Hırsızlık ya da çalma hastalığı olarak da bilinen kleptomani, bir tür dürtü kontrol bozukluğudur. Psikolojik hastalık sınıfına giren bu durum, hasta ve yakınları için oldukça ciddi sonuçlar doğurur. Kleptomani, dünya nüfusunun %0,6’sında görülen nadir bir hastalıktır. Ancak bu oranlar gerçeği yansıtmayabilir. Çünkü kleptomani hastalığı olan kişiler, utandığı için bu durumu saklama eğilimindedir. Peki kleptomaninin belirtileri nelerdir, tedavisi var mı? Detaylara birlikte bakalım.
Yunanca “hırsız” anlamına gelen Kleptes kelimesinden türeyen kleptomani, “gerçekte gerek duyulmayan nesneleri çalma dürtüsü” olarak tanımlanıyor
İlk defa 1816 yılında literatüre giren bu hastalık, hastaların hırsızlık yapma dürtüsüne direnememesi olarak tanımlanabilir. Tipik hırsızlık yapan kişilerin aksine, kleptomani hastaları kişisel kazanç elde etmek ya da cesaretlerini sınamak için hırsızlık yapmazlar. Bireylerdeki çalma dürtüsü, genellikle bir anda ve planlamadan gerçekleşir. Bu kişiler çoğunlukla market ve mağaza gibi insanların yoğun olduğu alanlarda hırsızlık yaparlar. Bazı durumlarda aile ya da arkadaş ortamında başka kişilerin eşyalarını çalabilirler.
Kleptomaninin en yaygın görülen belirtileri arasında dürtü kontrol bozukluğu vardır
Hastalar ihtiyaç duymadığı eşyaları çalma konusunda dürtülerini kontrol edemez. Böyle bir durumda gerginlik ve endişe ortaya çıkabilir. Öte yandan hastalar bir şey çalarken rahatlamış ve tatmin olmuş hissedebilir. Ancak olaydan sonra kendilerini suçlu, utanmış ve pişman hissedebilirler. Bu döngü her çalma atağı geldiğinde tekrar eder.
Genellikle çalınan eşyanın hasta için hiçbir maddi değeri yoktur. Öyle ki birçok kişi çaldıkları nesneleri satın alabilecek maddi güce sahiptir. Bu nedenle çalınan nesneler çoğu zaman kullanılmaz. Bazı durumlarda aile üyeleri ya da arkadaşlara hediye edilir.
Hırsızlık hastalığının nedeni tam olarak bilinmiyor. Bazı teoriler, beyindeki nörotransmitter maddelerdeki değişikliklerin hastalığa neden olabileceğini ileri sürüyor
Öte yandan serotonin eksikliği, bağımlılık bozuklukları ve beynin opioid sistemi bozuklarının çalma hastalığına neden olabileceği düşünülüyor. Ancak kesin bir neden ileri sürebilmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyuluyor. Kleptomani çoğu zaman gençlik döneminde ya da genç yetişkinlik döneminde ortaya çıkıyor. Ailesinde kleptomanisi veya obsesif kompulsif bozukluğu olan kişilerde, alkol ya da madde bağımlısı ebeveyne sahip olanlarda kleptomani riskinin arttığı belirtiliyor. Aynı zamanda başka bir psikolojik rahatsızlığı olan kişilerin de hırsızlık hastalığına yakalanma riskinin fazla olduğu ifade ediliyor.
Bireyler, kleptomani semptomları için tedavi görmeye karar verdiğinde fiziksel ve psikolojik muayeneye tabi tutuluyor
Kleptomani, hastanın doktoruna anlattığı semptomlara dayanarak teşhis ediliyor. Semptomları tetikleyebilecek, altta yatan herhangi bir klinik durum olup olmadığını belirlemek için fiziksel muayene mutlaka yapılıyor. Aynı zamanda hastadan, psikolojik anketler ve öz değerlendirme formaları doldurması isteniyor. Bireyler çoğu zaman tutuklanacağı korkusuyla tedavi olmayı kabul etmiyor. Korku ve utanç duyguları tedaviyi kabul etmeyi zorlaştırsa da yardım almak oldukça önemlidir. Unutmamak gerekir ki uzman doktor, tedavi boyunca hasta gizliliği ilkesine bağlı kalır.
Kleptomani nedenleri henüz tam olarak bilinmediği için hastalığın tedavisine yönelik standart bir yöntem bulunmuyor
Kleptomani tedavisi kişiden kişiye değişse de çoğu zaman ilaç tedavisi ve psikoterapi yöntemleri uygulanıyor. Tedavi süresince genellikle Naltrekson ve antidepresan ilaçlar reçete ediliyor. Aynı zamanda bilişsel davranışçı terapi yöntemiyle bireylerin davranışlarının pozitif anlamda değişmesi hedefleniyor.