Antalya
Antalya – Kumluca karayolunun Kemer girişindeki orman içinde bulunan Selçuklu Av Köşkü, 1230 – 1248 arası dönemde yapıldığı tahmin ediliyor. Yapı, bilinen üç Selçuklu av köşkünden biri olmakla beraber, bölgenin de tek Selçuklu yapısı ve Türk – İslam sanat geleneğinin tek örneği olma özelliğini taşıyor. Köşte Tekelioğlu Beyliği’nin (1400) bayrağında bulunan altıgen yıldız kabartmalı taş merdiven bulunuyor. Çatı ve duvarların büyük bir bölümü iyi durumda olmasına rağmen, köşkün giriş kapısı ve ona yakın bulunan duvar yıkılmış durumda.
Kaynak: 1