Kokina çiçeği, kırmızı ve yeşil rengiyle yeni yıl ruhunu en iyi yansıtan çiçeklerden birisidir. Bu çiçeğin bakımı biraz ilgi istemektedir. Aşırı sıcaklar ve soğuklarda olumsuz reaksiyon gösteren bu çiçek, pek çok kişi tarafından hem güzel görüntüsü hem de taşıdığı anlamlar nedeniyle tercih edilmektedir. Peki kokina çiçeği nedir, kokina çiçeği şans getirir mi ve kokina çiçeği hikayesi nedir?
Anavatanı güney Avrupa olan kokina bitkisi İran ve Akdeniz civarında yetişiyor. Türkiye sınırları içerisinde İstanbul’da ormanlarda yetişen kokina çiçeğinin isminin kökenini ‘kokino’’dur. Yunanca’da kırmızı anlamına gelmektedir. Meyve ve yapraklardan oluşan kokina, genelde alternatif tıpta kullanılmaktadır. Halk dilinde tavşanmemesi olarak bilinen kokina çiçeğinin boyu en fazla 1 metredir. Soğuklara karşı oldukça dayanıklı olan bu bitki -20 dereceye kadar dayanır. Yeni yıl yaklaştıkça yeşil yapraklarının arasına silcan isimli kırmızı bir meyvenin iplerle bağlanması sonucunda kokina elde edilir.
Kokina çiçeğinin zaman zaman ilgi ve bakıma ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Kokina çok sıcağa gelemez. Ilıman bir yerde kalması onun uzun ömürlü olması için gereken ilk şarttır. Bu nedenle evde kokina çiçeği yetiştirirken çiçeği az güneşli bir ortama koymanız gerekir. Çünkü ormanda yetişen kokina, güneşten ziyade gölge ve serin yerleri daha çok sever. Ayrıca haftada 2 kez kokina bitkisini sulamak çok önemlidir.
Kokina çiçeğinin efsanesi
Kokina çiçeğinin pek çok insanın inandığı bir efsanesi vardır. Kokina bilindiği üzere şans ve mutluluk getirir. Ayrıca yeni yılda aldığınız kokinalarınız bir sonraki yılbaşına kadar rengi bozulmadan evinizde aynı şekilde duruyorsa, bu yeni bir ev alacağınız anlamına geliyor.
Kokina çiçeği nasıl yapılır?
Dikenli olduğu için kokina bitkisini toplamak oldukça zordur. Uzun süre bozulmadan kaldığı için en çok tercih edilen çiçeklerden biridir. Silcan adı verilen beş altı adet kırmızı meyve top haline getirilip iple bağlanır. Böylece ilk kokinayı yapmış olursunuz. Ne kadar büyük olmasını isterseniz o kadar çok top yapmanız gerekir.
Adım Caner Cem Martı, 1996 yılında Bartın'da doğdum. 2010 yılında geçirdiğim kaza sonucunda vücudumun %99'u felç kaldı. 2015'ten bu yana bazı cihazlar yardımıyla internet ortamında çalışabiliyorum. İçerik editörlüğü ve sosyal medya uzmanlığı gibi alanlarda tecrübe sahibiyim, ancak asıl uzmanlık alanım SEO uyumlu makale yazmak. Ayrıca front-end tasarımlar yapıyorum. Sinema, spor ve tarih gibi konular çok dikkatimi çekiyor. Özellikle sinema tutkunuyum.