Daha birkaç hafta önce “Winter is coming” diye şakalaşırken; kış mevsimi geldi çattı. Kış çoğumuz için soğuk ve en çok da doğalgaz faturası demek. Hatta bu dönemlerde internette en fazla aranan başlıklardan biri “doğalgaz faturasını düşürme yöntemleri” olabilir. Faturalara gömülüp soğuktan titremeyle, yazın gelmesi için dua etmekle bütün kış geçmez. Enerjimizi bunlara harcamak yerine, kışın tadını çıkarmanın yollarına bakalım. Sizler için kışa özel şeylerin ve kışın yapıldığında güzel olan aktivitelerin bir listesini yaptık. Listesi bizden, tadını çıkarması sizden.
Sıcak kestanenin dayanılmaz hafifliği
Şimdilerde doğan çocuklar gözlerini, kombili evlerde açıyor. Ama bir önceki kuşak bu konforla tanışmadan önce sobalı evlerin hem eziyetini çekti hem de keyfini sürdü. En büyük keyiflerden biri de soba üstünde kestane pişirmekti. İkinci sırada, sümüklerimizin yanışını seyretmek olabilir ama şu an konumuz bu değil 🙂 Kışın gelişiyle kestaneciler de sokağa çıktı. Gerçi diğer mevsimlerde de pek ara vermeyen İstiklal Caddesi’ndeki el arabalarından yükselen kestane kokusuna karşı koymak oldukça zor.
Ben kışa “kış” demem, boza olmayınca
Kışın gelişiyle birlikte sokaklarda yankılanan “Bozaaaaa!!!” sesini daha az duyar olduk. Bu nedenle duyduğunuz anda apartmandan Usain Bolt misali çıkış yapıp bozacıyı yakalayabilmeniz gerekiyor. Ödülünüz de sadece kışın içildiğinde güzel olan harika bir içecek. Sokakta satılanlara itibar etmeyenlerdenseniz, market raflarındakine hiç ilişmeyin; gidin yerinde için deriz. Nerede mi; tabii ki Vefa Bozacısı’nda, hem de 1876 yılından beri aynı yerinde.
Bir leğen yeter!
Karda kaymak için kayak takımlarına ihtiyacınız yok. Bir leğen sizi sıkıntılarınızdan uzaklaştırmaya yetebilir. Leğende kaymanın çocuk işi olduğunu düşünüyorsanız fena halde yanılıyorsunuz. Çocukken ne kadar keyif aldığınızı düşünüp, geçin leğenin içine. Leğen bulamıyorsanız, kalın bir poşet de iş görür. Malzemeler tamam ise; eğimli bir yer bulun ve kendinizi bırakın. Çok saçma ve çok eğlenceli değil mi?
Bir aşk hikâyesi: Kardan adam
O bir klasik, o bir adam, o bir kardan adam. Kar yağınca kardan adam yapmayanı dövüyorlar. O yüzden olsa gerek her kar yağdığında, -ki miktarı önemsiz- kardan adam yapmak millî bir vazife. Kardan adam yapma işini sanata dönüştürenler de var, rezil olan da. Kardan adam yapma hedefiyle yola çıkıp, adama benzeyen kar yığını yapanlara da “Hevesiniz kırılmasın.” diyoruz.
En eğlenceli oyun
Kusura bakmayın ama kartopu oynamayan bizden değildir. Tabii kartopu olayını fazla ciddiye alıp düşmana saldırır gibi saldıran arkadaşlarımız da var, onlara da “Biraz sakin” diyoruz. Kartopu en az iki kişi oynanan bir oyun ama onlarca kişinin katıldığı kartopunun da zevki bir ayrı oluyor.
Sessiz sinemanın modası geçmez
Kış aylarında sokaklarda olmak bazen işkenceye dönüşebilir; hele bir de İstanbul gibi karın inanılmaz bir hızda çamura dönüştüğü şehirlerde yaşıyorsanız. Bazen bu durumlarda en iyi seçenek evde arkadaşlarla geçirilecek bir akşam olabilir. İskambil kâğıdınız varsa en baba oyun, pişti tabii ki. Kâğıt oyunlarından bunaldıysanız da sessiz sinema her zaman işe yarar. Ama oynayacaklara bir tavsiyemiz var. Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği’ni sormayın. Daha oyuna başlamadan elinizle dört kelime ve yabancı işaretini yaptığınız anda yapıştırıyorlar cevabı.
Bir o kurnaya, bir bu kurnaya
http://www.youtube.com/watch?v=rZIjCnaDYTw
Hamama gitmek için kıştan daha iyi bir bahane olamaz. Hazırlayın hamam eşyalarınızı. Sıcacık ve uzun bir duşun keyfini çıkarın. Kalabalık gidiyorsanız yanınıza yiyecek götürmeyi ihmal etmeyin. Hamamın keyfi, dolma yemeden çıkmaz.
Sıcak şarabın mevsimi
Yaz günleri kimsenin yüzüne bakmadığı bu içecek, kış günlerinin efendisidir. Yapılışı da içimi de güzeldir. Alkol fiyatlarının altına endekslendiğini düşündüğümüz şu günlerde ‘köpek öldüren’ şarapları değerlendirmenin de en iyi yollarından biri. İnternette farklı birçok tarife ulaşmak mümkün. “Üşenirim, yapmam” diyenler için de sıcak şarabıyla ünlü mekânlar mevcut.
En sıcak dost, battaniye
Kitaplığınızdan en sevdiğiniz kitabı alın ya da yarım bıraktığınız kitabınıza devam edin. Ocakta çayınızı demlenmeye bırakın. Battaniyeyi iyice çekin üstünüze. Evet, harika bir kış kombinasyonu için hazırsınız. Gerçi bu kombinasyon insanı harika uykulara da daldırabilir. Olsun, çabanız yeter.
Sıcak bir kafeye kurulun
Sokaklarda gezmek, uzun yürüyüşler yapmak için pek uygun bir mevsim değil, tabii yataklara düşmeyi göze aldıysanız o başka. Evde bunaldıysanız ya da günün yorgunluğunu üzerinden atmak isterseniz, kafeye gitmek iyi bir seçenek olabilir. Kendinizi evinizde hissedeceğiniz kafelerden birine kurulun, kahvenizi sipariş edin ve saate bakmayı bırakın. Bir kahve ile saatlerinizi geçirmeye hazırlanın. Üç saat geçmiş ve siz hâlâ tek kahveyle oturuyorsanız, garsonun bakışlarından rahatsız olabilirsiniz. O an, su sipariş etme vakti gelmiş demektir.
Likör yapmanın tam zamanı
Türk kahvesi sevenlerdenseniz, yanına bir liköre de “hayır” demezsiniz. Kışlık meyvelerden yapacağınız likörlerle kahve zevkinizi katlayıp misafirlerinize de havanızı atabilirsiniz. Portakal, muz gibi meyveler likör yapmak için ideal ancak biz kahve likörünü tavsiye ederiz. İnternette tarifler var, damak zevkinize en yakın olanı deneyin. Biz denedik, pişman olmadık.
Bıkana kadar festival
Yaz tatil demekse, kış da festival demek. Özellikle film festivallerinin çoğunun takvimi kışı gösteriyor. İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, 1001 Belgesel Film Festivali ve daha nicesinin keyfini bu aylarda sürebilirsiniz.
Hamsi koydum tavaya, başladı oynamaya
Kokusu yayıldığı andan itibaren bizleri kedi gibi başına toplayıverir. Ucuzluğu ve lezzetiyle diğer balıklardan ayrışır. Hatta çoğu kişiye hamsinin dünyadaki tek balık çeşidi olduğunu bile düşündürür. Bahsederken bile acıktırır.
Yuvarlanıp gidiyoruz işte!
Şöyle bir kar havası almaya ne dersiniz? Gönül isterdi ki her kış Alpler’de tatil yapalım, ren geyikli turlara çıkalım, fakat Uludağ da hiç fena bir seçenek değil. Yıllarca kayak yapmayı, izlediğimiz Türk filmleri yüzünden, kar kıyafetleri ile yapılan bir tür yürüyüş sandık. İşin aslını öğrenmek için Uludağ’a kadar çıkmamız gerekmedi, internet yeterli oldu.
Prag için şarkı vakti
Yazın ya da baharda Bodrum’a, Barselona’ya gidersiniz. Oralar, o mevsimlerde güzel. Ama bazı şehirler özellikle kışın güzel. Bunların başında da Çek Cumhuriyeti’nin büyülü başkenti Prag geliyor. Ne yapın edin kışın bu şehri görmeye çalışın. Kar ve soğuk bir şehre ancak bu kadar yakışabilir!
O zamana Prag’a gitmek isteyip de gidemeyenler için gelsin: “Karlar düşer, düşer düşer ağlarım. Hep ismini, hep ismini anarım…”
Kışın muhteşem ikilisi: Çekirdek ve çay
İnsan başladı mı, gerçekten bırakamıyor. Hele yanında bir de çay varsa, bir kilo çekirdeğin nasıl bittiğini anlamıyor bile.
Bir mevsim çok dizi
Dizi izlemek de çekirdek çitlemeye benziyor çoğu zaman. Mad Men, Breaking Bad gibi dizilere başladı mı, sezon bitirmek işten değil. Bir bölüm, iki bölüm derken, bir bakmışsınız altı sezonluk diziyi bitirmişsiniz. Hatta yeni dizi arayışına bile başlamışsınız çoktan.
Gözünüz yükseklerde olsun
Kar dizlerinizi aştıysa, hayatınızın atlayışı için doğru zaman gelmiş demektir. Yüksek bir yerden kendinizi karın serin kollarına bırakın. Bu eşsiz keyfi mutlaka yaşayın. Tabii kar miktarına dikkat edin mutlaka! Hasta olursanız da kış çayları imdadınıza yetişir.
BONUS: Sevdiklerinize sarılın!
Kış mevsimi ile ilgili yazımıza doymayanları, şöyle alalım 🙂